Altılı Masa’nın çıkmazı

Erdoğan'lı yılların artık sona ereceğine dair umut besleyenler her yeni güne yeni bir hayal kırıklığıyla merhaba diyorlar. 

Bunun sorumlusu umut olamayan Altılı Masa'dan başkası değil…

Altılı Masa'yı ayakta tutan unsurlara, Türklük ve Atatürk ilkeleri üzerine yaptığı açıklamalarla bir Ali Babacan vuruyor, bir de Ahmet Davutoğlu…

Alınan darbeleri masadaki diğer dominant unsurlar ise sırf masa dağılmasın diye ses çıkarmıyor, ya da hak ettiği karşılığı vermiyor.

Seçilecek cumhurbaşkanının, "Sizin oyunuz düşük, ben kendim bu kararı veriyorum" demesi durumunda ne yapacakları sorusuna, Ahmet Davutoğlu, "Bunu dediği anda kriz çıkar, açık söyleyeyim meclisteki desteğimizi çekeriz, ülke erken seçime gider" yanıtını verdi. 

Altılı Masa'nın bu mantıkla gidişi devam ederse, bu kabul edilemez ve güven sarsan açıklamalara yenileri eklenirse ne olacağı şimdiden belli…

Bu gidişle sonuç Erdoğan'ın kazanması olabilir.

Bu gerçeği kamuoyunun nabzını tutan araştırmacılar da dile getiriyor. 

Bu bağlamda MAK Danışmanlık Başkanı Mehmet Ali Kulat, bu gerçeğe, "Seçmen politik tercihini değiştirirken gideceği yerin bulunduğu yerden daha güvenilir huzurlu olmasını ister. Bildiği ama mutsuz olduğu ortamı, güzel sloganlarla süslü -ama belirsiz- ortamla değişmez. Hele bir de gideceği yere daha gitmeden; kavga gürültü seslerini duyuyorsa!" ifadeleriyle dikkat çekiyor.

Hadi bu ihtimal değil de ikinci ihtimal gerçekleşti diyelim.

Altılı Masa'daki Babacan ve Davutoğlu gibi küçük unsurların seçmenleri AKP saflarına itmek için bütün gayretlerine, çalışmalarına ve açıklamalarına rağmen bir mucize gerçekleşir ve hasbelkader Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayı 50+1 alarak seçilmeyi başarsa bile ilk yapılacak seçimlerde Erdoğan'ın yeniden, hem de daha da güçlü bir şekilde iktidara gelmesine zemin hazırlanmış olacak.

Zira Beştepe'de oturacak 'iktidarsız' bir cumhurbaşkanı ile parlamentoda anayasayı değiştirmek için gerekli olan çoğunluğu sağlanabilmesi kapsamında en az yüzde 63 oy oranını elde edememiş bir 'azınlıkta' kalmış bir muhalefet, ülkeyi en geç 3 yıl içinde bir erken seçime götürmek zorunda kalacaktır.