"Ali Ben'dendir, Ben de ondanım"

İcmal dergisinin son sayısı oldukça önemli bir gündemle çıktı: "Ehl-i Beyt"İman ve aşk ocağı Ehl-i Beyt?Ehl-i Beyt'in önemini anlama açısından bu eseri mutlaka okuyun.Prof. Dr. Haydar Baş, yazdığı başyazıda şu gerçekleri ifade ediyor: Ehl-i Beyt, İslam dininin yaşanılan ve yaşanan müşahhas örneğidir. O bakımdan Ehl-i Beyt'i anlamadan, tanımadan İslam dinini ne anlamak mümkündür, ne de yaşamak mümkündür.Yine Prof. Dr. Baş, yazısının devamında "Ehl-i Beyt, Kur'an-ı Kerim'in aynası, Hazreti Fahrialem efendimizin canlı Kur'an olarak yaşadığı aile hayatıdır. Ehl-i Beyt Kur'an-ı Kerim'in Hz. Muhammed modelidir" tarihi tespitinde bulunuyor.Yazının tamamını İcmal'den okumanızı tavsiye ederek ifade edilen bir hadis ve bir ayeti de nakletmek istiyorum."De ki Muhammed'im! Ben, peygamberliğime karşılık, sizden yakınlarımı (Ehl-i Beyt'imi) sevmenizden başka bir şey istemiyorum" (Şura suresi,23) Hz. Peygamber (sav) Hz. Ali'nin elini kaldırdı ve şöyle ilan etti:"Ali Ben'dendir, Ben de ondanım. Ali benim velimdir, Benim namıma borcumu öder. Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Ben ona dost olanın dostuyum, düşmanının da düşmanıyım. Allah'ım Ali'yi seveni sev, düşman olana sen de düşman ol. Ona yardım edene de yardım et." (Nesai, Tirmizi, İbn-i Kesir, Müsned)Peygamber Efendimizin (sav), kızı Hz. Fatıma'yı Hz. Ali ile evlendirmesi de oldukça önemlidir. Nikah merasimi öncesi Peygamberimiz (sav) irad ettiği hutbede, "Cenab-ı Hak Fatıma'yı Ali Bin Ebi Talib'e nikahlamamı emir buyurdu" demişlerdir.Hz. Fatıma'ya birçok sahabe talip olurken, bizzat Alemlerin Rabbi tarafından son nokta konulmuş ve Ehl-i Beyt'in temel taşları Cenab-ı Hakk'ın yönlendirmesiyle oluşturulmuştur. Bunlar tesadüfi şeyler değildir.Ehl-i Beyt sevgisi İslam'ın özüdür.Ehl-i Beyt anlayışıyla İslam'ı anlamak Allah ve Peygamber aşkını gerçekten yakalamaktır.Peygamber Efendimizin Hz. Ali hakkında yaptığı dua yukarıda zikrettiğimiz gibi ortadadır. Önemine binaen tekrar vurgulayalım:"Allah'ım Ali'yi seveni sev, düşman olana sen de düşman ol. Ona yardım edene de yardım et."İşin sırrı buradadır.Onlar Allah ve Resulüne aşıktır, Allah ve Resulü de onlara?Allah Resulü Kur'an'ı ve Ehl-i Beyt'ini bizlere yol gösterici olarak bırakırken, kurtuluş için sımsıkı sarılmamız gereken Allah'ın ipini de açıkça göstermektedir.Ehl-i Beyt canlı Kur'an'dır.Peygamber Efendimizden sonra İslam'ın hak ve hakikatleri ancak onlar vesilesiyle pratik olarak yaşanabilir.İnsanlar ne zaman Ehl-i Beyt'e sımsıkı sarılmış o dönemlerde hep yücelmişlerdir.Türk milletinin de temeli, İslam'ı anlayış tarzı Ehl-i Beyt yoluyladır. Bu temeli koruduğu müddetçe milletimizin sırtı asla yere gelmemiş ve bütün dünyaya hak ve adaleti getirmişlerdir.Onlar Ehl-i Bey'te sahip çıkmışlar, hürmet etmişler, Allah (cc) da onların önünü açmıştır.Ama ne zaman ki bu çizgiden sapmalar olmuş, fatura ağır ödenmiştir.Bu gerçekleri görerek hayatımızı şekillendirirsek yanlışlardan da kurtulmuş oluruz. Bazen birilerinin yaptığı hatayı milyonlar ödeyebiliyor. Prof. Dr. Haydar Baş "Kurtuluş Ali kapısındadır" sözünü siyaseten söylemiyor, bu tarihin her döneminde yaşanan önemli bir hakikattir.Türk milleti detaylardan kurtulup, eteğindeki taşları döküp yeniden Ehl-i Beyt'e yönelirse çok büyük destanlar yazmaya, tarihte altın sayfalar açmaya devam edecektir.