Üzeyir Garih'e bir defa daha yazık.
Amerika'nın vurulmasıyla, Garih cinayeti de Türkiye gündeminden düştü.
Cinayet, hem gündem dışı oldu hem de fâili meçhullere katıldı.
Biz, fâili meçhuller listesinin sonunda yer alacağını ta baştan yazdık zaten.
Amerika hadisesi ise sadece gündemden düşmesine sebep oldu. O olmasaydı, başka şeyler olur yine gündemden düşürülürdü.
Nerden biliyorum?
Çünkü adet böyledir...
***
Amerika hadisesi, Garih cinayetinin sadece bir büyüğüdür.
Yapanlar, Türkiye'de hadisenin küçüğünü yaptılar Amerika'da büyüğünü.
Garih cinayetinde, nasıl suçsuz insanlar derdest edildiyse, bundan sonra da böyle olacak.
Hani, cinayet mahallinin yanıbaşında, cinayetten birkaç gün sonra, üzerinde Arapça "Allah" yazılı bir çuval bulunmuştu ya, (Sonra nasılsa kendiliğinden yok oldu) şimdi de Amerika'da şüphelilerin arabasında Kur'an bulunmuş...
Kur'an bulununca, şüphe de ortadan kalkmış oluyor.
Sanki Müslüman'ın yanında Kur'an bulunması anormal bir şey...
Müslümanlar işte bu şekilde suçlanıp "vurun abalıya" yapılıyor.
Nitekim, Afganistan'ın üzerine hemen füze yağdırdılar.
Halbuki, Afganistan dünyada tek Müslüman ülke değil.
Kendisinden -sadece- şüphelenilen Üsâme bin Ladin Afganistan'da bulunduğu için, o memleket bombalanıveriyor. Masum insanlar öldürülüyor.
Bu, insanlık defterinin neresinde yazıyorsa...
Endülüs'teki Müslümanların öldürüle öldürüle bitirilmesini yazan defterde mi?
Amerika'nın yerlilerden temizlenmesini yazan defterde mi?
Zorla ve ölümden beter bir yolculukla Afrika'dan Amerika'ya zenci köleler taşıyıp, kötü şartlardan dolayı yolda ölenlerin okyanusa atılmasını yazan defterde mi?
Sudan'da ilaç fabrikasını bombalamayı, Iraklı bebeklerin ilaç bile alamadan ölmelerini yazan defterde mi?
Defteri daha fazla okumaya lüzum yok; çünkü liste bitmek bilmiyor...
***
Amerika, bunu kimin veya kimlerin yaptığını bilmek istiyorsa, Müslümanları suçlamayı bırakıp önce kendisini sorgulamalı.
Allah'a inandıklarına göre, bu ilahi takdirin başlarına hangi suçlarından dolayı geldiğini düşünmeliler.
Bir Türk TV muhabiri, Kudüs'te Yahudi bir profesörle konuşuyor.
Prof. Yarom Schweitzer, intihar saldırıları uzmanı.
Diyor ki:
-Bu tip saldırılar Müslümanların inançlarından geliyor...
Yahudi prof. yanlış olduğunu bal gibi bildiği halde doğru konuşmuyor.
Müslümanları kendileri gibi zannediyor.
Hayır... zannetmiyor, öyle göstermeye çalışıyor.
Şu bilinmeli ki, Müslüman suçsuz insanları öldürmez. Buna en başta Müslümanlığı engeldir.
Sayın profesöre sormak lazım:
Kendilerinden olmayan insanları kendilerine köle ve hizmetçi görenler Müslümanlar mı?
Taşa, silahla karşılık verenler, inançları gereği insanların gözlerini oyanlar, kulak ve burunlarını kesenler Müslümanlar mı?
Hem Filistin'i işgal edip hem de habire sahiplerini öldürenler Müslümanlar mı?
"Bu topraklar Allah tarafından bize vadedilmiştir" diyerek, bu gayelerine engel gördüğü her canlıyı öldürmekten çekinmeyenler Müslümanlar mıdır ve bu cinayetler onların inançlarından mı gelmektedir?
***
Amerikalılar hınç ve feveran içindeler.
Bir kısmı acele etmeyelim derken, bir kısmı hemen vurulmasını istiyor.
Diyelim ki hemen vuracaklar.
Kime veya kimlere?
Kime olacak zihinlerdeki hazır düşman Müslümanlara...
Bunu isteyenler nerdeyse Amerikanın yarısı.
Peki ortada bir tesbit yokken hangi insafla vuracaksın?
Tabii ki, Sudan'a hangi insafla vurduysa, o insafla vuracak...
Bunlar, para uğruna, kendi rahatları uğruna her şeyi yaparlar...
Daha birkaç sene önce, kendi yöneticilerine, "İzin verin Sultanahmet Camii'ni Türklerin başına yıkalım" diyenler Amerikalılar değil miydi?
***
Evet... Amerika'ya yapılan bu saldırı yanlış. Suçsuz insanları öldürmekse, bizim inancımıza göre yanlışın da yanlışı...
Ama Amerika da kendi kendine bir sorsun:
-Bu saldırı niçin başka bir yere değil de bize yapıldı? Mesela niçin İsviçre'ye değil, niçin Japonya'ya değil de Amerika'ya?
Öyle ya, bunu yapanlar herhalde ölümden beter bir acıdan dolayı yaptılar...
Mithat Bereket, Beyazsaray eski Danışmanı Anthony Blunken'e soruyor:
-Amerika yönetimi ne hata yaptı da bu tepki oldu?
Hiç bir cevap yok.
Olamaz; çünkü sayısız suçlarını itiraf etmeleri mümkün değildir.
Mithat Bereket'e biz cevap verelim:
Amerika, suçsuz yere çok Müslüman kanı döktü. Bunun dünyada elbette bir cezası olacaktı, olmaya başladı.
Bilenlerin bildiği gibi, zaten içten içe çürüyen Amerika, Dünya Ticaret Merkezi binaları gibi çökmeyecekse de, ayakta zor duracak hale gelecektir.
Çünkü, bu dünyanın bir yaratıcısı ve o yaratıcının bir adaleti vardır.
O adalet geç de olsa tecelli edecek, yaptıklarını yapanların yanına kâr bırakmayacaktır...
Amerika'nın vurulmasıyla, Garih cinayeti de Türkiye gündeminden düştü.
Cinayet, hem gündem dışı oldu hem de fâili meçhullere katıldı.
Biz, fâili meçhuller listesinin sonunda yer alacağını ta baştan yazdık zaten.
Amerika hadisesi ise sadece gündemden düşmesine sebep oldu. O olmasaydı, başka şeyler olur yine gündemden düşürülürdü.
Nerden biliyorum?
Çünkü adet böyledir...
***
Amerika hadisesi, Garih cinayetinin sadece bir büyüğüdür.
Yapanlar, Türkiye'de hadisenin küçüğünü yaptılar Amerika'da büyüğünü.
Garih cinayetinde, nasıl suçsuz insanlar derdest edildiyse, bundan sonra da böyle olacak.
Hani, cinayet mahallinin yanıbaşında, cinayetten birkaç gün sonra, üzerinde Arapça "Allah" yazılı bir çuval bulunmuştu ya, (Sonra nasılsa kendiliğinden yok oldu) şimdi de Amerika'da şüphelilerin arabasında Kur'an bulunmuş...
Kur'an bulununca, şüphe de ortadan kalkmış oluyor.
Sanki Müslüman'ın yanında Kur'an bulunması anormal bir şey...
Müslümanlar işte bu şekilde suçlanıp "vurun abalıya" yapılıyor.
Nitekim, Afganistan'ın üzerine hemen füze yağdırdılar.
Halbuki, Afganistan dünyada tek Müslüman ülke değil.
Kendisinden -sadece- şüphelenilen Üsâme bin Ladin Afganistan'da bulunduğu için, o memleket bombalanıveriyor. Masum insanlar öldürülüyor.
Bu, insanlık defterinin neresinde yazıyorsa...
Endülüs'teki Müslümanların öldürüle öldürüle bitirilmesini yazan defterde mi?
Amerika'nın yerlilerden temizlenmesini yazan defterde mi?
Zorla ve ölümden beter bir yolculukla Afrika'dan Amerika'ya zenci köleler taşıyıp, kötü şartlardan dolayı yolda ölenlerin okyanusa atılmasını yazan defterde mi?
Sudan'da ilaç fabrikasını bombalamayı, Iraklı bebeklerin ilaç bile alamadan ölmelerini yazan defterde mi?
Defteri daha fazla okumaya lüzum yok; çünkü liste bitmek bilmiyor...
***
Amerika, bunu kimin veya kimlerin yaptığını bilmek istiyorsa, Müslümanları suçlamayı bırakıp önce kendisini sorgulamalı.
Allah'a inandıklarına göre, bu ilahi takdirin başlarına hangi suçlarından dolayı geldiğini düşünmeliler.
Bir Türk TV muhabiri, Kudüs'te Yahudi bir profesörle konuşuyor.
Prof. Yarom Schweitzer, intihar saldırıları uzmanı.
Diyor ki:
-Bu tip saldırılar Müslümanların inançlarından geliyor...
Yahudi prof. yanlış olduğunu bal gibi bildiği halde doğru konuşmuyor.
Müslümanları kendileri gibi zannediyor.
Hayır... zannetmiyor, öyle göstermeye çalışıyor.
Şu bilinmeli ki, Müslüman suçsuz insanları öldürmez. Buna en başta Müslümanlığı engeldir.
Sayın profesöre sormak lazım:
Kendilerinden olmayan insanları kendilerine köle ve hizmetçi görenler Müslümanlar mı?
Taşa, silahla karşılık verenler, inançları gereği insanların gözlerini oyanlar, kulak ve burunlarını kesenler Müslümanlar mı?
Hem Filistin'i işgal edip hem de habire sahiplerini öldürenler Müslümanlar mı?
"Bu topraklar Allah tarafından bize vadedilmiştir" diyerek, bu gayelerine engel gördüğü her canlıyı öldürmekten çekinmeyenler Müslümanlar mıdır ve bu cinayetler onların inançlarından mı gelmektedir?
***
Amerikalılar hınç ve feveran içindeler.
Bir kısmı acele etmeyelim derken, bir kısmı hemen vurulmasını istiyor.
Diyelim ki hemen vuracaklar.
Kime veya kimlere?
Kime olacak zihinlerdeki hazır düşman Müslümanlara...
Bunu isteyenler nerdeyse Amerikanın yarısı.
Peki ortada bir tesbit yokken hangi insafla vuracaksın?
Tabii ki, Sudan'a hangi insafla vurduysa, o insafla vuracak...
Bunlar, para uğruna, kendi rahatları uğruna her şeyi yaparlar...
Daha birkaç sene önce, kendi yöneticilerine, "İzin verin Sultanahmet Camii'ni Türklerin başına yıkalım" diyenler Amerikalılar değil miydi?
***
Evet... Amerika'ya yapılan bu saldırı yanlış. Suçsuz insanları öldürmekse, bizim inancımıza göre yanlışın da yanlışı...
Ama Amerika da kendi kendine bir sorsun:
-Bu saldırı niçin başka bir yere değil de bize yapıldı? Mesela niçin İsviçre'ye değil, niçin Japonya'ya değil de Amerika'ya?
Öyle ya, bunu yapanlar herhalde ölümden beter bir acıdan dolayı yaptılar...
Mithat Bereket, Beyazsaray eski Danışmanı Anthony Blunken'e soruyor:
-Amerika yönetimi ne hata yaptı da bu tepki oldu?
Hiç bir cevap yok.
Olamaz; çünkü sayısız suçlarını itiraf etmeleri mümkün değildir.
Mithat Bereket'e biz cevap verelim:
Amerika, suçsuz yere çok Müslüman kanı döktü. Bunun dünyada elbette bir cezası olacaktı, olmaya başladı.
Bilenlerin bildiği gibi, zaten içten içe çürüyen Amerika, Dünya Ticaret Merkezi binaları gibi çökmeyecekse de, ayakta zor duracak hale gelecektir.
Çünkü, bu dünyanın bir yaratıcısı ve o yaratıcının bir adaleti vardır.
O adalet geç de olsa tecelli edecek, yaptıklarını yapanların yanına kâr bırakmayacaktır...
Ali Eren / diğer yazıları
- Alın size Avrupa'dan taze cevap / 16.03.2002
- Derviş'e ODTÜ'yü dar etmek / 02.03.2002
- Bayram sonrası düşünceleri / 26.02.2002
- Artık açıkça "ha kilese ha câmi" diyebiliyorlar / 16.02.2002
- Müfsidi Kebir (Büyük Fesatçı) / 13.02.2002
- Bir maskara / 12.02.2002
- Tarihe ve zihinlere bir-iki hatıra kaydı / 09.02.2002
- Başbakanlığı al, neyi ver? / 02.02.2002
- Papa'nın davet etmemesine üzülünür (!) / 26.01.2002
- Bizi, onlarca sene dinsiz tanıtmışlar / 19.01.2002
- Derviş'e ODTÜ'yü dar etmek / 02.03.2002
- Bayram sonrası düşünceleri / 26.02.2002
- Artık açıkça "ha kilese ha câmi" diyebiliyorlar / 16.02.2002
- Müfsidi Kebir (Büyük Fesatçı) / 13.02.2002
- Bir maskara / 12.02.2002
- Tarihe ve zihinlere bir-iki hatıra kaydı / 09.02.2002
- Başbakanlığı al, neyi ver? / 02.02.2002
- Papa'nın davet etmemesine üzülünür (!) / 26.01.2002
- Bizi, onlarca sene dinsiz tanıtmışlar / 19.01.2002