Avrupa’da çiftçilerin AB isyanı sürüyor

Avrupa Birliği'nin (AB) tarım politikalarına karşı çıkan çiftçiler, son haftalarda birçok başkentte traktörleriyle yollara çıkarak protesto gösterileri düzenledi.

Çiftçiler, özellikle iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki politika ve düzenlemelerin pahalıya mal olduğunu belirterek seslerini duyurmaya çalışıyor.

Protestoların sebebi ülkeden ülkeye farklılık gösterebiliyor ancak ortak neden "enerji ve maliyetlerdeki fiyat artışları" olarak belirginleşiyor. Çiftçiler, düşen satış fiyatları, artan gübre ve nakliye maliyetleri, ağır düzenlemeler, güçlü ve otoriter perakendeciler, borç yükü, iklim krizi, nadasa bırakma ve ucuz ithalat gibi sorunlarla karşı karşıya olduklarını dile getiriyor.

Özellikle Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Hollanda, Polonya, İtalya ve Macaristan'da çiftçilerin eylemleri dikkat çekiyor.

Almanya'da çiftçiler, hükümetin 2024 bütçesindeki açığı kapatmak için tarımsal sübvansiyonları ve vergi indirimlerini kesme planlarına tepki gösteriyor.

Fransa'da çiftçiler, mazotun daha pahalı hale geleceğini, su tüketimi için ekstra ücret ödeyeceklerini ve pestisit ve herbisit yasaklarına karşı çıkıyor.

İspanya'da çiftçiler, tarım ürünlerinin fiyatlarının düşmesi ve iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık ve sel gibi doğal afetlerden şikayet ediyor.

Çiftçiler ayrıca AB'nin ticaret anlaşmalarından da rahatsız. AB'nin, Rusya'nın işgalinden bu yana Ukrayna'dan yoğun ithalat yapması, kota ve vergi muafiyeti gibi politikalar yerel çiftçileri olumsuz etkiliyor.

Ayrıca, AB ile Güney Amerika bloğu Mercosur arasında yapılan ticaret anlaşması müzakerelerinin yeniden başlaması, özellikle şeker, tahıl ve et gibi sektörlerde haksız rekabete yol açabilecek endişeleri artırıyor.

Çiftçiler, ithal edilen ürünlerin AB'nin çevresel standartlarını karşılamaması, Avrupa fiyatlarına baskı yapmasını ve yerel çiftçilerin rekabet gücünü zayıflatmasını istemiyor.

AB kararları çiftçileri memnun etmedi

Aralık ayında, AB Komisyonu, Ukrayna'dan tarım ithalatını sınırlamak adına 'acil fren' getirilmesini önerdi.

Ayrıca, AB, çiftçilere iklim değişikliğiyle mücadelede destek olmak için 2021-2027 döneminde 387 milyar avroluk bir fon ayırdı.

Ancak, bu adımlar çiftçileri tatmin etmeye yetmiyor. Çiftçiler, AB'nin tarım politikalarının kendilerini yok ettiğini ve Avrupa'nın gıda güvenliğini tehlikeye attığını savunuyor.

AB, hem çiftçilerin hem de tüketicilerin çıkarlarını korumak, hem de iklim değişikliğiyle mücadele etmek için dengeli bir yol bulmak zorunda. Aksi takdirde, Avrupa'nın tarım sektörü ve gıda bağımsızlığı ciddi bir risk altında kalabilir.

Avrupalı çiftçiler hakları için sahaya inerken Türk çiftçisinden ise haber alınamıyor.