AKP’nin işgalci ABD ve yayılmacı İsrail’e endeksli yanlış Suriye politikası, yapılan son anketlere göre yüzde 9-10’luk önemli bir oy erozyonuna sebebiyet verdi.
ANDY-AR Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin yaptığı son kamuoyu yoklaması, bu “önemli oy kaybı”nı doğrulayanlardan sadece biri… Başkaları da var!
Bu yüzden bazı AKP kurmayları ve besleme medyaya tünemiş kimi yandaş kalemler, “panik atak” vaziyetlerini gizleyemiyolar.
Ancak bu oy kaybı, AKP’nin icraatları ve Türkiye’yi sürüklediği vahim vaziyet ile mütenasip değil... Umut verici bir başlangıç!
Sivil-asker el-birlik hala AKP hükümetini kışkışlayamaya devam edenler, hükümetin balonuna gaz basanlar zannetmesinler ki, AKP’ye doğru yapıyorlar.
AKP’ye hala gaz verenler, çok büyük bir yanlış yapıyorlar.
Hem bizzat iktidarın kendisine… Hem devlete… Hem millete!
Hangi meseleye bakarsanız bakın, görülen şu değil mi; işgalci Amerikan, yayılmacı İsrail, Haçlı Avrupası ve Vatikan politikaları AKP hükümetinin birebir politikaları olmuş!
O halde AKP’ye gözü kapalı, kör kötürüm ve adeta maganda edasıyla gaz verenler, kim adına, ne yapmak istiyor?
AKP’nin yanlış yaptığını anlamak için, bütün politikalarının iflas ettiğini idrak etmek için ülkede bugün yaşananlardan başka ne yaşanması lazım?!
Mesela hükümetin PKK terörüne ilişkin duruşu ve açılım-saçılım politikasının yanlış olduğunu anlamak için, üç-beş şehit yetmiyor mu; günde kaçar tane daha “ilave şehit cenazesi” gelmesi lazım, her gün kaç vilayette daha patlama olması lazım?!
AKP’nin dış politikasının müflis ve küresel işgalcilere endeksli vahim bir gidişat olduğunu anlamak için, daha kaç komşumuz ile “düşman” olmamamız gerekiyor? Müflis dış politikayı idrak etmek için, İran, Irak, Rusya, Suriye ile savaşa mı tutulmamız lazım?!
İlkesiz ve ölçüsüz bu vahim dış politik gidişata rağmen AKP’ye gaz vermeye ve kışkışlamaya devam edenlerin ayıkması için, savaş mı çıkması lazım, çevre ülkelerde olduğu gibi gökten sağanak sağanak bombalar ve ateş mi yağması lazım?
Hükümetin ekonomi, aile, eğitim, sağlık gibi en temel alanlardaki adımlarının iflas etmiş olduğunu anlamak için…
Kaç bin esnafın daha batması, kaç bin icranın daha yaşanması, kaç milyon köylünün-çiftçinin daha anasının ağlaması…
Kaç bin ailenin daha dağılması…
Kaç tane daha ÖSYM ve sınav skandalının yaşanması…
Kaç milyon daha “diplomalı işsiz genc”in türemesi… lazım?
AKP’nin de yanlış yapabileceğini, büyük günahlar işlediğini, ağır politik cinayetlere imza attığını anlamak için, ülkede başka ne yaşaması lazım?!
AKP’nin işlediği bunca günah ve veballer, ne zaman günah olacak? AKP, günah işlemez, yanlış yapmaz mı?
Koskoca üç dönem tek başına iktidarda bulunan bir hükümet, kışın darmadağın olan birkaç bin km. duble yol dışında, devlet ve milleti darmadağın etmekten başka ne yapmış Allah aşkına!
Dolayısıyla, yeter artık, deme vakti geçmek üzeredir.
Bundan sonrası tufandır… Şayet tufan başlarsa; ortada ne millet bırakır, ne iş-aş, ne huzur, ne emniyet, ne devlet!
İşgalci Amerika’nın ve vahşi Batı’nın bedava borazanlığına soyunarak AKP’ye gaz basmayı sürdürenler, bilsinler ki, millete hizmet etmiyorlar, AKP’ye de hizmet etmiyorlar, kendilerine de hizmet etmiyorlar.
Kime mi ediyorlar?
AKP hükümetini ülkede ve bölgemizde “stratejik taşeron” olarak kullanan ve adeta Türkiye’yi kendi eyaletlerinden daha teslimiyetçi “sömürge eyaleti”ne dönüştüren Amerika’ya, İsrail’e, Haçlı Avrupa’sına hizmet veriyorlar.
Son kullanma tarihine kadar…
Milletimiz, AKP’nin bu kör-kötürüm gidişatını akl-ı selim ile, demokratik maharet ile durdurmazsa, komşu İslam ülkelerinde tezgahlanan iç karışıklık ve BOP entrikalarının daniskası ülkemizde devreye konur. O zaman da artık ne ağlamak, ne de vahlanmak para eder!
ANDY-AR Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin yaptığı son kamuoyu yoklaması, bu “önemli oy kaybı”nı doğrulayanlardan sadece biri… Başkaları da var!
Bu yüzden bazı AKP kurmayları ve besleme medyaya tünemiş kimi yandaş kalemler, “panik atak” vaziyetlerini gizleyemiyolar.
Ancak bu oy kaybı, AKP’nin icraatları ve Türkiye’yi sürüklediği vahim vaziyet ile mütenasip değil... Umut verici bir başlangıç!
Sivil-asker el-birlik hala AKP hükümetini kışkışlayamaya devam edenler, hükümetin balonuna gaz basanlar zannetmesinler ki, AKP’ye doğru yapıyorlar.
AKP’ye hala gaz verenler, çok büyük bir yanlış yapıyorlar.
Hem bizzat iktidarın kendisine… Hem devlete… Hem millete!
Hangi meseleye bakarsanız bakın, görülen şu değil mi; işgalci Amerikan, yayılmacı İsrail, Haçlı Avrupası ve Vatikan politikaları AKP hükümetinin birebir politikaları olmuş!
O halde AKP’ye gözü kapalı, kör kötürüm ve adeta maganda edasıyla gaz verenler, kim adına, ne yapmak istiyor?
AKP’nin yanlış yaptığını anlamak için, bütün politikalarının iflas ettiğini idrak etmek için ülkede bugün yaşananlardan başka ne yaşanması lazım?!
Mesela hükümetin PKK terörüne ilişkin duruşu ve açılım-saçılım politikasının yanlış olduğunu anlamak için, üç-beş şehit yetmiyor mu; günde kaçar tane daha “ilave şehit cenazesi” gelmesi lazım, her gün kaç vilayette daha patlama olması lazım?!
AKP’nin dış politikasının müflis ve küresel işgalcilere endeksli vahim bir gidişat olduğunu anlamak için, daha kaç komşumuz ile “düşman” olmamamız gerekiyor? Müflis dış politikayı idrak etmek için, İran, Irak, Rusya, Suriye ile savaşa mı tutulmamız lazım?!
İlkesiz ve ölçüsüz bu vahim dış politik gidişata rağmen AKP’ye gaz vermeye ve kışkışlamaya devam edenlerin ayıkması için, savaş mı çıkması lazım, çevre ülkelerde olduğu gibi gökten sağanak sağanak bombalar ve ateş mi yağması lazım?
Hükümetin ekonomi, aile, eğitim, sağlık gibi en temel alanlardaki adımlarının iflas etmiş olduğunu anlamak için…
Kaç bin esnafın daha batması, kaç bin icranın daha yaşanması, kaç milyon köylünün-çiftçinin daha anasının ağlaması…
Kaç bin ailenin daha dağılması…
Kaç tane daha ÖSYM ve sınav skandalının yaşanması…
Kaç milyon daha “diplomalı işsiz genc”in türemesi… lazım?
AKP’nin de yanlış yapabileceğini, büyük günahlar işlediğini, ağır politik cinayetlere imza attığını anlamak için, ülkede başka ne yaşaması lazım?!
AKP’nin işlediği bunca günah ve veballer, ne zaman günah olacak? AKP, günah işlemez, yanlış yapmaz mı?
Koskoca üç dönem tek başına iktidarda bulunan bir hükümet, kışın darmadağın olan birkaç bin km. duble yol dışında, devlet ve milleti darmadağın etmekten başka ne yapmış Allah aşkına!
Dolayısıyla, yeter artık, deme vakti geçmek üzeredir.
Bundan sonrası tufandır… Şayet tufan başlarsa; ortada ne millet bırakır, ne iş-aş, ne huzur, ne emniyet, ne devlet!
İşgalci Amerika’nın ve vahşi Batı’nın bedava borazanlığına soyunarak AKP’ye gaz basmayı sürdürenler, bilsinler ki, millete hizmet etmiyorlar, AKP’ye de hizmet etmiyorlar, kendilerine de hizmet etmiyorlar.
Kime mi ediyorlar?
AKP hükümetini ülkede ve bölgemizde “stratejik taşeron” olarak kullanan ve adeta Türkiye’yi kendi eyaletlerinden daha teslimiyetçi “sömürge eyaleti”ne dönüştüren Amerika’ya, İsrail’e, Haçlı Avrupa’sına hizmet veriyorlar.
Son kullanma tarihine kadar…
Milletimiz, AKP’nin bu kör-kötürüm gidişatını akl-ı selim ile, demokratik maharet ile durdurmazsa, komşu İslam ülkelerinde tezgahlanan iç karışıklık ve BOP entrikalarının daniskası ülkemizde devreye konur. O zaman da artık ne ağlamak, ne de vahlanmak para eder!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019