Adaletsiz seçim: 35 parti seçime giriyor, sadece 5’i hazine yardımı alıyor

Türkiye'de parti içi demokrasiden partiler arası rekabete kadar her türlü demokratik yapıyı bozan 12 Eylül darbesi ürünü olan Siyasi Partiler Kanunu, pek çok kez değişikliğe uğrasa da çoğunluk lehine uygulanan maddeler olduğu gibi korunuyor.

Bunlardan biri ise Hazine yardımı.

Türkiye'de 1965 yılından beri Hazine tarafından siyasi partilere destek veriliyor.

Siyasi Partiler Kanuna göre en son parlamento seçimlerime katılmış ve genel barajı aşmış partilere toplamda her yıl o yılki genel bütçe gelirlerinin 5 binde ikisi oranında ödeme yapılıyor.
Siyasi Partiler Kanunu'na göre yüzde 7 barajını aşan siyasi partiler Hazine Yardımından yararlanabiliyor.

Yüzde 3'ün üzerine çıkan partiler de en düşük Hazine yardımı alan partinin aldığı yardım orantılı olarak bu yardımdan yararlanabiliyor.

35 partiden 5'i dolu kasayla seçime gidiyor

Yine yasaya göre yerel seçim yıllarında partilere yapılan Hazine yardımı 2 katına çıkarılıyor. Milletvekili seçimlerinin yapıldığı yıllara ise bu oran 3 katına çıkarılıyor.

2023 yılı genel seçim yılı olduğu için partiler 3 kat Hazine yardımı aldı.

Geçtiğimiz yıl 4.5 milyar lira hazine yardımı yapıldı. 4.5 milyarlık pastadan AK Parti 1 milyar 961 milyon, CHP 1 milyar 43 milyon, HDP 539 milyon, MHP 511 milyon, İYİ Parti de 459 milyon lira aldı.

31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde ise Yüksek Seçim Kurulu 35 partinin seçimlere girmeye hak kazandığına karar verdi.

Ancak yine sadece 5 parti Hazine yardımı alabilecek.

Bu yıl 5 partiye yapılacak Hazine yardımı tutarı 6.6 milyar lira.

AK Parti toplam 2 milyar 658 milyon lira, CHP 1 milyar 892 milyon lira, MHP 752 milyon lira, İYİ Parti 722 milyon lira, Yeşil Sol Parti de 658 milyon lira yardım alacak.

Geri kalan 30 parti ise kendi imkanları ile seçim kampanyası yapacak. Bu durum ise siyasi partiler arasında eşit yarışma imkanını ortadan kaldıran en büyük unsurlardan biri olmayı sürdürüyor. Ancak Meclis'te olan partiler, kendi lehlerine olan bu eşitsizliği değiştirmek için bir adım atmıyor.

İktidar partisinin kamu kaynaklarını da seçim döneminde kullanması ile bu eşitsizlik daha da katlanıyor.

Türkiye bu yıl da aynı adaletsiz Siyasi Partiler Kanunu ve Hazine yardımı düzeni ile seçimlere giderek antidemokratik bir seçime daha girecek ve çıkan sonucun demokratik yarışın sonucu olduğu ilan edilecek.