Apo'ya bayram hediyesi

Yargıtay, Balyoz davası kararını onadı.Süreç devam ediyor.Kararı tartışacak değiliz. Ancak kararın topluma yansıması ve maşeri vicdandaki yankısına değinmek gerekiyor.Bu kararın hem AKP'ye, hem de Türkiye'ye getirisi-götürüsü olacaktır.Bu köşeden birçok kere, son çeyrek asırda Türk milletinin savrulduğunu, devletin tasfiye sürecine sokulduğunu hatırlatmıştık.Hatırlayın, şunları not etmiştim.70'li yıllardan bu yana Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşma ve yazılarında ısrarla şu gerçeklere dikkat çekiyor:Millet olmak kolay bir oluş değildir. Devlet, ordu, aile, din, adalet ve millet olma şuuru, bir topluluğu "millet" yapan ve "millet olarak varlığını sürdürmesini temin eden" olmazsa olmaz unsurlardır.Bu temel unsurları örselenmiş, pörsümüş ve yok olmaya yüz tutmuş milletler, sürü olmaya mahkumdur.Millet olmanın da, bir olmanın da, adam ve kardeş olmanın da asgari şartı, bu esasları koruyup geliştirmektir. Aksi ise, sürü olmaktır, dağılmaktır, yok olmaktır.Tek tek sıralayalım?Devlet,Ordu,Aile,Din,Adalet,Millet olma şuuru, milli kimlik!Bu temellere yönelik taarruz ve yıpratma manevraları, bizzat "milletin kendisini yok etme"ye dönük tezgahlardır.AKP iktidarı sürecine bakın; bu temeller güçlendi mi? Yoksa sarsıldı, söküldü, ifsad mı oldu?Bu temellerin güçlendiğini söyleyebilmek için sadece ahmak olmak yetmez, iz'an ve imandan da mahrum olmak lazım gelir.Topyekun bağbozumu yaşıyoruz.Apo, PKK ve BDP ile işbirliği içinde Türk demokrasisine paket paket adım attıran AKP hükümeti, devlet ve milletin temellerini de paketlemeye devam ediyor.Böyle bir psiko-sosyal süreçte Balyoz kararı, sadece dosyada isimleri geçen ordu mensuplarına inmiş bir balyoz değildir şüphesiz? Aynı zamanda AKP'ye, Türk ordusuna ve Türk milletine de inmiş bir balyozdur. Başbakan R. T. Erdoğan, takipteyiz, diyor. Erdoğan'ın Yardımcısı ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Mehmet Ali Şahin, ise "Hüküm giyen bazılarıyla MGK'da çalıştım. Kişisel olarak üzüldüm" değerlendirmesi yapıyor.Zaman bu kararın yansımalarını gösterecektir.Bugüne kadar bu "darbeciler" tarafından atılmış imzalarla şekillenen Türk ordusunun bizzat kendisi tartışmalı kurum haline getirilir, Apo, PKK ve bölge üzerinde işgal hesapları olan küresel güçlerin elleri güçlendirilse, şaşmayın. Karara en çok Apo sevinmiş olmalıdır.Apo bayram hediyesini aldı.Apo'y Kenya'dan getirdiği söylenen Korgeneral Engin Alan'ı, milletvekilliği de kurtarmadı.Balyoz kararı, Kenya'dan Öcalan'ı Türkiye'ye getiren Engin Alan değil, Engin Alan'ı Kenya'dan Türkiye'ye getiren Abdullah Öcalan'mış, diyenlerin ağızlarını kulaklarına vardırdı.Suriye tezkeresi, Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkartılması gibi en stratejik zamanlarda AKP'ye payanda olan MHP, Alan hakkındaki Balyoz kararını, "Alan'a rövanşist bu muamele unutulmayacak" şeklinde değerlendirdi. Devlet Bahçeli, tabanın gazını almak üzere böyle konuştu o kadar!ANA/SOL-M koalisyonu kurulurken Rahşan Hanım'ın "malum çıkışını üç gecede unutup hazmederek AB'ci bir koalisyon ortağı olmadı mı Bahçeli?Balyoz tablosu, sivil-asker, milliyetçi-muhafazakar-Atatürkçü 75 milyon vatan evladının külahlarını önüne koyarak "vatan, millet, devlet, ordu, istiklal ve istikbali" üzerinde yeni baştan düşünmesi gereken bir hayati bir tablodur.Prof. Dr. Baş'ın yıllardan beri hatırlattığı gerçekleri açık yüreklilik ve samimiyetle görmediğimiz müddetçe, iflah olmayız. Türk milleti ve devletini kısa zamanda bitirirler.Türk milletinden gayrı herkes bayram yapar!