O, her şeyimizdi

Hocamı tanıdığımda ortaokul öğrencisiydim. İlk kez Bursa'da bir konferansına katılmıştım. Daha çocuk yaştaydım fakat sözleri dün gibi aklımda. Bu konferansta anlattığı konulardan ikisi dikkatimi çekmişti. Birincisi, "İnsan kendisine en yabancı varlıktır, insana kendini anlat denilse belki de yarım saat dahi anlatamaz" demişti. İkinci olarak, birlik ve beraberlikten bahsetmişti.

O konferanstan sonra yazmış olduğu "Makalat" ve "Mektubat" kitaplarını okumaya başladığım andan itibaren kendimi bambaşka bir dünyada buldum, adeta mücevher bulmuş gibi zengin hissettim desem kesinlikle abartmış olmam. Hocamı tanıyalı 30 yıl oldu, o günden bugüne kadar hem dünyam hem ahiretim için öyle çok şey öğrendim ki.

"Hocam vefat etti" demeye dilim varmıyor. Ben, yoruldu ve gitti, diyorum. Bu hüznü anlatmak çok zor. Milletimiz hayatta iken Hocamı anlamadı ya da anlamak istemedi. Haydar Hoca gibi bir değeri hayattayken görmezden geldiler hatta adını anmamak için imtina ettiler. Aramızdan dargın ayrılması beni derinden üzdü. Hocamı tanımak hem dünyam hem ahiretim için öyle büyük nasip öyle büyük bir şeref ki. 

O, sadece Hocamız değildi. 

O, her şeyimizdi,

O, öğretmendi, 

O, bir babaydı, 

O, sığınılacak limandı, 

O, dik duruştu,

O, şefkatti,

O, cömertlikti,

O, merhametti,

O, 'İnsan gönüldür gönül' diyendi, 

O, gönül adamıydı, 

O, ikaz ediciydi, 

O, ilim sahibiydi, 

O, feraset sahibiydi, 

O, 'fakirlik kader değildir' diyendi, 

O, iktisatçıydı,

O, siyaset adamıydı, 

O, siyasetini son nefesi için yapandı,

O, nefsi için yaşamayandı, 

O, Rus meclisine seccade serip namaz kılıp bir kare fotoğraf çektirmeyendi,

O, Rus milliyetçisine 'Ne mutlu Türküm diyene' dedirtendi, 

O, kapitalizmi tarihe gömendi, 

O, ömrünü vatanına-milletine adayandı, 

O, dava adamıydı, 

O, fikir ve proje sahibiydi,

O, emperyalizmi reddedendi,

O, yer altı ve yer üstü kaynaklarımıza sahip çıkandı,

O, bayrak aşığıydı,

O, 'Bir bileğimi kesseniz Türk kanı, bir bileğimi kesseniz Kürt kanı akar, diyendi,

O, Atatürk'ün hakkını teslim edendi, 

O, fitnecilerin oyununu bozandı, 

O, kınayıcının kınamasından korkmayandı,

O, son nefesine kadar Allah yolunda çalışandı, 

O, Allah için seven Allah için buğzedendi, 

O, Allah demeyi öğretendi, Allah'ı hatırlatandı,

O, 'Tek başıma da kalsam Ehl-i Beyt'ten vazgeçmem' diyendi, 

O, asırlardır gizlenen Gadir-i Hum gerçeğini gün yüzüne çıkartandı,

O, Ehl-i Beyt'i sevdirendi,

O, birleştirici idi; Alevi'yi, Şii'yi, Sünni'yi, Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı kardeş yapandı,

O, hak davasından bir an dahi olsa zerre taviz vermeyendi, 

O, zulüm görüp boyun eğmeyendi, 

O, ömrü boyunca Fetö ile mücadele edendi,

O, dile kolay 50.000 sayfalık davayı kazandı, hiçbir davayı kaybetmedi, 

O, eşsiz ve aydın bir şahsiyetti,

O'nu anlatmaya kelimeler yetmez...

Ömrü boyunca milli ve dini bütünlüğümüz için çalıştı. Anadolu'yu il il gezdi, dinî ve millî bütünlüğümüzü tehdit eden unsurlar için ikazda bulundu. Fitne odaklarını deşifre etti, ipliklerini pazara çıkarttı, diyalogcuların oyununu bozdu.

Atatürk'e ve annesine atılan çirkin iftiraları bertaraf etti, gerçek Atatürk'ü anlattı. Milli Ekonomi Modeli ile kapitalizmi bitirdi. Yazdığı Ehl-i Beyt Külliyatı sayesinde imanımızı yeniledi. 

Haydar Hocam bizlere öyle değerli bir miras bıraktı ki kafamızda hiçbir soru işareti bile bırakmadan gitti. Bizlere yol gösteren eserlerinden son nefesimize kadar istifade edeceğiz inşaallah. Bir ömre sığmayacak kadar fazla bunca işi ömrüne nasıl sığdırdı?

Artık bundan sonra bize düşen Hocamın emaneti olan davasına dört elle sarılıp bir ve beraber olup canla başla çalışmak. Genel Başkanımız Sayın Hüseyin Baş Bey'in önderliğinde parti çalışmalarımızı eskisi gibi devam ettireceğiz. MEM'i anlatacağız, Atatürk'ü anlatacağız, Ehl-i Beyt'i anlatacağız.

Meltem TV'de yayınlanan Mahalle Kahvesi-Sahur programına telefon bağlantısıyla katılan Hüseyin Baş Bey çok önemli bir konuya değindi. Dedi ki; 'Kimse umuda kapılmasın, biz alınıp satılan insanlar değiliz, asla olmadık.' Bu, çok önemli işte. Haydar Hoca'yı Haydar Hoca yapan özelliklerden biri de üç günlük dünya menfaati için satın alınamaması değil miydi?

Allah, bizlere, bu hak dava uğruna ömrümüzü tamamlayıp hocamız gibi son nefesimiz için bu davaya hizmet edebilmeyi nasip eylesin. Allah şefaatlerinden ayırmasın. Sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum. Başımız sağ olsun. O'nu çok özleyeceğiz...