Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı, AB karşıtı politikacıların işbaşında olduğu Çek Cumhuriyeti'ne geçti. Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, makamında AB bayrağının göndere çekilmesine karşı çıkıyor.
Çek Cumhuriyeti'nde uzun süre ülkenin en sevilen politikacıları arasında yer alan Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Avrupa Birliği aleyhindeki açıklamaları ile dikkat çekiyor. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Klaus, egemenliğini kaybettireceği gerekçesiyle Lizbon Antlaşmasına da karşı çıkıyor.
Lizbon Antlaşması hala onaylanmadıÇek Cumhuriyeti'nin, İrlanda'nın yanı sıra Lizbon Anlaşmasını onaylamamış ikinci üye ülke olduğuna işaret eden siyasi gözlemciler, "Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus'un provokatif bazı açıklama ve eylemleriyle Lizbon Antlaşmasının onaylanmasını erteletmeyi planladığını" belirtiyorlar. Klaus, AB ile yaşadığı bayrak krizi ve AP üyeleriyle tartışmasıyla da tepki topladı. Klaus'un, Dönem Başkanlığı süresince Cumhurbaşkanlığı Sarayında AB bayrağını göndere çekmeyeceğini açıklaması, Birlik ile Çek hükümeti arasında gerginliğe neden oldu. Klaus, Cumhurbaşkanlığı makamının Çek halkını temsil ettiğini ve ulusal bayrağın dışında başka bir bayrak asmaya gerek olmadığını bildirdi.
Avrupalı parlamenterlerle kavgaÇek Cumhurbaşkanı Klaus, bayrak krizine neden olan açıklamasının hemen ardından ilk tartışmayı kendisini ziyarete gelen Avrupa Parlamentosu üyeleriyle yaşadı. Avrupa Parlamentosu Yeşiller grubu başkanı Daniel Cohn-Bendit'in kendisine hediye olarak AB bayrağını takdim etmesine sinirlenen Klaus'un görüşmeyi yarıda keserek Avrupalı parlamenterlerin sorularını yanıtsız bıraktığı bildirildi.Çek Cumhuriyeti'nin Başbakanı Mirek Topolanek de Vaclav Klaus kadar sert bir çizgiye sahip olmasa da AB'ye temkinli yaklaşmayı tercih eden Avrupalı politikacılar arasında yer alıyor. Siyasi gözlemciler, Topolanek'in AB politikalarını belirlerken üç partiden oluşan merkez sağ koalisyon hükümetindeki iç dengeleri göz önünde tuttuğuna dikkat çekiyor.
Prag'ın hedefleriÇek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg, ülkesinin dönem başkanlığında uygulamaya geçirmek istediği hedefleri aslında uzun süre önce belirlediğini söyledi. Schwarzenberg, "Hedeflerimiz biliniyor. Bir taraftan Doğu Avrupa'daki komşu ülkeleri destekleyeceğiz diğer taraftansa Batı Balkan ülkelerinin Birliğe uyum sürecine ağırlık vereceğiz. Bariyerlerin olmadığı bir Avrupa istiyoruz. Kendini dışarıya kapatan değil tam tersine açan bir Avrupa. Bizim Dönem Başkanlığımız birçok etkene bağlı. Mali kriz bütün Avrupa'yı etkiledi. Korkarım bizim Dönem Başkanlığımızda da bu konu gündemimizde olacak. Bunun yanı sıra dış politikada bir dizi sorun var. Sanırım Fransa da Dönem Başkanlığı sırasında Kafkaslardaki kriz ve ekonomik krizle meşgul olacağını düşünmemişti" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.