AKP'nin değişim ve dönüşümü-3

Yine bu dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Irak'ı ABD'nin işgaline yeşil ışık yakması dışında Türkiye'nin kırmızıçizgileri olan K. Irak'ta bir Kürt devletinin kurulması konusunda 180 derece bir dönüş yaptı ve burada oluşan kukla yönetimi her türlü ekonomik, siyasi ve sosyal yönden desteklediği görüldü.Yani AKP hükümeti ile K. Irak'ta Türkiye'yi de içine alması düşünülen Kürdistan devletinin koruyucu, kollayıcısı ve uygulayıcısı oldu.Bunun son örneği olarak da K. Irak'ın petrolünü sanki meşru bir devlet ve yönetimmiş gibi anlaşmalar yolu ile Türkiye üzerinden alma satma ve pazarlama gibi bir girişime girdi.Buradaki Peşmerge yönetimini ayrı bir millet ve ayrı bir devlet gibi tanıyan anlaşmalar yaptı.Ve en son Diyarbakır'da kırmızı halılarla Kürdistan lideri hoş geldiniz diyerek kendi ülkesinin de bölünüp parçalanmasını hedefleyen Peşmerge lideri ile sanki büyük bir devlet başkanı gibi karşıladı ve şov yaptı.Bu olayın hemen akabinde K. Irak'ta yayın yapan Kürt televizyonları haber ve hava durumuna bakıldığı zaman Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu'su Hatay ve İskenderun limanları dâhil Kürdistan haritası şeklinde gösterilen yayınlar yapıldı ve Başbakan'ın ve AKP hükümetinin en ufak bir uyarısı bile olmadı.Bundan önce Kandil'e yerleşen askeri bir idare olarak buradan idare edilen PKK'lılara hiç dokunulmadı, büyütüldüler ve eğitimlerini yaptılar.Buradan gelen teröristler Türk askerini, öğretmenini, doktorunu arkadan haince vurdular, fakat bunlara karşı AKP hükümetince hiç bir zaman yok edici bir müdahale yapılmadı.Artık K. Irak'ta kurulan PKK'ya yardım ve yataklık eden bu yönetimi bırakın yok etmeyi onu meşru bir hükümet ve devlet olarak görüp ekonomik ve siyasi işbirliğine başladı.ABD askerlerinin Irak'tan çekilmesinden sonra İsrail MOSSAD destekli Barzani yönetimi Suriye, Irak, İran ve Türkiye'nin ortak işbirliği ile yok edilmesi gerektiği halde Türkiye bu rejimi koruma, kollama, büyütme ve hatta kendi sınırlarına dahil etme planları yaptı.K. Irak'ta yerleşen bu kanser urunu Türkiye'nin içine doğru genişleme ve gelişme imkânı sağlandı.Bu dönemde PKK'nın siyasi kolu olan önce DTP milletvekilleri şimdi BDP milletvekilleri bu yönetimle sık sık görüşme ve beraber hareket etme imkânı sağladılar.Yani Türkiye'deki PKK kanseri ile Barzani'nin bölgesel yönetimi işbirliği içinde nasıl Türkiye'yi böler parçalarız ve Büyük Kürdistan'ı kurarız şeklinde anlaşmalar yaptılar.Bunun sonucu AKP'li ve Kürtçü tüm siyasiler ve ticaret adamları K. Irak'ta yatırımlar yapmaya ve ticaret yapmaya başladılar.Artık Irak merkezi hükümeti kendilerine göre devreden çıkarılmış ve K. Irak'taki bu yönetim sanki esas meşru devlet gibi anlaşmalar imzalamaya kalktılar.AKP hükümetinin 2-3 yıldır süren Suriye'deki Beşar Esad rejimine karşı isyancıları hem silah hem lojistik hem plan-proje desteği ile sürdürülen iç savaşta Türkiye çok şey kaybetmiştir. Bunlardan birincisi Suriye ile komşu Güneydoğu illerimizin ekonomisi çökmüş, buraya yerleşen Suriyeli mülteciler hem ekonomik hem sosyal hem siyasal bir sorun olarak karşımıza çıkmıştır. Ayrıca Beşar Esad rejiminin Kuzey Suriye'deki etkinliğinin azalması sonucu burada yer alan bölücü Kürtler Türkiye'den giden PKK'lılarca eğitilerek PYD adı altında bölgede kendi başına özerk bir Rojava dedikleri bölge oluşturmuşlardır.Böylece K. Irak dışında Kuzey Suriye'de de bölgesel bir Kürt yönetimi oluşması AKP hükümetince sağlanmıştır.(Devam edecek?)