Baba devlet makarna, kömür dağıtmaz

Soruyla başlayalım; Bir iktidar, halkına sosyal yardım adı altında çay, şeker, pirinç, makarna, (mevsime göre) kömür niçin dağıtır?Bu sorunun tek cevabı var; Halkı muhtaç olduğu için dağıtır. Eğer iktidar halkına bilgisayar, tablet, klima vs. dağıtsaydı, derdik ki, iktidarımız halkın daha da bilinçlenmesini, rahatlığını vs. istiyor.  . Ama senin dağıttığın temel ihtiyaç malzemeleri? Demek ki, millet muhtaç, millet aç. Halkı muhtaç duruma düşüren kimdir? İktidarlar. Bizim kültür ve medeniyetimizde ise "devlet babadır" ve millete yardım değil bakma zorunluluğu olan bir yapıdır. Bu anlayışın günümüzdeki tek temsilcisi Prof. Dr. Haydar Baş'tır.  Bakın! Sayın Baş, sosyal Devlet Milli Devlet kitabında, bırak sosyal yardımları, devletin işsiz vatandaşına verdiği maaşı bile görev olarak adlandırıyor. Şöyle diyor;  "İşsiz bir insana işsizlik parası vermek devletin ona bir ikramı değildir. Çünkü devlet vatandaşlarına iş bulmak zorundadır. Yani yaşamak isteyen devlet, vatandaşlarını yaşatmak zorundadır?" (sh.136)Evet, yaşamak isteyen devlet vatandaşını yaşatmak zorundadır. Makarnayla, pirinçle, çay ve şekerle mi? İşte bu da vatandaşın tercihi. Nasıl mı? Sayın Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezlerini başta Rusya olmak üzere birçok ülke kullanıyor, hayata geçiriyor. Ne vardı bu tezlerde kısaca bir bakalım?En az fakirlik sınırında bir asgari ücret. Vatandaşlık maaşı. Ev hanımlarına maaş ve emeklilik hakkı... Çocuk maaşı. Vatandaşa iş garantisi... Köylüye, çiftçiye ürün alım ve satım garantisi. Maliyetine uzun vadeli faizsiz konut kredisi, evlilik yardımı? Sağlık ve eğitimin tamamen parasız olması... Okumak isteyen herkese yüksek öğrenim şansı ve her türlü desteğin sağlanması?Bu şartların oluştuğu bir ülkede, hangi vatandaş birilerinin birkaç torba kömürüne, makarnasına vs. tenezzül eder? Normalde etmez ama ülkemizde Ramazan Bayramını bekler gibi seçim arifeleri beklenir oldu. Neden, başta iktidar partisi kömür ve makarna dağıtsın da, birazda olsa mali külfetimiz azalsın, diye.Erdoğan böyle denilmesine kızıyormuş."? Başta muhalefet olmak üzere, bazıları çıkıyor, benim vatandaşımı, milletimi, "makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam' gibi sıfatlarla tahkir etmeye, aşağılamaya çalışıyor. Benim milletim bir paket makarnaya, bir çuval kömüre, bir kilo pirince oyunu satmayacak kadar da onurludur, gururludur, şereflidir?"Bu milleti makarnacı, kömürcü vs. sen yaptın. Böyle tabir edilmesine sen sebep oldun. Artı milleti muhtaç hale getirip sonra ona yardım etmeyi sosyal devlet ve sosyal devletin bir görevi olarak tariflendirdin. Oysa hiçbir sözlükte böyle bir sosyal devlet tarifi ve mantığı yok. Hele Sayın Baş'ın sözlüğünde hiç yok. Erdoğan diyor ki; "11 yıl içinde 20 milyar lira (20 katrilyon) tutarında doğrudan sosyal yardım gerçekleştirdik?"Yani 20 katrilyonluk çay, şeker, makarna, pirinç, kömür vs. dağıtılmış. Haliyle medyada çıkan filan AKP ilçe başkanının, teşkilat üyesinin, bilmem ne sorumlusunun anasının, babasının, halasının vs. evinde şu kadar ton kömür, makarna vs. ele geçirildi haberleri bizzat doğrulandı.  Erdoğan'ın bir başka mantık hatası da rakamlarda? (000000) bu kadar sıfırı atmış. Bu kadar çok sıfırı atmak bir devrimmiş? Tuvalete artık 1 milyona değil de 1 liraya gidiliyormuş.   Bunun ötesinde Erdoğan diyor ki; "2002 sonunda Türkiye'de çalışan sayısı 22 milyondu, şu anda Türkiye'de çalışan sayısı TÜİK'nin son verilerine göre 26 milyon kişidir. 5 milyon artış var, yani biz 11 yıl içinde hem nüfusumuz arttı hem de 5 milyon kişiye iş ürettik."Birçok AKP'lide bu dala sarılıyor; Biz şu kadar insana iş verdik vs, diye? İnsan az mantıklı olur. Bu rakamlar hezimetin göstergesidir. İşsizlik patlamış durumda. Bakın! Türkiye'nin 2000 yılı toplam nüfusu 67 803 927 kişi. Şimdi 76 milyon. CIA 80 milyon, diyor. Yani nüfus yaklaşık 9 milyon artıyor ve sen 5 milyon kişiye iş buldum diye övünüyor, alkış alıyorsun. Vah, övünene de, alkışlayana da?