AKP Vekili: Zaten çekilme yoktu

Başbakan yine meydanlarda ve yine şehit kanları üzerine siyaset yapıyor. Attıkları adımlar sayesinde aylardır şehit haberleri gelmiyormuş, analar ağlamıyormuş?  Yani Erdoğan'a göre bunca şehit vermemizin, bunca insanımızın, terör örgütünce katledilmesinin sebebi, kendinden önceki iktidarların, PKK'yı muhatap almayıp, el sıkışmamasından kaynaklanıyormuş. Sayın Erdoğan! Ülke gidiyor, ülke? "Üç, beş Mehmet için" Meclis'in toplanmasına lüzum görmediniz ama dağdaki eşkıya başının "çekilmiyoruz artık" restini yiyip, 24 saat içinde bakanlar kurulunu topladınız. Bu acizliğe millet ağlıyor, millet.   Terör örgütünün her eylemini, söylemini hazmettiniz ya! Hala hazmediyor musunuz? Bakalım son bir haftada neleri hazmettiniz, yorum yapmaktan bile kaçındınız.    * PKK'lılar, Siirt'in Pervari ilçesinde karakol inşaatını bombalayıp, 4 işçiyi kaçırdı.* Yüksekova'da 400 kilo patlayıcı ele geçirildi.* 104 kilo 970 gram eroin, 91 kilo 80 gram toz esrar yakalandı.  * Bingöl'de 200 kilo bomba yakalandı. * Günü birlik yapılan barikat kurmalar, güvenlik güçlerine saldırılar, devletin varlığına ve birliğine yönelik hakaretlere zaten alıştık!!! * Yandaş medyanın "dünya lideri" olarak vasfettiği Erdoğan'ın yönettiği ülkemizde, terör örgütü güvenlik güçlerimize bakın nasıl hitap (!) ediyor;  "Yolumuzu açın, sizi bir kere daha uyarıyoruz, ikinci sefer müdahale yapacağız?"Diyeceksiniz ki, bu tehdit değil üç, beş kendini bilmezin artistliği. Kendini bilenlere daha doğrusu hükümet sayesinde kendini bir şey zannedenlere bakalım! Ahmet Türk, Erdoğan'ın sürecini değerlendiriyor ve şöyle diyor?  "KCK tutuklularını bırakın, seçim barajını kaldırın,  Kürdistan'daki siyasi parti ve oluşumların, kendi aidiyetleriyle siyaset yapmalarının önünü açın, (DİKKAT) Türkiye devleti ve hükümet, Kürdistan'ın diğer parçalarındaki hükümet ve hareketlerle iyi ilişkilere sahip olmalıdır.Suriye'de, Kürtlere karşı savaşanlara (El Nusra gibi) yardımı kesin ve Kürtleri müttefik edinin? Suriye'deki, Kürt siyasi oluşumlarına ve kazanımlarına husumet Türkiye'deki süreci bitirir?"Ahmet Türk, bir ülkenin devlet veya hükümet başkanı mı? Bu ülkede siyaset yapıp, devletten maaş alan birisi, nasıl olurda devleti tehdit ve hükümete uyarı niteliğinde gözdağı verebilir? Peki, Erdoğan, artık açıkça dillendirilen B. Kürdistan'ın diğer parçalarına nasıl bakıyor?; "Türkiye dışında kurulacak bir yapı beni ilgilendirmiyor?", "Onlar, kendilerine nerde devlet buluyorlarsa buyursunlar gitsinler." (Yani Suriye'de de bir Kürt devletine evet) Tabi burada bir soru daha ortaya çıkıyor; Kürdistan'ın, büyük parçası hangi devletten alınıp, parçalar tamamlanacak? Cemil Bayık'ın "çekilmiyoruz" diyerek, bakanlar kurulu toplattığı olaya gelelim. Hükümetin bir iki bakanı "Dağdakiler, bizim muhatabımız değil" diyor. Muhatabınız kim? Oslo'daki kravatlı teröristler mi? Paris'te öldürülen Sakine'mi? Ya! İdam mahkûmu, bebek katili Apo mu, kim muhatabınız? BDP, diyorsanız? Onlar emir kulu. Bak! Son talimatlar için İmralı'ya koştular. İmralı'ya gitmeyenleri ise dağın sesini Ankara'da tercümeye giriştiler.     BDP vekili Sırrı Süreyya Önder, çekilmenin durdurulması demek, ateşkesin bittiği anlamına gelmediğini ama hükümete de, süreç konusunda "adım at" uyarısı anlamına geldiğini ifade ediyor.   Peki, dağdakiler neden "çekilmeyi durduruyoruz" açıklaması yapmıştı? Bu kafaların aynı olduğunu görmemek, hazmetmekten kaynaklanıyor herhalde?Açılım başlatıldığı günden beri süreç, denen şeyin, PKK'nın daha iyi yapılanmasına, koordine olmasına imkân vereceğini, çekilme denen şeyin bir aldatmaca olduğunu hep ifade ettik. Sonuç! Bu süreçte 600 PKK'lı her daim girip, çıktıkları K. Irak'a geçmiş. Hadi bunu çekilme sayalım! Peki, bu süreçte PKK'ya katılımlar zirve yaptı mı? Yaptı. 2 bin gencin dağa çıktığını yandaş medya bile yazdı.   Hadi hiçbirisine inanmadınız. Dağdakiler benim, canımdır, ciğerimdir, kardeşimdir, diyen AKP vekili Galip Ensaroğlu ne dedi biliyor musunuz? "Zaten çekilme yoktu"