AKP'yi nasıl bilirsiniz?

Bu soruya ben cevap vermiyor ve "susma hakkımı" kullanıyorum. Ama sizlerin cevabına yardımcı olmak için geçmişleri farklı, gelecekleri de farklı olacak şimdi AKP'ye kalemşorluk ve fedailik yapan üç ismin görüşlerinden örneklerle yardımcı olmak istiyorum.Birincisi dünün "başparmaklısı (Erbakancısı), bugünün "dört parmaklısı", (Erdoğancısı) Yeni Akit gazetesi yazarlarından Süleyman Karagülle?  Karagülle, AKP'i  "seçim hatası" yaptığını yazarak, hem geçmişle bağlarını muhafaza etmeye hem de bugünü garanti altına almaya çalıştı. Karagülle'ye göre AKP, üç dönem kuralını kaldırmalı, Abdullah Gül'e etkin görev verilmeli, Milli görüşçüler aktif hale getirilip, listelere girmeli ve Paralelle mücadeleye devam edilirken F. Gülen'e zarar verilmemeliymiş. AKP bu konulardan hata etmiş, diyor Karagülle. Tabi bu bakışa lahana turşusunun, siyaset pazarındaki satışçı mantığı diyorsunuzdur.  "Ammaaa" diyor Karagülle ve hemen "acıların çocuğu" moduna geçiyor; "Bize olan zulümler de bitmedi ama biz yine AK Parti'ye oy vereceğiz; çünkü oynanan oyun AK Parti'ye değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nedir, İslâmiyet'edir.Herkese tavsiye ediyorum; HDP'lilere, MHP'lilere, CHP'liler tavsiye ediyorum; oylarınızı AK Parti'ye verin. Düşmanlarınız öğrensin ki, Türk Milleti oyuna gelmez. Seçimden sonra Adil Düzen Partisi'ni kuralım sonraki seçimlere hazırlıklı olalım..."Gülmeyin. İşte Ak kalem ve Ak mantık! İkincisi ise kimsenin Gülen'i satacağına inanmadığı Gülen'e en yakın isimlerden biri olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski başkanı Hüseyin Gülerce. Gülerce, Sabah gazetesine ilginç açıklamalarda bulundu."Ben, Fethullah Gülen'i tanıyorsam artık bu noktadan sonra geri dönmez. Hizmeti bitirinceye kadar, insafa gelmeden bu insanları kırdıra kırdıra inat edecektir. Bir sene önce ben, hizmet hareketi içinde önemli bir isimle bu konuyu konuştum. "Gelin yol yakınken, hükümete karşı yürüttüğünüz bu savaşa son verin, buradan dönün, bence hala bir umut var" dedim. "Nasıl olacak" dedi. "Gazeteleri, televizyonları ve bankayı Hizmet bünyesinden çıkarın, yeniden sadece insanlara iman, iyilik, hayır hizmeti verin. Gazete ve televizyonlardaki nefret ve düşmanlık dili doğrudan hizmete fatura ediliyor" dedim.Şimdi "ak" Karagülle ve "ak" Gülerce kıyası yapın. Yaptınız mı? Sonuç Savcı Sayan çıkmıştır. Nasıl mı? Dün CHP'li kimliğiyle Deniz Baykal arkasından çocuklar gibi ağlayan Savcı Sayan bugün ağlayacak başka mekan ve kişiler buldu. Onlarda bu gözü yaşlı kişiyi aldı ve vekil adayı yaptı. Tabi millet merak etti! Dün kime ağlıyordun bugün kime sallıyorsun, diye. Bir tv kanalında bunun cevabını vermeye çalıştı. Hem de ne cevap! Neden, nasıl, niçin sorularına içerlenen Savcı bey kızdı.  "Siz, doktor değilsiniz. Benim durumumu teşhis etmek sizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Çünkü sizin yayın grubunuz bu ülkenin birliği beraberliği için hiçbir zaman çalışmadı ki? Ne zaman ki bir nifak sokmak için işinize bir şey geliyor onu değerlendiriyorsunuz. O yüzden de beni çağırmışsınız." Dedi. Ağır hakaretlere girince aynen karşılığını alıp yayından kovuldu. İşte üç kimlik? Biri Erbakan çizgisinde ama Gülen'e saygıda da kusur etmeyen Karagülle. Diğeri Gülen'in dünkü sağ kolu bugün o kola göz dikmiş Gülerce. Diğeri erkek arkasından ağlayıp, AKP'ye sığınan Savcı?Bir daha sorayım; AKP'yi nasıl bilirsiniz?