Almanya’daki işsiz Ahmet bizim Vali’den çok kazanıyor

Almanya'daki işsiz Ahmet'in hikayesini biliyor musunuz? Yaklaşık 25 yıl önce anlatılmıştı. Şimdi ölmemişse emekliliğin tadını çıkarıyordur. Hikayeye geleceğim ama önce bir giriş yapalım.

Sayın Erdoğan'ın takdir ettiği asgari ücret, ardından memur ve emekli zam oranları ve bir gece ansızın gerçekleştirilen % 5 operasyonu gündemde.

Sendikaların acziyet ötesinde patron ve iktidarın yanında yer almaları bir başka gündem.

TÜİK'in enflasyon sepetini saklaması, 2009 yılından bu tarafa açlık ve yoksulluk sınırı araştırmaları yapmaması, iktidarın TÜİK'e gösterdiği özel ilgi, gündem ötesi vahim bir durum. 

Hele iktidarın, takdir ettikleri ücret ve zamları yere göğe sığdıramamaları, 20 yıl öncesi ve dolar üzerinden kıyaslamaları ise vatandaş ile dalga geçmek olduğunu düşünüyorum.

Düşünsenize! Bir taraftan 'cumhuriyet tarihinin ihracat rekorlarını kırdık' diyorsun, büyüme rakamlarıyla gövde gösterisi yapıyorsun ama vatandaşa vermeye gelince, 'sırtımızda küfe var' diyorsunuz.

Gelelim işsiz Ahmet'e

Sayın Erdoğan'ın daha sırtında 'küfe' yokken anlattığı hikâyeydi 'işsiz Ahmet' hikayesi. Çok takdir edilmiş, kabul görmüş ve ülkenin her noktasında örnek verilen bir hikaye olmuştu.

Şöyle diyordu Sayın Erdoğan: 'Almanya'daki çalışmayan işçi Ahmet, Türkiye'deki çalışan işçi Ahmet'ten aylık geliri itibariyle, çocuk paralarını katmıyorum, dikkat edin 1.280 kere daha fazla huzur içinde, refah içinde yaşıyor…'

25 yıl geçti. Almanya'daki işsiz Ahmet'e ne oldu, bilmiyorum. Ama Almanya'da enflasyon 2022'de ortalama yüzde 7,9'a çıkarak 1951'den bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Tabi Alman hükümetinin, Rusya'ya karşı ABD yanında yer alması, Rusya'nın doğalgaz ve petrolü kesmesi bu enflasyonun en büyük nedenlerinden birisi. 

İşin bizi ilgilendiren boyutu ise 'bizi kıskanan' Almanların hükümeti, vatandaşına 'sırtımızda küfe var' demedi. Küresel krizi de mazeret olarak kullanmadı. 

Ne yaptı? Vatandaşını yaşatmak için 2023'te hayata geçirilmek üzere kararlar aldı ve 2023 geldi şimdi uygulamaya geçirdi.

'Euronews'in haberine göre:

"Koalisyon hükümeti 2023'ten itibaren aylık işsizlik yardımını evli olmayan kişiler için 449 Euro'dan 503 Euro'ya yükseltecek.

Aileleri ile yaşayan 25 yaşından küçük yetişkinler için yardım miktarı 402 Euro'ya, hanelerdeki 14 ile 17 yaş arası çocuklara verilen aylık yardımlar 420 Euro'ya ulaşacak.

6 ile 13 yaş arası çocuklara verilen yardım 348 Euro'ya yükselecek.

6 yaşına kadar ise çocuk başına 318 Euro yardım sağlanacak 

Kalifiye işçi sıkıntısını gidermek için ise eğitimleri sırasında yardım alanlara ek 150 Euro ve diğer eğitim şartlarını doldurmaları durumunda ise fazladan 75 Euro verilecek." 

(https://tr.euronews.com/2022/11/11/almanya-issizlik-ve-cocuk-yardimlarini-2023ten-itibaren-artirmaya-hazirlaniyor)

Diğer taraftan sosyal yardım almayan dar gelirli ailelere ise ortalama 370 Euro yardım yapılacağı ve bu yardımdan yaralanan 600 bin kişinin, 2 milyona çıkarılacağı bilgileri veriliyor. 

Ya çalışıyorsa, yaptığı işi, asgari ücreti, çocuk sayısını geçin! Sadece yukarıda geçen rakamları toplayın. 

2 bin 216 Euro ediyor. 1 Euro'yu 20 TL'ye sabitle, çarp. Eşittir: 44 bin 320 TL.

Bizim İstanbul Valisi de son zam ile 42 bin TL maaş alacak.

BTP Lideri Hüseyin Baş ne demişti?

"En düşük memur maaşını konuşuyoruz, halbuki en yüksek memur maaşımız, Avrupa'daki en düşük asgari ücrete denk gibi bir şey."

Bu gidişatın sonucunu ise yine Sayın Baş açıkladı: "En yüksek emekli maaşı, cumhurbaşkanı emekli maaşı. Nasipse bu yaz yeni birine bağlayacağız o aylığı."

Dikkatinizi çekti mi?

Bakan Soylu, İBB hakkında birçok iddia gündeme getirdi. En son bazı isimler ve haklarındaki bilgileri paylaştı.

Kalanını ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu açıkladı:

'Mevlüt Uysal döneminde 5 bin 608 kişi sabıka kaydı olmadan İBB'de işi alınmış. 

Aralarında bombalı saldırı gerçekleştirenler dahil 5 terörist kaydı var. 

Silahlı terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği yapan 2 kişi işe girmiş.'

Sayın Soylu'dan cevap gelmedi.

Ekrem İmamoğlu: 'Ben, AYM tarafından yasaklandığı halde güvenlik soruşturması yapmadan personel almakla suçlanıyorum. 

AYM'nin kararından önce ise Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde 1.800 kişi güvenlik soruşturması yapılmadan alındı. Ben suçluyum, onlar temiz.'

Sayın Soylu'dan yine cevap yok. Ama Sayın Erdoğan'dan müjde var!

"Seçimler öncesinde, (31 Mart 2019) 'hiç kimse belediyelerimizden atılamaz' deniliyordu. Büyükşehir belediyeleri dahil kapının önüne konan işçilerimizi, memurlarımızı gördük. Şimdi onların hepsi tekrar yasal düzenleme ile görevlerinin başına dönecekler."

Yani hükümetin ifadesi ile 'teröristler, belediyede işe mi alınacak?'