Bakan, milletin kaynaklarını kıskanıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ı tanıyorsunuz. Hani şu üç, beş kediye sahip çıkamayan Bakan var ya! İşte o? İnsanlar yerin altında can verirken, anaların, babaların, evlatları, hanımların gözlerinden kan geldiği günlerde iki gün aynı gömleği giymekle popüler edilen bakan var ya! İşte o?Bir evde, mahallede, şehirde değil tüm Türkiye'de bir anda elektrikler kesilince, "valla bende anlamadım" diyen bakan var ya! İşte o? İşte bu bakanın kapasitesi, Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerini anlamaya yetmedi. Artı hedef millete hizmet, millete layık olduğu, hak ettiği, alın terinin karşılığını vermek olduğu için şaşırdı, garipsedi. Çünkü bunların kitabında hak, emek, adalet sadece yandaşa çalıştırılan, kullandırılan, tahsis edilen kavramlar.  Sayın Bakana tavsiyem! Eğer dört işlemi biliyorsa, sokakta el ilan dağıtan arkadaşlarımın birinden o ilanlardan alsın. Hemen arkasını çevirsin. Ve böyle zengin bir ülkeyi, nasıl fukaraca yönettiklerini görsün. Oradaki rakamları çarpsın. Emin olun! 7 Haziran'a kadar, "biz, 15.000 TL vereceğiz" diyeceklerdir.Bu zenginlikler, milletin malıdır ve hakkıdır. Kimin malını, kime, sorusunun cevabı da budur. Ha! Sayın Bakan illa bir soru soracaksa! "Babalar gibi satarız" cümlesiyle meşhur olan kabine arkadaşına sorsun; "Kimin malını kime satıyorsun sen," diye. Sayın Bakanın, "kimin malını kime dağıtıyorsunuz" yaklaşımına, "One Munit" çekiyoruz. Çünkü biz, milletin malını millete dağıtmaya geliyor artı milletin malını talan edenlerden de bu malları tahsil etmeye geliyoruz. Milletimiz şunu iyi bilmeli ve görmeli ki, elindeki ekmeği kıskananlar var. Ekmeğine sahip çık Türk Milleti. Artık kaptırma.Bu anlayış düşman başınaYaz geldi ama sebze meyve fiyatları bir türlü düşmüyor. Bakan Zeybekçi'nin çaresi ise "düşman başına" dedirtecek cinsten. Sayın Zeybekçi, eğer fiyatlar düşmezse bazı ürünlerdeki kotaları kaldırıp, ithalat izni vererek, fiyatları düşüreceklerini belirtiyor. Sayın Bakan'a sormak isterim! Birincisi fiyatlar neden ucuzlamıyor? İkincisi, üretici ile satıcı arasında % 300, 400 fiyat artışının gerçekleşmesine ne yol açıyor? Üçüncüsü, üretici, satıcı ve tüketiciyi korumak için hiç bir politikanız yok mu ki, ithalatı çare görüyorsunuz? Dördüncüsü, ithalat izni verdiğinizde kim kazanacak? Kim kaybedecek?Bu ve benzeri birçok soruya AKP zihniyetinin emin olun verecek cevabı yoktur. AKP hazıra alışmış, kendi gemisini yüzdüren kaptan edasıyla siyaset yapmaktadır. Tarım ve hayvancılık sektörünü baz alırsak dün ve bugün yaşadığımız ağır faturanın müsebbibi BOP'un bir parçası olan AKP'dir. AKP'nin, Ortadoğu ve Kafkas politikalarıdır.Bakın! Müslüman'a karşı Haçlı safında yer alan AKP sayesinde Libya'dan iş adamlarımız sınır dışı edildi. 15 milyar dolarlık anlaşmalar iptal edildi. Hak edilmiş 4.5 milyar dolar alınamadı. Milyar dolarları bulan iş makineleri talan edildi. Toplam maliyetin 30 milyar dolar çıvarı olduğu söyleniyor.Mısır,  pazarını kapattığı gibi Süveyş Kanalını da ülkemize kapatmak üzere. Ro-Ro ve karayolu transit taşımacılığı anlaşmasını feshetti. AKP sayesinde Türkiye, Suriye'de 6 milyar dolarlık pazarını kaybetti. Irak'tan, ülkemize ne girip, çıktığı belli değil. İran pazarı tehlike sinyalleri çalıyor. AKP siyaseti, Karadeniz'de ABD yanlı duruşuyla Rusya pazarını ısrarla ülkemizden uzak tutmaya çalışıyor.Tohumunu İsrail'e endekslemiş, akaryakıtını maliyetinin 2 katından fazlaya satan bir iktidar anlayışının olduğu ülkede, fiyatların artmasından daha tabi ne olabilir ki! Dediğim gibi! AKP'nin çaresi hazır; "İthalat yaparız, fiyatlar düşer." Artık yeter, deme zamanı gelmedi mi?