16. yüzyılda yaşamış bir halk ozanıdır.
Mezarı, doğduğu yer olan Tokat iline bağlı Almus ilçesinin Görümlü köyündedir.
Alevi-Bektaşi mezhebinin Erdebil Tekkesi'ne bağlı Safeviye kolundan olduğu öne sürülür.
Yedi Ulu Ozan'dan biridir. İnancından dolayı çileli bir hayat geçirmiş, zindanlarda yatmıştır.
Yoğun baskıların olduğu dönemde Pir Sultan Abdal'ın 1560'ta asılmasından sonra uzun süre kaçak yaşayıp köyünde vefat etmiştir.
Sevgi, barış, dostluk temelli nefesler söylemiştir.
Kul Himmet'in gerek şair olarak gerekse şahsiyet bakımından Pîr Sultan Abdal'dan etkilendiği muhakkaktır.
Bektaşilerin tertip ettikleri mecmualarda Hatayi ve Pir Sultan'la beraber en çok bu şairin manzumelerine tesadüf edilmektedir.
Bu da gerek yaşadığı devirde ve gerekse sonraki devirlerde büyük bir şöhret temin ettiğini göstermektedir.
Kul Himmet, hayatı boyunca Alevî-Bektaşî çevrelerinde büyük bir şöhret kazanmıştır. Şiirlerinde Alevî inancını halkın anlayabileceği bir Türkçe ile etkili bir şekilde ifade etmesi, onun halk tarafından sevilmesinin en önemli sebeplerinden biridir.
Kul Himmet'in şiirlerinde İslâm tarihi, evliya menkıbeleri, Hz. Ali ve on iki imam sevgisiyle özellikle Alevî-Bektaşî inancı doğrultusunda dinî-tasavvufî duyarlılık bulunmaktadır.
Şairin şiirlerinde ayrıca, Safevî şahlarına övgü, zamanın zorlukları, gurbet, hasret ve beşerî aşk gibi konular da işlenmiştir.
Şiirlerinin uzunluğu genellikle diğer halk şairlerinin şiirlerinden daha fazladır ve bazen yirmi dörtlüğe kadar çıkar.
Kul Himmet, hem hece ölçüsünü hem de aruz ölçüsünü başarıyla kullanmıştır.
Şimdi günümüz penceresinden bakıldığında anlaşılıyor ki, bugün toplumun derdini dert edinenlerin, susturulmaya çalışanların yaşadıkları zorluklar, her dönemin sorunu.
Halk, baskılara ve hukuksuzlara karşı her dönem bir yiğit yetiştirmiştir.
Annemin, eskiden bize Muharrem ayı içinde çalıp söylediği mersiyelerden bir tanesini paylaşmak isterim.
Kul Himmet üstada rahmet olsun.
İyilik kazanacak, iyiler daima anılacak.
Bin yıla yakın kardeş olan Anadolu halkına sonsuz selam olsun…
Hz. Ali Hak tavafından gelirken,
Mezarlıkta gördü de bir kuru kafa.
İn misin cin misin, insan mı nesin?
Yoksa aksakallı, er miydin kafa?
Kafa sen de bu dünyada mert miydin?
Dünya malı için bir aç kurt muydun?
15'ine değmiş bir yiğit miydin?
Sofrası meydanda er miydin kafa?
Kafa sen de gezdin miydin bey gibi?
Mülke kavuk vurundun mu Tuğ gibi?
Dişlerin dökülmüş yeri peğ gibi,
Türlü yemeklerden yer miydin kafa?
Alim ölmüş ama dinli imanlı,
Genç yiğit içinde gözleri kanlı.
Cemler de demlerde yerlerin belli,
Yoksa ak sakallı Pir miydin kafa?
Toprak dolmuş kulağına gözüne,
Kara yazı yazılmıştır yüzüne.
Uyarmıydın kör şeytanın sözüne?
Bu dünyada benim benim der miydin kafa?
Alim öldüceğin ben de bilelim.
Dişlerin dökülmüş nerede bulalım?
Taze gelin miydin başın valalı?
Yoksa usul boylu kız mıydın kafa?
Toprakta yatana tenim der miydin?
Oğluna kızına benim der miydin?
Şu tarlalar senin benim der miydin?
Kimini ektin kimini biçtin mi kafa?
Kul Himmetim ekinini ekiyor,
Onun meyli cennetini çekiyor.
Gelen giden kuru kafaya bakıyor,
Sen de öleceğin bildin mi kafa?
10 Muharrem aşkına,
Hz Hüseyin aşkına,
Birliğimiz,
Dirliğimiz,
Beraberliğimiz daim olsun.
Hak saklasın, Hızır beklesin.
Üçler, beşler, yediler,
On iki imamlar, ondört masumupaklar, onyedi kemerbestler aşkına,
Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş Veli aşkına,
Hû diyelim Hû
Allah Allah eyvallah…
- Gümüşhaneliler, Kirazpınar tapu meselesi / 20.10.2025
- Bir garip düzenleme / 26.09.2025
- Çamur at izi kalsın / 24.09.2025
- Bay, BAY KOÇ / 18.09.2025
- Omsa / 16.09.2025
- Gülmedi yüzüm / 15.09.2025
- Yanlız değiliz / 13.09.2025
- 12 Eylül / 12.09.2025
- Orta Vadeli Program (OVP) 2026 – 2028 / 11.09.2025



















































































