Allah Rebulu (sav), her işi yerli yerinde yapardı. af uygun olmazsa affetmez; merhamet yerinde sayılmazsa, merhamet etmezdi. Resulullah'ın (sav) tasarruf ve davranışı, bütün insanların ahlakı için bir ölçüdür Onun tasarruf ve davranışı ile ahlakın sınırı çizilir. Bunun kaynağında ise, Resulullah'ın bizzat Cenabı Hak tarafından terbiye edilip her anında O'nunla beraber olması yatmaktadır. Yani Onun ahlakının kaynağı Cenabı Hak idi. Bütün davranışlarının bir ölçü oluşu da, her hâl ve tavrının huzûrullahta meydana gelmesinden ötürüdür. Her an Allah'ın huzurunda ve her an Allah'ın tecellilerine muhatap olan Hz. Resulullah'ın (sav), bu ihsan şuurunun bir neticesi olarak, her davranışı ile örnek olmuştur. Bu noktada bazı uyarılara dikkat çekmek istiyoruz:Ahlakın sınırı ile uğraşanlar, asırlardır bu konuda çelişkiye düşmüşlerdir. Ya sınırsız bir merhamet bir maraza dönüşmüştür, yahut da merhametsizlik ile mahlûkata zulüm edilmiştir. Halbuki Resulullah (sav), engin bir merhametle, Allah yarattığı için her mahlukata saygı duymuş, incitmekten çekinmiş fakat; diğer varlıkların fıtratlarına uygun olarak yaşamasına mani olduğunu gördüğü her şeyi de yok etmekten çekinmemiştir. Mesela; çekirgeye merhamet beslenir fakat; ekinlere zarar veriyorsa, devreye onunla mücadele etmek girer ki, bu suretle çekirgenin öldürülmesi gerekir. O çekirgeyi öldürmek, kalpteki merhameti ortadan kaldırmaz, hatta yüzlerce insanı besleyecek nimete mani olarak zarar verdiği için onu öldürmek, daha geniş çaplı bir merhamet örneğini oluşturacaktır.Onun merhameti coşup taşar ve bütün mahlukatı kapsamına alırdı fakat, sınırını aşıp diğer kemal sıfatlarının zayıflamasına da sebep olmazdı. Nitekim, Cenabı Hak, Ona sınırını hatırlatırken, bize de Habibi'nin merhametini methetmiştir: Onda merhamet öyle coşardı ki, insanların Cennet yolunu bırakıp Cehenneme giden yolu tuttuklarını görünce üzüntüden ölecek bir hale gelirdi. Bu sebeple Cenabı Hak, Resulü için sitemvâri bir tarzda şöyle buyurdu: "Kur'an'a iman etmezlerse belki arkalarından esef ederek kendini üzeceksin". Onun bu hâli nübüvvetin merhameti ve büyük bir alametidir.