AKP, medya ve paralel yapı aynı tavanın balıkları!

Başbakan R. T. Erdoğan, "paralel yapı" diye nitelediği Gülen grubuna dair iddiaları, basit ve yenilir-yutulur cinsten değil? Madde madde kendileri derlemişler:1. Hükümeti devirme girişiminde bulunulduğu,2. Uluslararası odakların maşası olunduğu,3. CHP, MHP ve milli iradenin esir alındığı,4. Böcek konulduğu,5. Yurtlarda beddua yaptırıldığı,6. Emniyet ve yargıda çeteleşildiği,7. İşadamı ve siyasetçilerin tehdit edildiği,8. CHP ve MHP'ye kaset şantajı yapıldığı,9. Deniz Baykal'a komplo kurulduğu,10. Gülen'le ilişkili Milletvekillerinin tuzluk oldukları? 11. 28 Şubatçı ve darbe yanlısı oldukları? vs. Erdoğan'ın meydan meydan gezip sergilediği bu tezgahlar ve iddialar, elbette hukuk önüne gelmelidir, gelecektir?AKP'ye de hukuk sigası gerekiyorAncak Erdoğan ve AKP hükümetinin de kendilerine dönük, en az bu iddialar kadar ciddi, açığa kavuşturulması ve hukuk önüne getirilmesi zaruri akçalı işleri söz konusudur. 11 yıldan beri bu "paralel yapı" ile el-birlik hükümet eyleyen AKP ve Erdoğan değil miydi, bir. Başbakan ve bakanların akçalı işlerine dair tapeleri ve ses kayıtları işportaya düşünce mi, "demokratik ortak" paralel yapı oldu, tu-kaka oldu, iki.Hükümet, kendine dönük somut iddia ve tapelerin üstüne şal çekmek için hukuk devletini "konjonktüre uygun" dizayn ederken; paralel yapıya ilişkin hukuku işletmede ayak sürümesi, daha fazla rezaletin ortaya dökülmemesi için midir, üç.Şuyuu vukuundan beter yolsuzluklarda olduğu kadar, paralel yapının tezgahları diye nitelendirilen işlerde de, "paralel yapı"dan daha fazla AKP hükümetinin sorumluluğu vardır, dört.Halk, devlet-millet işlerini hükümet etmede AKP'yi yetkilendirdi; paralel yapıyı değil? Şayet Erdoğan'ın köpürdüğü gibi "paralel yapı"nın 11 yıldan beri yetkisiz bir irade kullanması söz konusu ise, burada sorumlu "paralel yapı"dan daha fazla AKP hükümetidir. Bu tablodaki sorumluluk, Erdoğan'ın "ne kadar safmışız" izahıyla geçiştirilemeyecek kadar ağırdır.Hepsi 28 Şubat'ın mahsulü...AKP yandaşı medya, Gülen grubunun 28 Şubatçı ve darbeci olduğuna dair arşiv belgelerini açıyor. 97'nin 28 Şubat'ında Fetullah Gülen'in manşetlere çıkan darbe yanlısı beyanatını şimdi servis ediyor. O gün Çevik Bir'e yazdığı mektubu bugün yayınlıyor. Eski MİT'çi Mahir Kaynak'ın ağzından, Gülen'in 28 Şubat'ın sembol ismi Çevik Bir tarafından Amerika'ya gönderildiğini yazıyor. Dinlerarası diyalog toplantılarında viski ve kırmızı şaraplar yudumlanırken Kur'an-ı Kerim okutulması haberlerini öne çıkartıyor.Servis edilen delillerine göre, STV'nin şu amatör Şubat Soğuğu dizisindeki asıl 28 Şubatçı ve darbeci tiplemesi, meğer Gülen Efendiymiş? AKP ve yandaş medyası, gerçeği yeni mi keşfettiler?! Erdoğan, Akit, Yeni Şafak ve sair yandaşlar, 1997'den beri yaşana-gelen bu 28 Şubatçı ve diyalogcu tezgahtarlıkları bugün mu duydular?! Hayır? Hepsi, birbirlerini çok iyi biliyorlar.Daha düne kadar el-ele, kolkola idiler? ABD tarafından başına çuval geçirilen Türk ordusu, AKP'nin semirttiği şu 28 Şubatçılar ile, AKP'nin ihdas ettiği ÖYM'lerce ortaklaşa ve paslaşarak darmadağın edilmedi mi?! Toplumda "devlet, Atatürk, asker ve Ehl-i Beyt düşmanlığı" tohumlarını bugünlere kadar birlikte ekmediler mi?!Farklı ve haklı olan sadece Prof. Dr. Baş.."Devlet, ordu, aile, din ve adalet, bir milletin millet olabilmesi ve ilelebet payidar kalabilmesi için vazgeçilmez unsurlardır. Bunları hedef alanlar, Türk milletini hedef alıyor demektir. Bu değerleri yok edilen millet, sürü haline gelir, bir ahırdan bir başka ahıra sürüklenir" diye haykırdığı ve toplumu ayıktırdığı için Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Haydar Baş'ı "derin devletin adamı, askerin adamı" diye toplumun hafızasına pompalamadılar mı bunlar?28 Şubat'ın gerçek mağduru olan Prof. Dr. Baş'ı, 28 Şubatçı göstererek, AKP adına ortaklaşa oy avcılığı yapmadılar mı?!Balyozcu generallerin "muhtemel bir darbede tutuklanacaklar listesinde ilk sıraya koydukları"nı gördükleri ve bildikleri halde; Prof. Dr. Baş'ın ismini, sahte evrak ve uydurma polis tutanaklarıyla Balyoz dosyasına birlikte sokuşturmaya kalkışmadılar mı bunlar? Prof. Dr. Baş hakkındaki söz konusu Ergenekon, Balyoz eksenli iftira ve bühtanları, her seçim öncesi AKP'ye oy devşirmek için Akit, Yeni Şafak ve Zaman ortaklaşa servis etmediler mi?!Hepiniz aynı tavanın balıklarısınız. Bırakın millete yeni bir oyun daha oynamayı? Allah'tan korkun, kuldan utanın!Paralel yapı ne kadar 28 Şubatçı, Amerikancı ve diyalogcu ise, en az onun kadar siz de ey AKP ve yandaşı medya, 28 Şubatçı, 28 Şubat mahsulü, Amerikancı, BOP eş başkanı ve diyalogcusunuz?!Geçmişten bugüne istikametten bir milim şaşmayan, hak üzere olan, farklı ve haklı olan, hak ile beraber olan, devlet ve milleti ikaz ettiği her konuda haklı çıkan tek fikir, gönül, iman, ilim ve siyaset adamı vardır, o da Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Devletin, milletin, hak ve adaletin emanet edilebileceği tek emin ve milli adres vardır; o da BTP'dir, Bağımsız Türkiye kadrolarıdır?Gerisi, aynı tiyatro, aynı oyunun figüranlar güruhudur.