AKP Erzurum milletvekili İbrahim Özdoğan, Musevi Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya'yı yeni görevi vesilesiyle ziyaretinde 'dikkat çekici' açıklamalarda bulundu. Türkiye'deki Musevi Cemaatı'nın gazetesi Şalom'un (Selam) haberine göre, Özdoğan görüşmede şöyle konuştu: "İnsanlık bugün ulaştığı baş döndürcü teknolojik ve bilimsel ilerlemelerde Yahudi ırkına çok şey borçludur. Museviler hak bir dinin mensubudurlar. Hak semavi dinlerin kitapları olan Tevrat ve Kur'an birçok hususiyetleriyle Museviler'i övmektedir. Gönderilen ayetlerde başka içbir kavme verilmeyen birçok nimetin Yahudilere verildiğinden bahsedilmektedir. Hz. Musa'nın kavmi ile birlikte yurtlarından sürgün edilişi ve firavunla olan mücadeleleri Tevrat'ta olduğu gibi Kur'an'da da zikredilmiş zalimler Allah tarafından lanetlenmiş ve Yahudiler'e Allah'ın yardım ve ikramlarından bahsedilmiştir.
Tarihin çok eski dönemlerinden beri toplumsal kıskançlık ve cinnet yüzünden Yahudilere yapılan zulüm ve soykırım insanlığın yüzkarasıdır. Yine insanlığın mayasında olan toplumsal vicdan bunu asla affetmeyecektir. Yirminci asrın zalim diktatörü Hitler'i affetmediği gibi.
Bir politikacı olarak günümüzde de, zaman zaman Museviler'e yapılan saldırılar beni fevkalâde üzmektedir. Geçtiğimiz Kasım ayında da ülkemiz Musevilerin kutsal günlerinde Sinagoglarda uğradıkları saldırıları şiddetle lanetliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Musevi vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamada daha dikkatli davranmak zorundadır. Yine Türkiye'de bir kısım yazar ve çizerlerin insafa sığmayan bir şekilde yazılarında Yahudilere saldırdıklarına şahit olmaktayız. Bu yazarları, gerginlik ortamı oluşturdukları için kınıyor ve kendilerini insaf ve vicdana davet ediyorum."
Erzurum milletvekili Özdoğan, Türk musevilerinin bu ülkenin bir şansı olduğunu da sözlerine ekledi.
Tezkereyi de açıkça savunmuştu
Özdoğan, 7 Ekim 2003'teki tezkereyi de 'yıldızlı cümlelerle' savunmuştu.
Özdoğan, Türkiye ile ABD arasında terk edilemez dostluk bağları bulunduğunu öne sürerek, "Bunu yok farz etmek ve ABD istiyor diye Irak'a asker gönderilmesine karşı çıkmak, hem Türkiye'nin tarihsel büyüklüğüne yakışmaz hem de Türkiye'yi zora sokar. Tezkere geldiği takdirde TBMM'den kesinlikle geçeceğine inanıyorum. İlk tezkerede olduğu gibi pek fazla fire vermez" dedi.
Tarihin çok eski dönemlerinden beri toplumsal kıskançlık ve cinnet yüzünden Yahudilere yapılan zulüm ve soykırım insanlığın yüzkarasıdır. Yine insanlığın mayasında olan toplumsal vicdan bunu asla affetmeyecektir. Yirminci asrın zalim diktatörü Hitler'i affetmediği gibi.
Bir politikacı olarak günümüzde de, zaman zaman Museviler'e yapılan saldırılar beni fevkalâde üzmektedir. Geçtiğimiz Kasım ayında da ülkemiz Musevilerin kutsal günlerinde Sinagoglarda uğradıkları saldırıları şiddetle lanetliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Musevi vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamada daha dikkatli davranmak zorundadır. Yine Türkiye'de bir kısım yazar ve çizerlerin insafa sığmayan bir şekilde yazılarında Yahudilere saldırdıklarına şahit olmaktayız. Bu yazarları, gerginlik ortamı oluşturdukları için kınıyor ve kendilerini insaf ve vicdana davet ediyorum."
Erzurum milletvekili Özdoğan, Türk musevilerinin bu ülkenin bir şansı olduğunu da sözlerine ekledi.
Tezkereyi de açıkça savunmuştu
Özdoğan, 7 Ekim 2003'teki tezkereyi de 'yıldızlı cümlelerle' savunmuştu.
Özdoğan, Türkiye ile ABD arasında terk edilemez dostluk bağları bulunduğunu öne sürerek, "Bunu yok farz etmek ve ABD istiyor diye Irak'a asker gönderilmesine karşı çıkmak, hem Türkiye'nin tarihsel büyüklüğüne yakışmaz hem de Türkiye'yi zora sokar. Tezkere geldiği takdirde TBMM'den kesinlikle geçeceğine inanıyorum. İlk tezkerede olduğu gibi pek fazla fire vermez" dedi.