Federatif bir sistem düşüncesi ile yeniden ele alınan anayasada "vatandaşlık" tanımının yer almasına gerek olmadığından bahsedilmektedir. Oysa vatandaşlık tanımı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Atatürk tarafından önemle ele alınmış bir konudur. Kurtuluş Savaşı, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak vs. etnik kimliklerine bakılmaksızın hepsi tarafından kazanılmıştı. Ve sonrasında kurulan devlette, bir bayrak, bir millet ve bir devlet ülküsü vardı. Kimse diğerinden farklı gördüğü kendisi için, ayrıcalıklar talep etmemişti. Bu bütünlüğün sebebi, Atatürk'ün vatandaşlığa olan yaklaşımıdır. Bir devlete bağlılığı ifade eden vatandaşlığın, hangi şartlarda oluşacağını kendisi ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Mustafa Kemal, 1930 senesinde Afet İnan'a dikta ettirdiği "Vatandaş İçin Medeni Bilgiler" kitabında şunları yazmıştır: "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk ulusu denir. Türk ulusu halk yönetimi olan cumhuriyet ile yönetilir. Türk ulusunun oluşumunda etkili olan doğal ve tarihsel olgular şunlardır: "Siyasi varlıkta birlik, dil birliği, ırk ve köken birliği, yurt birliği, tarihsel akrabalık ve ahlaki yakınlık." Demokrasi konusu, bireysel özgürlükler, basın özgürlüğü ve kadınlara siyasi haklar konularını ele alan bu küçük kitapçık adeta temel bir anayasa mesabesindedir. Giriş kısmında yer alan Türk ulusu tarifi, siyasi birlik, dil, yurt birliği, ırk ve köken birliği üzerine bina edilmiştir. Bugün ortak geçmiş, ortak geleceğe ışık tutmalı deniliyor. Ancak istenilen ortak gelecek, siyasi birlik ve yurt birliğini içermemekte. Ezildiği iddia edilen her kesimin hak arama gerçeğini savunan bugünün zihniyetlerine göre, "birlik" söz konusu değildir. Hak arama, istediği şekilde söz sahibi olacağı toprak parçası talebi ile devam etmektedir. Kısaca, ana hatları bölünme ve ayrışım üzerine kurulu gelecek, Atatürk Türkiye'sini inşa eden Türk ulusu kavramını temelden yok saymaktadır. Cenab-ı Hakk Kuran-ı Kerim'de, "Allah aklını kullanmayanların üstüne pislik yağdırır" (Yunus, 100) buyurmaktadır. Bölünmüş, parçalanmış bir vatan toprağından ve dağılmış bir ulustan daha büyük pislik olabilir mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018