Akif'i duyuyor musunuz?

Vefatının yetmişinci yıldönümünde hatimlerle, fatihalarla yâd ettiğimiz merhum Akif dedemizi duyuyor musunuz?Vatanın darda, milletin zorda olduğu, haçlı dünyasının bütün şubeleriyle desteklediği işgalci Yunan orduları Ankara'ya yaklaştığı o kara günlerde bile milletine "korkma" diye seslenen Akif'i duyuyor musunuz?Hem "Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" diye başlayan İstiklal Marşını okuyup hem de partizanlık adına vatan topraklarının satışa çıkarılmasını savunmaya utanmıyor musunuz?Hem "Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal" diye tevhid inancının ve Müslüman Türk milletinin istiklal sembolü olan hilale sesleniş, yalvarış mısraını okuyup hem de o nazlı hilalin yanıbaşına şirk sembolü olan on iki yıldızlı AB bayrağını iliştirmekten sıkılmıyor musunuz?Hem "Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım/Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım" mısralarını okuyacaksınız hem de; aziz milletimizin hürriyetini elinden alan prangalara imza atacaksınız, ekonomik özgürlüğüne kelepçe vuran AB dayatmalarını imzalayacaksınız, tarımı bitirip hububat ithal eder hale getireceksiniz, haçlı dünyasının en gaddar tefecilerinin insafına bu şerefli milleti terk edeceksiniz. Yüzünüzde bir kızarma belirtisi hissediyor musunuz?"Garbın afakını saran çelik zırhlı duvar"ı, millet fertlerinin zihninde, aşılmaz, kırılmaz, parçalanamaz olarak yer etmesi için çalışmaktan ve milletin imanı ile oynayarak, misyonerliğin ve misyonerlerin önlerini açıp, çelik zırhlı duvar karşısındaki savunma hattını zayıflatmaktan haya etmiyor musunuz?"Tek dişi kalmış canavar"ın ulumasından, hırlamasından korkulmaması telkin edilirken, siz kalkıp bu tek dişli canavarı medeniyet projesi şeklinde takdim ederken bu mısraları, Mehmet Akif'i hatırlayıp söylediklerinizden utanmıyor musunuz?"?yurduma alçakları uğratma sakın" tenbihini tam tersine çevirip, Anadolu coğrafyasını Türk milletine saldıran, bu milletin ordusuna küfreden, bu milletin ecdadına iftira eden alçakların barınma, beslenme ve semirme yeri haline getirmiş olmaktan ötürü haya etmiyor musunuz? Hayasızca akınları savunmaktan, alkışlamaktan ve alkışlatmaktan sıkılmıyor musunuz?Cennet vatanın uğruna feda olan, her karış toprağını kanı ile sulayan ecdadımızın tam aksine, cennet vatanı cehenneme çevirmek için ne gerekiyorsa yapmaktan, cehenneme çevirmek için pusuya yatmış olan harici ve dahili çakalların işini kolaylaştırmak için yeni yeni düzenlemeler yapmaktan utanmıyor musunuz?Toprağın altında kefensiz yatan binlerin, on binlerin, milyonların kemiklerini sızlatan adımlar atmaktan, bastığın yerleri toprak bile görmeyip, satılık toprak  olarak değerlendirmekten sıkılmıyor musunuz? Toprağın üstündekilerden haya etmiyorsunuz, bu anlaşıldı fakat yerin altında kefensiz yatanlardan da mı utanmıyorsunuz?Akif dedemizin; "Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" şeklindeki niyazını kulak ardı edercesine, o da neymiş dercesine, mabedin göğsü bir tarafa içine kadar, minbere kadar namahrem elini uzattıracaksınız, "Allah katında din ancak İslam'dır" ayetine müdahale edeceksiniz, sonra dönüp ders kitaplarından Kelime-i Tevhidin ikinci kısmını çıkaracaksınız, Amenerrasulü'nden; "Kafir kavimlere karşı bize yardım eyle" cümlesini çıkaracaksınız, sonra da yüzünüz kızarmadan konuşmalarınızda Akif'ten alıntılar yapacaksınız.Bu kadar yüzsüzlük fazla, gerçekten fazla.