Zengin bir babanın mirasyedi, hovarda çocukları, babalarından kalan koca mirası bu kadar kısa sürede harcayıp tüketemezdi.
Koskoca ülkenin kaynakları, Cumhuriyet dönemi boyunca kurulan ve işletmeye sokulan, hemen hemen hepsi de kısa sürede kâra geçen ve yeni yeni fabrikaların ve atölyelerin kuruluşuna kaynaklık eden müesseseler, yaklaşık 20 yıl içinde nasıl bitirilir, nasıl batırılır?
İşte her şey göz önünde, batırılan, bitirilen ve üstündeki en kıymetli arazileri ile birlikte özelleştirme adı altında elden çıkarılan kurum ve kuruluşlar sayılıyor, nice sayfalar bitiyor da satılanlar bitmiyor.
Akıl almaz, akla ve mantığa sığmaz hovardaca harcamalar, iktidar çevresindeki müteahhitlere yapılan kıyaklar, çekilen peşkeşler sonucu oluşan çukurlar o kadar devasa, öylesine korkunç ki, yoksul halkın lokmasına, sofrasındaki zeytinine kadar tırpanlandığı halde işin içinden çıkılamıyor, açılan çukurlar kapatılamıyor.
Tüketilen sadece kaynaklar mı?
Başlangıçta İslami söylemlerle halkın karşısına çıkan mevcut iktidar kadrosu, öyle ters işlere, öylesine ahlaka ve edebe mugayir uygulamalara imza attılar ki, geniş kitleleri, yetişen yeni nesilleri de inançtan ve ahlaktan soğuttular.
Bir kere adam kayırma, kul hakkına balıklama dalma, devlet kurumlarına eş-dost ve akrabaları çeşitli fırıldaklar çevirerek, her hangi bir sınavda tam puan alanları, mülakat tuzakları ile eleyerek hiç de hak etmedikleri koltuklara yerleştirmeler, toplumdaki güveni sarstı, huzuru bozdu.
Abdestli-namazlı insanlar, alnı secdeye varan Müslümanlar, hile yapmaz, hurda yapmaz, kul hakkı yemez, hiç bir zaman emanete ihanet etmez algılarını ve yargılarını dümdüz ettiler, buharlaştırdılar, kendi aralarındaki güveni de ne yazık ki sıfırladılar.
31 Mart seçimlerinin ardından el değiştiren Belediyelerde yaşanan rezaletleri, gelecek yönetime bırakılan astronomik borçları, giderayak doldurulan personeli, iptal ve imha edilen, belediyeye dolayısıyla o beldede yaşayan halka ait olan araç-gereçlerin listelerini, günlerdir, haftalardır dudaklarımızı ısırarak ve dudaklarımız uçuklayarak seyrediyoruz.
Hangi dinin, hangi inancın ve hangi ahlak anlayışının, hangi medeniyetin kitabında böyle şeyler yazar?
Ne dersin sayın hocam?
Muhalefetin işine yarayacaksa ve iktidara zarar verecekse bu tür rezaletleri yazmak, söylemek size göre hâlâ caiz değil midir?
- Bugün soykırımcıya mal satanlar… / 07.11.2024
- Siz varsınız diye… / 05.11.2024
- Gündem değiştikçe hacım seviniyor, niye ki? / 03.11.2024
- Ne mızrak çuvala ne de minare kılıfa sığıyor / 02.11.2024
- Halkın hüznünden beslenen bir zihniyet / 01.11.2024
- Yaz saati inadı ve … / 31.10.2024
- Cumhuriyetin 101. yıl dönümünde ahvalimiz… / 30.10.2024
- İktidarın aşırı rahatlığı rahatsız edici / 29.10.2024
- Yalan yuva yapmış yaldızlısından / 27.10.2024