Askeri harekâtlar yeterli olur mu?

"Suriye'nin kuzeyinde sınırları aşan bir şey yapması halinde, Türkiye ekonomisini tamamen yok edip ortadan kaldıracağım. Bunu daha önce de yaptım."

Bu tehdit ABD Başkanı Donald Trump tarafından önceki gün ifade edildi.

Yani Fırat'ın doğusunu ABD'nin sahadaki ortağı PKK/YPG'den temizlemek için yola çıkacak Türkiye'nin olası harekâtta sınırları anlaşılan ABD tarafından çizilmiş durumda.

Şüphesiz Türkiye Fırat'ın doğusunu terörden arındırmalı. Bu bizim ülkemizin çıkarına. Ancak sınırlarını ABD'nin çizdiği bir operasyon bize harekâttan beklediklerimizi asla veremeyecektir.

Türkiye'nin çıkarlarının korunması için Suriye'de terör örgütleri palazlanmasın istiyorsak, meseleye sadece askeri açıdan yaklaşılmamalı, sorun çok yönlü ele alınmalıdır.

Burada dikkat çekmek istediğim iki önemli nokta var.

Birincisi şu; Fırat'ın doğusunda kalan tüm Suriye toprakları terörden arındırılmalı.

Fırat'ın doğusunda derinlik 14 ya da 30 km ile sınırlı değil malumunuz. Eğer terörden arınacaksa en kuzeyden en güneye kadar Fırat'ın doğusundaki tüm Suriye toprakları PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinden tamamen temizlenmelidir.

Bunun için ilk adım ABD'yi bölgeden çıkmak zorunda bırakmak olmalıdır. Sonrasında da Suriye deki meşru hükümeti de artık Türkiye olarak muhatap olmaktan geçiyor. 

Bu Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarını gözden çıkarması anlamına gelmiyor. 

Suriye'deki tam etnik unsurların haklarını koruyacak siyasi bir çözüm sağlanabilmesi için Türkiye'nin Suriye'nin mevcut hükümetini görmezden gelmekten vazgeçmesi gerekiyor. Türkiye'nin desteklediği ÖSO gibi gurupların Suriye'nin bir unsuru kabul edilmesinin önünü de açabilecek bu hamle atılırsa, Fırat'ın doğusunun önce ABD'den sonra da tamamen terörden arındırılması mümkün olabilir.

Dikkat çekmek istediğim ikinci nokta ise diyelim ki Fırat'ın doğusu tamamen terörden arındırıldı. Buralar ile Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla kontrol ettiği bölgelerde kalıcı barışın nasıl sağlanacağı konusudur. 

Sürekli asker bulundurarak buraları kontrol edemezsiniz. DEAŞ tarzı terör örgütlerinin yeniden peydahlanmasının önüne nasıl geçilecektir? 

İşte bu konuda Türkiye'nin bir planı olmalı. 

Ortada Rusya'nın uyguladığı ve başarılı olan etkili bir yöntem var aslında. 

Orta Asya ve Rusya'daki Müslümanların DEAŞ'ı ortaya çıkaran Vahhabi zihniyetiyle terörize edilmesine Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendiği Ehli Beyt anlayışıyla 'dur' dedi.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın sık sık ifade ettiği gibi Hacı Bektaş-ı Veli tarafından Anadolu'ya Müslüman Türk imzasının atılmasının da yöntemi olan Ehl-i Beyt yaklaşımı ile Türkiye bölgede kardeşlik tesis edebilir. 

İsrail ve ABD'nin bölgeye ektiği etnik fitneler ancak bu Ehl-i Beyt yaklaşımıyla yok edilebilir ve bölgeye kardeşlik aşılanabilir. 

Bu kardeşlik tesis edilmeden sadece askeri operasyonlarla elde edilecek başarılar ne kadar büyük olursa olsun kalıcı olamayacaklardır.