Önce bir tesbit:Bizim çocukluğumuzda köylere satıcılar gelirdi, tas, tabak, kaşık, bardak cinsinden mutfak eşyalarını yumurta ile satardı. Anneler büyük anneler biriktirdikleri yumurtaları götürür evin ihtiyacı olan eşyaları alır, eğer yetmezse yumurta cinsinden borçlanırdı. Çerçinin bir sonraki gelişine değin borçlandığı yirmi-otuz yumurtayı biriktirmeye uğraşırdı. Hatta evin gençleri yumurta yemeye niyetlendiklerinde, "borcumuzu birikterelim ondan sonra yersiniz" ikazı ile karşılaşırlardı.Yani köylümüz beslediği beş-on tane tavukla evin bir çok ihtiyacını karşılardı. Üretimi ile tüketimini başabaş götürürdü. Şimdi herhangi bir köy bakkalına girin ve sadece yumurta üzerinden bir test yapın, köyün büyüklüğüne göre haftada on koli, yirmi koli yumurta sattığını göreceksiniz. Bırakın şehirde yapılıp gelen bazı sanayi mamüllerini yumurta karşılığı satın almayı, yiyeceği yumurtayı dahi şehirden alıyor.Türk toplumu kötüye doğru, tembelliğe üretimsizliğe doğru hızlı bir değişim yaşıyor. Gezdiğimiz köylerde, dağıtılan doğrudan destek geliri konusunda anlatılanları dinliyoruz, donup kalıyoruz. Köylerde bir dönüm arazisi olmadığı halde, yüzlerce dönüm arazi yazdırarak milyarları götüren komşularını ismi ile resmi ile açıklıyor köylüler. Öyle ki, bazı köylerde, ilçelerde beyan edilen arazi miktarı o yerlerin toplam yüzölçümünün iki katına çıkıyor. Yetkililerin, etkililerin bu durumu bilmemesi mümkün değil. Fakat görünmeyen bir el, sanki köylüsü ile kentlisi ile bütün bir milleti tamamen tüketici, tamamen birilerinin pazarı haline getirmek için son sürat çalışıyor.Bizim Hacı Kemal'in ifadesi ile IMF'nin önerdiği liberal ekonomi modeli sürekli tüketmeyi, sürekli başkalarının pazarı olmayı emrediyor. Malın yoksa benden al, hatta paran yoksa, ne para basmaya uğraşacaksın onu da benden al diyor ve yüz katrilyon vergi toplayan, yüzotuz katrilyon faiz ödeyen bir ülke haline geliyoruz.Narman ilçemizin Karadağ köyünde Mustafa amcanın evinde, lavaş ekmek, civil peynir ve çay eşliğinde sohbet ederken, Aşık Sümmani'nin yakın köylüsü olan amcamız, yaklaşık yüzyıl önce Sümmani Baba'nın söylediklerini şöyle tekrarlıyor. Günümüzle birebir örtüştüğünü görüyor hayretler içinde kalıyoruz:Öyle bir asıra kaldı dünyamızNeye baksan her bir halde leke varEğer yanlışımız eğer doğrumuz Hali değil her cihette leke var
Zalimler zulmeder mazlum da arsızEğri vefa görmez doğru da kârsızBahçıvanlar tembel bağlar da barsızBar da vermez nebatta leke var
Ne mürşid müridin ihlasın tartarNe mürit mürşidin sözüne yatarNe sail el çeker ne boylar tutarAkıl fikir zekavette leke var
Zayıftır Sümmani gör ne hal ileİş ileri gitmez kalmakal ileİmamlar mihrapta gönlü mal ile Erkan bilmez cemaatte leke var.
Zalimler zulmeder mazlum da arsızEğri vefa görmez doğru da kârsızBahçıvanlar tembel bağlar da barsızBar da vermez nebatta leke var
Ne mürşid müridin ihlasın tartarNe mürit mürşidin sözüne yatarNe sail el çeker ne boylar tutarAkıl fikir zekavette leke var
Zayıftır Sümmani gör ne hal ileİş ileri gitmez kalmakal ileİmamlar mihrapta gönlü mal ile Erkan bilmez cemaatte leke var.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Adını siz koyun / 06.05.2024
- Yalana vergi konulsa… / 05.05.2024
- Ümmete ürperti gerek / 04.05.2024
- Talancılar olmasaydı… / 03.05.2024
- Şair çeşmesi / 01.05.2024
- İnanalım mı? / 30.04.2024
- Oduncu baltası ile arıcı ise bal tası ile gelir / 28.04.2024
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Yalana vergi konulsa… / 05.05.2024
- Ümmete ürperti gerek / 04.05.2024
- Talancılar olmasaydı… / 03.05.2024
- Şair çeşmesi / 01.05.2024
- İnanalım mı? / 30.04.2024
- Oduncu baltası ile arıcı ise bal tası ile gelir / 28.04.2024
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024