Hükümetin ağzı kulağında. Hele Dışişleri Bakanı Gül, bir mutlu , bir mutlu ki, değmeyin keyfine.
Niye bu kadar keyifler. .. İki yıldır işgal ettikleri koltuğun hakkını verdikleri için mi?
Sessiz yığınların sesi oldukları için mi?
Yoksulluğa, işsizliğe çare buldukları için mi?
Hayır, hayır! Onların milletle irtibatı, iktidar koltuğunu devraldıkları ilk ayda kopmuştu zaten.
Daha ilk günden millete verdikleri sözleri unutmuş, Kemal Derviş'in bıraktığı İMF programına dört elle sarılmışlardı.
Başbakan Erdoğan'ın Mesut Yılmaz'ı aratmayan AB tutkusuna bir de ABD'ye işgal taşeronluğu eklenmişti.
AKP iktidarı ABD'ye hizmetin karşılığını alamadığı için tek umudu kaldı: Avrupa Birliği'nden tarih koparabilmek.
Şu 50 milyar dolardan başlayıp 1 milyar dolara inen hibe kredisinden bahsediyorum. Önce 8,5 milyar dolarlık borç kredisine dönüşen, ardından askıya alınan kredi hikayesinden bahsediyorum.
Şu eğer ABD'ye asker geçiş izni verirsek, Kuzey Irak'ta etkin, Irak petrollerinden söz sahibi olacağız ham hayalleri ile milleti avuturken kendimizi çuvalda bulduğumuz hikayeden bahsediyorum.
Ve eğer ABD'ye terörle mücadelelerde yardım edersek, yok edemediğimiz PKK'yı ABD ile birlikte temizleriz diye milleti aldatıp PKK'nın ABD'nin himayesine girişini seyrederken AKP'nin ham hayallerinden bahsediyorum.
AKP'nin ABD ile ilgili kurduğu renkli rüyalar Türk askerinin çuvallanması ile sona erince, geriye AB hayalleri kaldı. ABD Erdoğan'ın sırtını sıvazlarken, "o da kim oluyor, muhatabımız değil, o bir memurdan ibaret" diye tafra sattığı Verheugen Türkiye'ye geldi diye mutluluktan uçuyorlar.
Çok mutlular çünkü şu günler de Türkiye'yi teftiş eden AB'nin Genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, "Sizler için olumlu sürprizlerim var" diyor.
"AB yolunda Türkiye kritik eşiği aştı, bunun sonrası zamanlama sorunu" diyen AB komiseri AKP iktidarının başını döndürmüş halde.
Kimse Komisere yahu "geçen yıldan bu yana ne değişti, kafanıza taş mı düştü" diye sormuyor.
Daha bir yıl öncesine kadar Türkiye'yi her fırsatta topa tutan AB komiserinin şimdilerde niçin ağzından bal alıyor.
Bu soruların cevabı komiserin iktidara yağdırdığı iltifatlarda gizli. 6 Ekim'de açıklanacak ilerleme raporunda daha açıkça belli olacak.
Ancak, AB'nin konjonktürel çark edişinin gerçek nedeni için Ekim ayının beklemeye gerek yok. Avrupa'nın etkin isimlerinden oluşan AB Bağımsız Komisyonu'nun hazırladığı Türkiye Raporu yeterince açık.
AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vererek kontrol altına almak istemesinin stratejik nedenleri sıralanmış.
Gerçekler orada gizli...
Niye bu kadar keyifler. .. İki yıldır işgal ettikleri koltuğun hakkını verdikleri için mi?
Sessiz yığınların sesi oldukları için mi?
Yoksulluğa, işsizliğe çare buldukları için mi?
Hayır, hayır! Onların milletle irtibatı, iktidar koltuğunu devraldıkları ilk ayda kopmuştu zaten.
Daha ilk günden millete verdikleri sözleri unutmuş, Kemal Derviş'in bıraktığı İMF programına dört elle sarılmışlardı.
Başbakan Erdoğan'ın Mesut Yılmaz'ı aratmayan AB tutkusuna bir de ABD'ye işgal taşeronluğu eklenmişti.
AKP iktidarı ABD'ye hizmetin karşılığını alamadığı için tek umudu kaldı: Avrupa Birliği'nden tarih koparabilmek.
Şu 50 milyar dolardan başlayıp 1 milyar dolara inen hibe kredisinden bahsediyorum. Önce 8,5 milyar dolarlık borç kredisine dönüşen, ardından askıya alınan kredi hikayesinden bahsediyorum.
Şu eğer ABD'ye asker geçiş izni verirsek, Kuzey Irak'ta etkin, Irak petrollerinden söz sahibi olacağız ham hayalleri ile milleti avuturken kendimizi çuvalda bulduğumuz hikayeden bahsediyorum.
Ve eğer ABD'ye terörle mücadelelerde yardım edersek, yok edemediğimiz PKK'yı ABD ile birlikte temizleriz diye milleti aldatıp PKK'nın ABD'nin himayesine girişini seyrederken AKP'nin ham hayallerinden bahsediyorum.
AKP'nin ABD ile ilgili kurduğu renkli rüyalar Türk askerinin çuvallanması ile sona erince, geriye AB hayalleri kaldı. ABD Erdoğan'ın sırtını sıvazlarken, "o da kim oluyor, muhatabımız değil, o bir memurdan ibaret" diye tafra sattığı Verheugen Türkiye'ye geldi diye mutluluktan uçuyorlar.
Çok mutlular çünkü şu günler de Türkiye'yi teftiş eden AB'nin Genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, "Sizler için olumlu sürprizlerim var" diyor.
"AB yolunda Türkiye kritik eşiği aştı, bunun sonrası zamanlama sorunu" diyen AB komiseri AKP iktidarının başını döndürmüş halde.
Kimse Komisere yahu "geçen yıldan bu yana ne değişti, kafanıza taş mı düştü" diye sormuyor.
Daha bir yıl öncesine kadar Türkiye'yi her fırsatta topa tutan AB komiserinin şimdilerde niçin ağzından bal alıyor.
Bu soruların cevabı komiserin iktidara yağdırdığı iltifatlarda gizli. 6 Ekim'de açıklanacak ilerleme raporunda daha açıkça belli olacak.
Ancak, AB'nin konjonktürel çark edişinin gerçek nedeni için Ekim ayının beklemeye gerek yok. Avrupa'nın etkin isimlerinden oluşan AB Bağımsız Komisyonu'nun hazırladığı Türkiye Raporu yeterince açık.
AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vererek kontrol altına almak istemesinin stratejik nedenleri sıralanmış.
Gerçekler orada gizli...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014