Almanya meclisinde güvenlik endişesi

Almanya'da darbe planları yapmakla suçlanan kişilerin, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ile bağlantısının ortaya çıkmasının ardından, Federal Meclisin (Bundestag) daha fazla korunması yönündeki çağrılar giderek artıyor. Redaktionsnetzwerk Deutschland'a (Almanya Yazı İşleri Ağı) konuşan Yeşiller Partisi Milletvekili Konstantin von Notz, Federal Meclisin güvenlik konseptinin, "erişim ayrıcalıklarına sahip anayasa düşmanlarının" parlamentoya seçilebilmesi için oluşturulmadığını belirterek, "Demokrat milletvekillerinin günlük yaşamını sabote etmeden Federal Meclis için koruma düzenini artırmalıyız" dedi. Sosyal Demokrat Partili Sebastian Hartmann, Funke medyaya yaptığı açıklamada, "Federal Meclisi basmak isteyen eski bir AfD milletvekilinin tutuklanmasının ardından parlamentodaki mevcut temasları acilen gözden geçirilmelidir" ifadesini kullandı. Federal Meclis Başkan Yardımcısı Katrin Göring-Eckardt da Funke medyaya, "Federal Meclis için hangi güvenlik önlemlerini uyarlamamız gerektiğini dikkatle inceleyeceğiz ve konuyu tüm karar organlarında ele alacağız" açıklamasında bulundu. Sosyal Demokrat Parti Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil de aşırı sağcı AfD partisinin cezalandırılmasını talep etmişti. AfD'yi açıkça anayasa karşıtı bir parti olarak nitelendiren Klingbeil, "AfD, parlamentolarda, mahkemelerde ya da kamu hizmetlerinde değil Anayasayı Koruma Dairesinin izleme listesinde yer almalı" demişti.

Scholz'tan AfD vurgusu

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkede darbe planları yapmakla suçlanan kişilerin aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ile bağlantısının dikkat çekici ve önemli olduğunu söylemişti. Başbakan Scholz, Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, "Burada bir şeyler döndüğü çok açık. Burada asıl söylenmesi gereken, suçlananlar arasında Alman Federal Meclisi'nin eski bir AfD üyesi olmasıdır. Elbette bu çok dikkat çekici ve çok kötü bir olaydır" dedi. Olaf Scholz, Alman devletinin ve demokrasinin işleyişine atıfta bulunarak, "Diğer en önemli sonuç, bu tür hukuk ihlallerini ve bu tür (darbe) planları güvenlik makamlarıyla engelleyebilecek ve tüm gücüyle reddedebilecek savunulabilir bir devlete, savunulabilir bir demokrasiye sahip olduğumuzu herkesin bilmesidir" diye konuşmuştu.