Nasıl da geçiyor ömür? Bir insan çıkıp da anladım, diyorsa yalan. Ben hiç bir şey anlamadım. Allah imandan ayırmasın. (Âmin)
Dedem vefat edeli tam 40 yıl, babaannem vefat edeli ise yaklaşık 30 yıl olmuş. Ne insanlardı ama!
Hasan dedem, sabah namazını kılar, Trabzon Kemeraltı'ndaki dükkânına gider, ikindi namazına kadar çalışır, sonra da dükkânı kapatıp evin yolunu tutardı. Her zaman dolu bir filesi vardı. Bazen meyve, bazen çocuklara simit getirirdi.
Hayatımda bu kadar dürüst, bu kadar saf, bu kadar fitneden, fesattan uzak bir adam görmedim. Babam anlatır; ikindiden sonra memur ve işçilerin dağıldığını ve bizim bir metrekare dükkânın yanından bu insanların geçtiğini, asıl işin o saatlerde olduğunu söylermiş ama dedemin hiç umurunda olmazmış. Kazanacağını ikindiye kadar kazanırdı. Fazlasını ne yapacaktı ki zaten oldukça tok gözlü bir adam idi.
Eve geldiğinde tek bir düşüncesi vardı; güzel bir köy yemeği, ardından mutlaka vakit namazı. Dedemin hiç unutamadığım özelliklerinden biri ise Kur'an aşkı idi. Bir insan her gece nasıl Kur'an okur! O, bunu zevkle yapardı. Ha! Perşembe akşamları daha fazla Kur'an okurdu. Her okuyuşunda ayrı bir aşkla okurdu.
Kur'an ve namaz konusunda istikrar abidesiydi. Doğrusu çok özledim dedemi.
Ya babaannem! Muhteşem bir insan, üzerine güneş doğmayan bir anneydi babaannem.
Dedemden hem daha çok ibadet ederdi. Hem de daha çok çalışırdı. Her zaman çalışacak mutlaka bir iş bulurdu. O devirde insanlara, elinden şifa da dağıtırdı. Kırık, çıkık, sinir sıkışması, burkulma ve benzeri yaralanmaları muhteşem karışımlarla hallediverirdi hemencecik.
Hayvanların bakımından, hastalıklarından da çok iyi anlardı. Bağ, bahçe işlerini en iyi şekilde hallederdi. Çok hamarat, çok disiplinli bir insandı babaannem. Allah rahmet eylesin. (Âmin)
Beni diğer çocuklardan ayırırdı çaktırmadan. Ne de olsa ilk torundum ve erkek torunuydum. Ne yalan söyleyeyim, babaannemi biraz daha fazla özledim galiba!
Babaannemin bir başka özelliği de çok iyi yuva kurmasıydı. Kimin kızı, kime yakışır, hangi delikanlıya, hangi kız yaraşır, en iyi o bilirdi. Kurduğu bütün yuvalar hep mutlu olmuştur.
İkisini de çok özledim. Dedem ve babaannem?
Artık böyle insanlar var mı bu dünyada, bilmiyorum. Hatırlıyorum! Dedem ömrünün son demlerinde felç oldu. Hastaneden eve, evden hastaneye derken 1978 yılında vefat etti. Allah rahmet eylesin. Saf, temiz, dürüst, çok güzel güzlü bir insandı. Bakan, yüzünde secde izini görürdü.
Allah ikisine de rahmet etsin! Babaannemle tatlı tartışmaları olurdu. Tabi her zaman babaannem kazanırdı. Onlardan ne kadar bahsetsem az. İkisi de örnek insanlardı. Allah şefaatlerinden mahrum etmesin. Âmin.
Dedem vefat edeli tam 40 yıl, babaannem vefat edeli ise yaklaşık 30 yıl olmuş. Ne insanlardı ama!
Hasan dedem, sabah namazını kılar, Trabzon Kemeraltı'ndaki dükkânına gider, ikindi namazına kadar çalışır, sonra da dükkânı kapatıp evin yolunu tutardı. Her zaman dolu bir filesi vardı. Bazen meyve, bazen çocuklara simit getirirdi.
Hayatımda bu kadar dürüst, bu kadar saf, bu kadar fitneden, fesattan uzak bir adam görmedim. Babam anlatır; ikindiden sonra memur ve işçilerin dağıldığını ve bizim bir metrekare dükkânın yanından bu insanların geçtiğini, asıl işin o saatlerde olduğunu söylermiş ama dedemin hiç umurunda olmazmış. Kazanacağını ikindiye kadar kazanırdı. Fazlasını ne yapacaktı ki zaten oldukça tok gözlü bir adam idi.
Eve geldiğinde tek bir düşüncesi vardı; güzel bir köy yemeği, ardından mutlaka vakit namazı. Dedemin hiç unutamadığım özelliklerinden biri ise Kur'an aşkı idi. Bir insan her gece nasıl Kur'an okur! O, bunu zevkle yapardı. Ha! Perşembe akşamları daha fazla Kur'an okurdu. Her okuyuşunda ayrı bir aşkla okurdu.
Kur'an ve namaz konusunda istikrar abidesiydi. Doğrusu çok özledim dedemi.
Ya babaannem! Muhteşem bir insan, üzerine güneş doğmayan bir anneydi babaannem.
Dedemden hem daha çok ibadet ederdi. Hem de daha çok çalışırdı. Her zaman çalışacak mutlaka bir iş bulurdu. O devirde insanlara, elinden şifa da dağıtırdı. Kırık, çıkık, sinir sıkışması, burkulma ve benzeri yaralanmaları muhteşem karışımlarla hallediverirdi hemencecik.
Hayvanların bakımından, hastalıklarından da çok iyi anlardı. Bağ, bahçe işlerini en iyi şekilde hallederdi. Çok hamarat, çok disiplinli bir insandı babaannem. Allah rahmet eylesin. (Âmin)
Beni diğer çocuklardan ayırırdı çaktırmadan. Ne de olsa ilk torundum ve erkek torunuydum. Ne yalan söyleyeyim, babaannemi biraz daha fazla özledim galiba!
Babaannemin bir başka özelliği de çok iyi yuva kurmasıydı. Kimin kızı, kime yakışır, hangi delikanlıya, hangi kız yaraşır, en iyi o bilirdi. Kurduğu bütün yuvalar hep mutlu olmuştur.
İkisini de çok özledim. Dedem ve babaannem?
Artık böyle insanlar var mı bu dünyada, bilmiyorum. Hatırlıyorum! Dedem ömrünün son demlerinde felç oldu. Hastaneden eve, evden hastaneye derken 1978 yılında vefat etti. Allah rahmet eylesin. Saf, temiz, dürüst, çok güzel güzlü bir insandı. Bakan, yüzünde secde izini görürdü.
Allah ikisine de rahmet etsin! Babaannemle tatlı tartışmaları olurdu. Tabi her zaman babaannem kazanırdı. Onlardan ne kadar bahsetsem az. İkisi de örnek insanlardı. Allah şefaatlerinden mahrum etmesin. Âmin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019