Ani ve dramatik ölümler

Marc-Vivian Foe'nin, Fransa - Sain'i Etien Stadı'nda oynarken yere düşüp ölmesi. Bütün futbol dünyasını yasa boğdu. Maçı seyreden bütün futbol meraklılarını da yasa boğmuş oldu. Böylece mini dünya kupası sayılan, Konfederasyon Kupası bu yıl ani bir ölümle sarsılmış oldu.

Afrika'nın sürpriz takımı Kamerun, Fransa'da Colombia ile maç yaparken, Kamerun takımının orta saha oyuncusu Marc Vivian Foe aniden düşerek komaya girmiş ve bütün müdahalelere rağmen düştüğü yerde vefat etmiştir. Oyunun 71. dakikasında gerçekleşen bu acı ve ani ölüm 28 yaşındaki sapasağlam görünüşlü, atletik yapılı bir ünlü oyuncuyu, anında hayatından kopararak terki dünyaya mahkum etmiştir.

Marc-Vivian Foe kimdi?

Yaklaşık olarak 1.95 boyunda, 1975 doğumlu - 28 yaşında, oyun stili, atikliği ve futbol bilgisiyle dikkat çeken Foe, önce kendi ülkesindeki takımlarda, daha sonra Fransız takımlarında, sonunda da İngiltere'nin profesyonel ligi takımlarında dikkatleri üzerine çekmiştir. Üstün futbol becerisiyle aranan futbolculardan biri olmuştu.

Foe'nin tamamen sağlıklı bir görünümü mevcuttu. En kabiliyetli oyunculardan biriydi. Üstelik profesyonel olduğu için bütün doktor ve laboratuar tetkiklerinden geçirilmekteydi. Böylece doktora hiç görünmemiş, sıradan bir kimse de değildi. Ayrıca son olarak İngiltere M.City takımında çok sevilen siyahi bir futbol üstadıydı. İngiltere ise tıpta ileri bir ülkeydi. Öyleyse bu stadtaki oyun esnasında zuhur eden ani ölüm neyin nesiydi?

Nasıl olmuştu da, Foe'nin ölümüne sebep olabilecek bir sağlık sorunu olduğu, o ana kadar anlaşılamamıştı? Üzerinde taşıdığı tehlikeli durum fark edilememişti?

İnsan yapısı ve sağlık sorunları

İnsan, dünyanın en mükemmel ve aynı zamanda en karmaşık ve en gizemli bir yapıdan oluşmaktadır. Sadece beyin yapısında yüz milyar canlı beyin hücresi mevcuttur. Bütün benliğinde ise, yüz trilyonun üzerinde canlı organ hücreleri insan hayatının devamını sağlamaktadır.

İnsanın tam sağlıklı olması için, bütün bu trilyonlarca hücrenin, tam bir uyum içinde hayatiyetlerine devam etmesi gerekmektedir.

İnsan bedeninin, herhangi bir yerindeki hücre yetmezliklerinin belirlenmesinde, kendi vücudu tarafından derhal tedbir alınarak onarılmaya başlanmaktadır. Kısacası, vücut yapısı kendi kendine bir onarım sistemine sahip olmaktadır. Ancak büyük arızalar zuhur ettiğinde hastalıklar husule gelmektedir. O durumda ise dıştan tibbi müdahale gerekmektedir.

Hastalık habercileri

Vücuttaki değişik çaplı arıza veya hastalıkların belirtileri, bize de oldukça ilginç bir şekilde aksetmektedir. En sık olarak bu arızaların - veya hastalıkların habercisi olarak görülenler arasında:

1- Ağrı ve sancılar,

2- Kanama,

3- Bulantı ve kusmalar,

4- Ateşin yükselmesi veya seyrek de olsa düşmesi,

5- Tansiyon düşüklüğü veya yüksekliği, bayılmalar veya başdönmeleri,

6- Kan kimyasının değişmesi,

7- Hormonal düzensizlikler

ile benzeri durumlar husule gelmektedir. Böylece insanlar bu sebeple tedaviye ihtiyaç duymakta ve doktara başvurmaktadır. Eğer bunlar olmazsa, insalar içlerindeki sessiz sedasız seyreden bazı değişiklerden haberdar olamazlar. Hastalık belirtileri de doktoru yönlendirmekte ve böylece hastalık teşhisi daha kolay konmaktadır.