Ayranı yok içmeye

Bir toplumun zengin olup olmadığı idarecilerin zenginliğinden değil, halkın zengin olup olmadığından anlaşılır. Bizim Cumhurbaşkanımız Mimarlar Odası'nın 2000 odalı olarak açıkladığı Aksaray'da yaşıyorken halkın 55-60 milyonluk kesiminin ise cebi delik, cepkeni delik, işi yok, aşı yok, borcu çok, faiz ve borç batağında?Geçen gün çarşıdan geçerken satış yapmak için bir mağazanın önüne oturmuş bir dede gördüm. Yaşı yaklaşık 80 civarıydı. Heyecanla müşterisine ürününü pazarlarken sesi ve elleri titriyordu, bu tablo bana göre çok üzücüydü. Yine oturduğum sokakta ücret karşılığı merdiven silen başka bir amcanın emekli öğretmen olduğunu öğrenince şaşırmıştım. Helâl yol ile çalışmak tabi ki ayıp değil ama gönül ister ki yıllarca öğretmenlik yapmış tüm öğretmenlerimiz ve tüm emeklilerimiz artık maaşını alıp dinlensin, ailesi ve torunları ile rahat bir yaşam sürsünler.  İnsanların para için akrabalarını öldürdüklerine, borçları yüzünden intihar ettiklerine şahit oluyoruz. Gün geçmiyor ki kadın cinayetleri, toplumsal cinnet vakaları, hırsızlık haberleri almayalım. Aile içi geçimsizlik, huzursuzluk ve boşanmalarda dâhil bu sorunların temelinde ekonomik nedenler yatıyor. Peki, bu adaletsiz düzenin gidişatından milletçe memnun muyuz? Çevremizde mutlaka şahit oluyoruzdur; asgari ücrete çalışıp yol parası vermemek için işe belki de kilometrelerce yürüyerek gidenler, öğlen yemeğini iki liralık döner ekmekle geçiştirip milyonları götürenlerin avukatlığını yapanları görüyoruz. Kısacası ayranımız yok içmeye, razı geliyoruz adaletsiz sisteme.Bizlere ölümü gösterip sıtmaya razı etmişler sanki. Yokluğa o kadar alışmışız, o kadar güven kaybı yaşamışız ki sayın Prof. Dr. Haydar Baş beyin Türk milleti için yazdığı, dünyada kabul görmüş olan diğer sistemleri tarihe gömen reform niteliğindeki Milli Ekonomi Modeli (MEM) projesinin gereği olan 5.000 TL asgari ücrete inanamıyoruz. Ama bizlere 950 TL asgari ücret ile geçinmeyi reva görenlere inanıyoruz. Dört kişilik bir ailenin geçinmesi için gerekli olan rakam yaklaşık 4.700 TL olarak açıklandı. Sayın Baş asgari ücreti 5.000 TL yapacağını kaynakları ile açıkladı. Yeraltı kaynaklarını ecnebiden alıp gelirini milletin cebine koyacağını, para basma hakkımızı geri alacağı müjdesini verdi. E daha ne yapsın? Bu millet 7 Haziran'da kaderini kendi seçti. Bu millet tercihini kendi yaptı, kendine bu zulmü layık gördü.Rus milletvekilleri "Haydar Baş Hocamıza ihtiyacımız var." dediler ve MEM'i hayata geçirdiler. Rusya süper güç oldu. 120 ülkede bu tez kısmen uygulanıyor. Bizde neden uygulanmıyor? Neden sahip çıkmıyoruz? Bu nasıl gaflet! Cennet vatanda yaşıyoruz ve nimetlerinden yararlanmak varken sıkıntı içinde yaşıyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın bize değil bizim kendisine ihtiyacımız var. Hangi siyasi lider çıkıp da kadınlarımızı düşünerek ev hanımı maaşı verebilir? Kim vatandaşlık maaşı, çocuk maaşı verebilir? Kim bugüne kadar terör sorununu çözebildi? En önemlisi de kim bu vatanı tehdit eden unsurlar hakkında bu milleti uyardı?Türkiye'de aslında iki taraf var. Biri Prof. Dr. Haydar Baş'ın BTP'si, diğeri ABD'den icazet alamadan hiç bir icraatta bulunamayan diğer partiler. Prof. Dr. Haydar Baş'ın MEM projesi sadece bize değil dünyaya birliği beraberliği, barışı, huzuru, refahı getirecek olan tek projedir.Ne diyelim inşallah geç olmadan milletçe uyanır bu milletin evladı olan Prof. Dr Haydar Baş hocamıza sahip çıkarız.