Müminin Rabbini zikretmesi Allah'ın kesin olan bir emridir, farzdır.Eskimez tabirle elli dört farz'ın birinci olan emri; kişinin Rabbini zikretmesidir.Bu sebeple zikri ve zikrin manasını mutlaka gereği gibi anlamalı ve Allah'ın bu kesin emrini noksansız olarak yerine getirmeliyiz?Bu hususta çağı aydınlatacak, her yönüyle zikri anlatan Prof. Dr. Haydar baş hocamızın "İslamda Zikir'' adlı eseri mükemmel bir kaynak olarak elimizdedir.Mümin, kelime-i şahadeti, kelime-i tevhidi dil ile söyleyip kalp ile tasdik ile başladığı zikir hayatını, beş vakit namaz, oruç, hac, ve zekat ile temellendirir.Helâl ve haram çizgisini gözeterek zikri hayatına yayar. Bütün işlerinde Rabbinin emir ve yasaklarına uyarak, her şeyden üstün olan "Rabbinin rızasını gözeterek'', zikir haliyle yaşamını sürdürür.Bütün bunlardan başka nasıl ki namaz için hususi bir durum var ise zikir içinde hususi bir ibadet tarzı vardır?Zikrin hususiliği ve özelliği konusunda bakınız Kur'an-ı Kerimde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:"Rabbinin ismini çok zikret''(3/41)"Allah'ı çok zikredin'' (18/24)"Allah'ı çok zikredin, ta ki kurtuluşa eresiniz'' (8/45)"Ne ticaretin ne de alış-verişin Allah'ı zikirden, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymadığı insanlar, yüreklerin ve gözlerin(dehşetten) ters döneceği( kıyamet) gününden korkarlar''(24/37)"Allah'ı zikre karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun. Onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.''(39/22)"(Tanrıları değil de) Allah tek başına anıldığı zaman ahirete inanmayanların kalpleri daralır.(kendilerini sıkıntı basar) Ama Allah'tan başkaları( putları) zikredildiği zaman hemen sevinirler'' (39/45)" Kalbini bizi zikretmekten alıkoyan, nefsin arzusuna uyan ve işi hep aşırılık olan kimseye itaat etme'' (18/28) Zikri bir bütün olarak ele aldığımızda bütün ibadetlerimizin yanında hususen gerek "la ilahe illâllah'', gerek, "Allah Allah'' diyerek, gerek onun isimlerini zikrederek, gerek Onun sevgili Habibine salat ve selâm ederek bütün hayatımıza zikri hakim kılmamızı sağlayacak bu kelimelerle dilimizi ve gölümüzü devamlı zikre alıştırmamız gerekir.Dualarımız, Kur'an okumamız, sadaka, her türlü Allah için adımlarımız yanında "zikrullah'ı'' Allah'ı zikir'i hususen üzerimize vacip kılmamız gereken bir ibadet olarak yaşamalıyız.Sevgili Peygamberimizin bu konudaki sözlerini hatırlayalım:"Zikreden ve zikretmeyenin misali, ölü ve diri kimse gibidir.''(Buhari)"Kıyamet gününde Allah katında derece bakımından en faziletli olanlar hangileridir? Diye sorulduğunda Allah Resulü: "Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlardır'' cevabını verdi.''(Tirmizi. Deavat)"Muaz bin Cebel İmanın en faziletlisinin ne olduğunu sorması üzerine Peygamberimiz (s.a.v),''Allah için sevmen, Allah ,için kızman ve dilinle Allah'ı çok zikretmendir?''cevabını vermiştir.''Bir kutsi hadiste:"Beni zikrettiği ve beni anmak için dudakları hareket ettiği zaman ben kulumla beraberim.''(Buhari-Tevhid)Kur'an-ı Kerim'de, Peygamberimizin (s.a.v) hadis-i şeriflerinde açıkça ifade edildiği gibi mümin Allah'ı zikretmekten sorumludur. Bu sorumluluk sayesinde kalbi mutmain olacak, gafil olmaktan kurtulacak, feraseti artacak, tefekkürü güzelleşecek, kalbi Allah'ın zikrini duyduğunda ona karşı sevgisi, ona huşu içindeki kulluk titizliği daha da güzelleşecek, hayatını kaplayan zikir sayesinde Allah'ın rızasını kazanamaya çalışan bir salih kul olacak ve Rabbinin kendisini zikrettiği kamil bir,r Müslüman olacak.Bütün bunlar dikkate alındığında ibadetlerimizin yanında zikir ibadetine hususen hayatımızda yer ayırmamz gerekir. Günde 10 dakikamızı ayırarak zikre devam edebiliriz. Dikkat edilirse bütün ibadetler bir zikir. Zikir kendi başına da hususi bir zikirdir.Tarihin şeref levhalarında isimlerini okuduğumuz ecdadımızın insan terbiyesinde , olgunlaşmasında zikir metodunun ne kadar önemli yer tuttuğunu görürüz.Allah'a yakın olan kullara merhamet eder.Allah'a yakın olan dinine hizmet eder.Allah'a yakın olan cesur, çalışkan olurAllah'a yakın olan'ın himmeti, gayreti âla olur.Sözlerimi sözlerin özünü söyleyen aşıklardan Süleyman Çelebi'nin bir beyti ile bitirelim.Allah adın zikredelim evveleVacip oldur cümle işte her kula
Allah adın her kim ol evvel ana Her işi âsan eder Allah ana
Mustafa Sabri / diğer yazıları
- Ramazanlaşmak / 17.07.2012
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011