Adalete sadece yargıda mı ihtiyaç var?

Sayın Kılıçdaroğlu'nun başladığı ve amacını 'adalet için' diye tariflendirdiği yürüyüş sona doğru yaklaşıyor. Tabi Cumhurbaşkanı, hükümet ve medyanın bir bölümü en başından beri bu yürüyüşü çok ağır itham ve tabirlerle kınadılar.
Kimileri adaleti mahkemelerde arayın, derken diğerleri de, "yollarda ararım seni, mevsimlerden sorarım seni" şarkısıyla yürümeye devam etti. 
Olay öyle bir noktaya geldi ki, bir kesim, yürüyenleri terörist ilan ederken, diğer kesim de bu yürüyüşe karşı çıkanları terörist ilan etti. Yani bu sıcak havalara rağmen seviye sıfırın çok altında.
Dikkatimi çeken ise adaletin gündem olduğu bir ortamda adaletin konuşulmamasıdır. Bir de adalet sadece yargıda, mahkeme salonlarında olmalıdır, sorusunun cevapsız kalmasıdır. Birkaç soru ile konuyu açayım;
Mesela, yaşam şartları ortada? Diyanet bile fitre bedelini 16 TL olarak belirledi. Yani bir kişi 16 TL'ye zorunlu günlük yemek ihtiyacını karşılayabilir. 4 kişilik bir aile için bu rakam ayda 1.900 TL civarı yapar.  Oysa bu ülkede çalışanlara 1.400 TL asgari ücret takdir ediliyor. ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Berberden, bakkaldan, çay ocağından vs. alınan vergi yüzdesiyle, milyon dolarlara imza atan futbolcu ve teknik direktörlerden de aynı yüzde ile vergi alınıyor. ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Ülkemizde eğitim ve sağlık alanında, sosyal hizmetlerde doğu ile batı arasındaki uçurum ortadadır. Peki, sağlık ve eğitimde ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Gerek devlet ihalelerinde ve gerekse belediye ihalelerinde dünden bugüne bir yandaş takımının olduğu bir gerçektir. İşin ehline verilmediği de bir gerçektir. Peki, bu noktada ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Hele bir yolu, işletmeyi, havaalanını, köprüyü vs. belirli bir süre kullanım şartıyla bir firmaya yaptırıp, zararına kefil olup, devletin yani milletin vergilerinden ödemek adalet midir? Peki, bu noktada ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Dünden bugüne bir işi, ihaleyi veya memuriyeti hak edene, ehline değil de tanıdığa, yandaşa veya menfaat gelecek anlayışlara verildiği aşikârdır. Peki, bu noktada ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Her iktidar döneminde gazetecilerin sınıflandırılması, medyanın bazı kesimlerinin ötekileştirilmesi de bir gerçektir. Peki, bu noktada da ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Uluslararası hukuka göre bağımsız olan her devletin senyoraj hakkı vardır. Yani yıllık GSMH'nın en az % 30'unu para olarak basıp, piyasaya sürme hakkı. Ama yıllardır ülkemiz bu hakkı kullanmak yerine faizle dolar alıp, merkez bankasına koyup, onun karşılığında TL basmaktadır. Peki, bu noktada da ADALETE İHTİYAÇ VAR MIDIR?
Hülasa hayatın her noktasında hatta kişinin kendine karşı bile adalete ihtiyacı vardır. 
Tabi, ihtiyaç ihtiyaç dedik. Haliyle ihtiyaç neden doğar, sorusunu da sormak zorundayız. İhtiyaç yokluktan doğar. Bu devletin, bu milletin ihtiyaçları arasında belki de ilk sırada adalet vardır.
Bu ihtiyaç sadece yargı ile sınırlı değildir. Sayın Kılıçdaroğlu bu adalet arayışını asgari ücret, milli para, bağımsız ekonomi, tarım, hayvancılık, madencilik, sosyal ve etnik ayrıştırmalar, eğitim, sağlık vs. gibi alanlarda çok öncelerden başlatsaydı emin olun bugün bu kadar yorulmazdı. 
Şu da bir gerçek ki, ne bugünkü iktidar, ne CHP ve ne de diğerleri devlet ve millet nazarında adaleti sağlayamazlar. Çünkü ellerindeki yol haritaları ABD, AB patentli. Bu adaleti sağlayacak olan tek lider Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet tezleridir.