logo
02 EYLÜL 2025


AYM krizi

15.01.2018 00:00:00
Anayasa Mahkemesi (AYM),  tutuklu gazetecilerin haklarının ihlâl edildiğine karar verdi. Ve kıyamet koptu?
Önce hükümet sözcüsü ve adalet eski bakanı ortaya atılarak Anayasa Mahkemesi'nin kanun dışına çıktığını haykırdı.
İktidardan bu ses yükselir de bu rüzgârın etkisinde kalan yargıçlar durur mu? Dik duran, bağımsızlık ilkesine bağlı yargıçlarımızı tenzih ediyoruz. Gazetecilerin tutuklu yargılandığı yerel mahkeme yargıçları, AYM'nin hak ihlâlini tespit eden kararına rağmen tahliye kararı vermedi ve de AYM kararının kendilerine tebliğ edilmediğini öne sürdü. Birisi de hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısından da cesaret alarak AYM'nin yetki gaspında bulunduğunu açıklayabildi.
İnsan haklarının korunmasında yargının rolü ve önemi bellidir.
Kuvvetler ayrılığının kuvvetler yapışıklığına dönüştüğü ülkemizde, bağımsız ve tarafsız olması gereken yargıyı da siyasal iktidarın güdümünde tutma gayretleri sürmekte, hatta savaş verilmektedir.
Anayasa Mahkemesi 2016'da da yine benzer bir karar vermiş, "Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum" şeklindeki tepki siyasetin tepesinden gelmişti. 
Dünden bugüne değişen bir şey yok!
AYM krizi iki sorunu önümüze koymuştur;

1. Yargı birliği / ayrılığı:
Dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de tam bir yargı birliği değil, yargı ayrılığı ilkesi benimsenmiştir. Bunun temeli de adli/idari yargı ayrımıdır. Bazı haklı nedenlerle ortaya çıkmış olan bu ayrılığın ötesinde, adli yargı ya da idari yargı içinde meydana getirilen yeni bölünme ve ayrılıklar ise, bunların haklı nedenlere dayanıp dayanmadıkları tartışması bir yana, yargı bağımsızlığı açısından sorunlar oluşturmaktadır. Adli yargı ile idari yargının kendi iç bütünlüklerinin bozulması, bunların parçalara bölünerek zayıflamasına, bu parçaların da dış müdahalelere karşı daha açık hale gelmesine neden olmaktadır. Devletler için de bu böyle değil mi; dış güçler önce birlik ve beraberliği yok eder, parçalar ve böler ve de istediğini alır.
Özel yetkili mahkemelerin kurulması buna örnektir.
Başbakan da şunu söylemektedir AYM kararı dolayısıyla: Yargıda çatışma olmamalıdır. Başbakan bunu söylerken yardımcısı da AYM ile yerel mahkemeleri karşı karşıya getirmektedir.
Bir ülkede yüksek mahkemeler ki bizde Yargıtay ve Danıştay üst inceleme mercileridir. Bu yüksek mahkemelerin varlığı, kendi alanında hukuksal konularda en son sözü söylemek, olası hukuksal hataları düzeltmek, ilk derece (yerel) mahkemelere yol göstericilik yapmak, ülkede aynı konuda değişik mahkemeler arasındaki uygulama farklılığını gidermek, hukukun üstünlüğünü sağlamak içindir. Toplumun yüksek mahkemelerden beklentisi yasalarla ve hukukun genel ilkeleriyle belirlenmiş olan hakkının, hukukunun, özgürlüğünün sağlanması, adaletin tesis edilmesidir.
AYM de yüksek mahkemedir. Anayasal Yargının en yetkili kurumu ve mahkemesidir.
Görevlerine gelince;
-İnceleme ve denetleme görevi: Yasaların, Yasa Gücünde Kararnamelerin(KHK) ve TBMM İç Tüzüğü hükümlerinin anayasaya uygunluğunu denetler, uygun olmayanları iptal eder.
-Yargılama görevi: Cumhurbaşkanı'nı, TBMM Başkanı'nı, Bakanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkan ve üyelerini, Genelkurmay Başkanı'nı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'nı görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yargılar ve bu işlevi yaparken Yüce Divan sıfatını alır.
-Bireysel başvuruları inceler: Temel hak ve özgürlükleri kamu gücü tarafından ihlâl edilmiş kişilerin müracaatlarını değerlendirir; hak ihlâli varsa bunu tespit eder.
Krize neden olan da AYM'nin tutuklu gazetecilerin bireysel başvurularını kabulle haklarının ihlâl edildiğini karara bağlamasıdır. 
Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi gereği, anayasa kuralları nasıl herkesi, yasama, yürütme ve yargı organları dahil tüm kurum ve kuruluşları bağlıyorsa; Anayasal Yargı'nın kararları da değindiği konularda, ilgili mahkemeleri bağlar. Mahkemeler AYM kararına uymazlarsa anayasayı ihlâl suçu işlemiş olurlar.
2. Yargıç ve yargılama kültürü
Yargı anlayışı ve kültürü ile insan hakları arasında ilişki yeterince anlaşılmamışsa ya da idrak edilemiyorsa, yargının insan hakları üzerindeki olumsuz izdüşümleri yaşadığımız krizlere yol açar.
Yargıcın hukuk, adalet ve yargılama kültürü gibi mesleki kültürü yanında genel kültürü de önemlidir.
Tüm bu saydıklarımızda zaaf varsa kriz kaçınılmazdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
Trabzonspor taraftarları sokağa çıktı
Uğurcan Çakır’ın transferi şehri karıştırdı
Atatürk ‘tecavüz adası’ olduğu için kapatmış, Erdoğan açmıştı
Akdamar Adası'nda Ermeni ayini pazar günü yapılacak
ŞİÖ Zirvesi'nde 'Tiencin Deklarasyonu' kabul edildi
'Şanghay ruhuna' bağlılık vurgusu
Trump: İsrail'in ABD Kongresi üzerindeki etkisi zayıfladı
"O kadar güçlü bir lobisi yok"
Suçlama: 'Halk arasında endişe korku ve panik oluşturmak'
'Nevşehir'de haraç listesi' başlıklı haber nedeniyle bir gazeteci tutuklandı
Nasıl bir ülke olduk böyle!
Dün 15 bugün 16 yaşında iki genç kız katledildi
Uğurcan Çakır Galatasaray'da
'Yeni hedeflere yürümek istiyorum'
'Mümkün değil'
İmamoğlu davası canlı yayınlanacak mı?
Siber korsanlar baltayı taşa vurdu!
Konu MİT'le de alakalı
Çin lideri Şi'den kritik öneri
'Küresel Yönetim Girişimi kurulsun'
Erdoğan, ŞİÖ zirvesinde temaslarını sürdürüyor
İran lideri Pezeşkiyan'la da görüştü
Husiler, İsrail'in saldırısında ölen yetkilileri açıkladı
Aralarında başbakan ve birçok bakan var
İBB'ye yönelik soruşturmada yeni gelişme
İş insanı Murat Gülibrahimoğlu hakkında kırmızı bülten kararı çıkarıldı
Bu çocuklar, insanlık öldüğü için ölümü bekliyor
Gazze'de son 24 saatte 9 sivil açlıktan hayatını kaybetti
Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili yeni gelişme
Savcı: 'İki kişiden şüpheleniyoruz'
Trabzonspor taraftarları sokağa çıktı
Uğurcan Çakır’ın transferi şehri karıştırdı
Atatürk ‘tecavüz adası’ olduğu için kapatmış, Erdoğan açmıştı
Akdamar Adası'nda Ermeni ayini pazar günü yapılacak
ŞİÖ Zirvesi'nde 'Tiencin Deklarasyonu' kabul edildi
'Şanghay ruhuna' bağlılık vurgusu
Trump: İsrail'in ABD Kongresi üzerindeki etkisi zayıfladı
"O kadar güçlü bir lobisi yok"
Suçlama: 'Halk arasında endişe korku ve panik oluşturmak'
'Nevşehir'de haraç listesi' başlıklı haber nedeniyle bir gazeteci tutuklandı
Nasıl bir ülke olduk böyle!
Dün 15 bugün 16 yaşında iki genç kız katledildi
Uğurcan Çakır Galatasaray'da
'Yeni hedeflere yürümek istiyorum'
'Mümkün değil'
İmamoğlu davası canlı yayınlanacak mı?
Siber korsanlar baltayı taşa vurdu!
Konu MİT'le de alakalı
Çin lideri Şi'den kritik öneri
'Küresel Yönetim Girişimi kurulsun'
Erdoğan, ŞİÖ zirvesinde temaslarını sürdürüyor
İran lideri Pezeşkiyan'la da görüştü
Husiler, İsrail'in saldırısında ölen yetkilileri açıkladı
Aralarında başbakan ve birçok bakan var
İBB'ye yönelik soruşturmada yeni gelişme
İş insanı Murat Gülibrahimoğlu hakkında kırmızı bülten kararı çıkarıldı
Bu çocuklar, insanlık öldüğü için ölümü bekliyor
Gazze'de son 24 saatte 9 sivil açlıktan hayatını kaybetti
Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili yeni gelişme
Savcı: 'İki kişiden şüpheleniyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.