Andımız ve uyarımız

"Adımız, andımızdır. Yoluna can koyarız,
Türk olmayı en büyük şeref ve şân sayarız."
Hey! Bilin ki;
Bininiz bir olsanız, bir olmuş binler bir araya gelseniz, haçlı Müslümanlar'dan haçlı birlikleri kurup yerli Romen Diyojenlerin komutasında saldırsanız da; okyanus ötesinden Pentagon'dan lojistik destek, Pensilvanya'dan üfürük destekleri alsanız, Vatikan'dan alabildiğiniz kadar duâ alsanız, velhâsıl dünyanın neresinde olursa olsun bütün şer odaklarıyla ortaklık kurup birlikte gelseniz de size denk gelen ilk Türk'ün, tek başına size gücü yeter!
Size sesleniyorum heyyy!
Heyy!
Dünyanın her yerinde Müslüman soykırımı yapan haçlı-siyonist ittifâkının kendilerine dost olduğunu zanneden Müslüman Kürtler, size sesleniyorum!
Size seleniyorum Recep Bey!
Size sesleniyorum "İnadına!" sloganlı Tayyip Bey!
Heeyy! Size sesleniyorum, "Milli mes'elelerde hükümete desteğimiz devam edecektir" diyen milliyetçiler!
Hey! Size seleniyorum Atatürk'ün partisinde O'nun yerine oturup Türk Milletinin sakalını yolanlar!
Korkaklar, ürkekler! Ürkek-korkak, kurnaz Türkiyeliler, size sesleniyorum!
Patlasanız da, çatlasanız da, yarasaca çırpınsanız da sizi ciddiye almayacağız!
Sizin oluşturduğunuz ve saat başı değiştirdiğiniz gündemi takip etmeyeceğiz! Biz gündem oluncaya, milli gündemi oluşturuncaya kadar, topunuzu yok sayacağız!
Çünkü biz Türk'üz! Çünkü biz "Türk oğlu Türk'üm" diyen bir nesiliz. Çünkü biz, destanlarıyla tarihi sıkıcılıktan kurtaran şanlı kavmin ahfâdıyız!
Çünkü biz; "Ey iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah onun yerine Allah'ın kendilerini sevdiği, onların da Allah'ı sevdiği, mü'mînlere karşı yumuşak başlı, kâfirlere karşı onurlu ve güçlü olan bir topluluğu getirecektir. Onlar Allah yolunda mücahede eder, hiç bir kınayıcının kınamasından korkmazlar" (Mâide-54) diye Kitâb-ı Ekmel'de tarif edilen Türk Milletindeniz!
Çünkü biz; İki Cihân Serveri Hz. Muhammed’in (s.a.v.); "Ben onların isimlerini, babalarının isimlerini, hatta binmiş oldukları atların renklerini dahi pek âlâ biliyorum. Onlar, o dehşetli günlerde yeryüzünün en hayırlı süvarileridir" diye tarif ettiği; "Oturmuş, çökmüş vaziyette sanki bir arslan gibi avının üztüne atlamak için bekleyip duran Türkler size dokunmadıkça siz de onlara sakın ilişmeyiniz. Zira onlar çok yakında bir akın yapacaklar ve Fırat'a kadar geleceklerdir. Onların ilk öncüleri bu nehirden su içecek ve sonradan gelenler; 'Burada su vardı' diyeceklerdir" diye anlattığı; "... Oysa bu insanlar (bir kısım has, özü temiz) madenler gibidir. Cahiliye devrinde hayırlı olan bu kavimler bu dîne girdikten sonra da bu dînin en hayırlı kimseleri olurlar" diye karakterini müjdelediği bir kavmin ahfâdıyız!
Çünkü biz; İslâm âlimleri ve müfessirlerin ilk vahiy yıllarından itibâren "son derece güçlü, sert ve kuvvetli kavim" diye târif ettikleri; "... İslam tarihi ve Müslüman milletler camiâsında boy göstermeleri ve onların gerçekten de diğer milletlere kıyasla daha güçlü kuvvetli ve sert millet olmaları, daha sonra büyük kafileler halinde onların Allah'ın hidâyetinde koşmaları gibi daha bir çok sebepler, Kur’an-ı Kerîm'de zikri geçen bu kavmin yüce Türk Milleti olduğunda hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmadığı…” şeklinde hüsn-ü kabûl gören bir milletin mensûbuyuz!
Hepinize, topunuza sesleniyorum! Uyarıyorum hepinizi!
Haçlı senaryolarıyla meşgûl olmayın ve de milleti oyalamayın!
Sizin elinize tutturulmuş kâğıtlardan okuduğunuz dikte sözlerden gündem oluşmaz! Biliriz ki sahnedeki artist ile sahne dışındaki kişi arasında çok fark vardır! Biliyoruz ki sahne veya ekranlarda büyük paralarla kıvırarak oynayanlar, gerçek hayatta Türk Milletinin irâdesi karşısında sünepece titrer kıvırarak oynarlar!
Neymiş efendim; "Türk Milleti Komutanların adlarını bilmiyormuş ama terör örgütü mensuplarının adlarını ezberlemiş"miş! Yuh size! Yazıklar olsun size! Allah’ın (c.c.) Kahhâr sıfatına denk gelesiniz!
Heyyy ürkekler, korkaklar, işbirlikçiler, Haçlı Müslümanlar! Size sesleniyorum!
Hz. Peygamber’in (s.a.v); "Siz, kıldan ayakkabı giyinen bir milletle (Türklerle) çarpışmadıkça kıyâmet kopmayacaktır" diye uyararak tarif ettiği Kantura Oğulları ahfâdıyız biz!
Bizim sabrımız, sulhün; öfkemiz, kıyâmete denk savaşın sebebidir!
Yine Hz. Peygamber’in (s.a.v.); "Cenâb-ı Hak, Türkleri Bana yardımcı kılmakla Beni çok güçlendirdi" diye iltifât ettiği Türk Milleti mensûbu olmakla övünen, şükreden bizi duymazsanız, duyduğunuzda anlamaya zamanınız kalmaz!
Ya akıllı olun! Ya da akıllı olun!
Es-Sümahî'nin Tabakatü’l eş-Şuâra'da, el-Cahız'ın Fezâilü'l-Etrak'ta; "Cahiliye devri Araplarının Türk hakanlarına her zaman büyük bir kurtarıcı gözü ile baktıkları, sanki zavallı civcivlerin anasının kanatları altına sığındığı gibi kimsesiz insanların da Türk hakanlarının şefkatli kollarına sığınmaları gibi geleneksel temayülleri vardı..."  diye yazdıklarını da hatırlatarak bir daha derim ki; ya akıllı olun! Ya da akıllı olun!
Israrla altını çizerek vurgularım ki; "Hz. Peygamber (s.a.v.) Türkler hakkında çok önemli açıklamalarda bulunmuş onlardan kırmızı çehreli, yiğit, heybetli bir kavim olarak bahsetmiş ve onları; Cenâb-ı Hak'kın İslam Dîni'nin gelişip genişlemesinde ve onun karşısına dikilen şer güçler ve büyük devletlerin yıkılıp yok olmasında, Türklerin kendisine yardımcı kılındığını fermân etmiştir ki bunlar O'nun Müslüman Türk Milleti hakkında Evrensel Kader Kitabı (Levh-i Mahfuz)'nda okuduğu satırlardır."
Hey! Akıllı olun!
Kur’an tarifli, Peygamber’den (s.a.v.) övgülü ve duâlı bir millet evlâdı olarak sizin Haçlı ile oluşturduğunuz gündemleri, gündem saymayız! Biz gündem olduğumuzda bütün dünya ile birlikte bizi yeniden dinlemeğe, anlamağa mecbûrsunuz!
O gün; bütün suçlular, hak ettikleri cezayı görürken sizi de meydanlarda falakaya yatıracağımı bir Türk olarak önceden haber veriyorum! Tarih biliyor ve tanıklık ediyor ki Türk Milletinin merhâmetinin ve öfkesinin sınırı yoktur!
"Türk'üz! Türk'üz! Dedikçe kalbimiz almakta hız,
Türk olmayı en büyük şeref ve şân sayarız" vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ....
(Hadisler, Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı’nın, Hz. Peygamber'in Hadislerinde Türkler isimli kitabından alınmıştır).