Hayriye Bektaş
Çok erken olmadı mı bu ansızın çekip gidişin? Daha sana doymadan, bize anlatacağın çok şey varken, çok erken olmadı mı?..
Bütün hayallerimiz yıkıldı. Bu gidişini, "nazını" nasıl çekeceğiz bilmem. Daha şimdiden seni çok özlüyoruz.
Seninle geçirdiğimiz vakitler, şimdi tatlı bir hatıra. Sözlerin kulaklarımda. Onlarla teselli buluyorum.
Bana, "Hacı abla!" deyişini, "Bir tanecik gelinim" deyişini, seherde bizi namaza uyandıran sesini ve derin derin bakan yeşil gözlerini, şimdi buruk bir şekilde hatırlıyoruz.
Nasihatlerin altın gibiydi. Her biri kulaklarımda çınlıyor. Senin altın gibi olan nasihatlerinden hep yararlandım.
Sen, yükü çok ağır olan babamdan haberler getirirdin. Şimdi köprüm kırıldı.
Ali Haydar'ın boynunu bükük koydun. Ahmet'in kolunu, kanadını kırdın. Yavrularını öksüz koydun.
Oldu mu böyle şimdi?..
Ne güzel anılarımız vardı. Bir soru sorduğunda, istediğin cevabı alamayınca "Ben siyasette senden daha eskiyim" derdin.
Sen çocuklarına hem ana hem baba oldun.
Hizmetinde hep örnek oldun.
Vazifelerini eksiksiz yerine getirdin.
Şimdi sıra bizde.
Bize bıraktığın bütün emanetlere, çocuklarına, torunlarına biz sahip çıkacağız artık.
Şu anda sabah ezanı okunuyor. Seher vakti sensiz ne kadar buruk geçiyor.
Gelinin, seni kaybetmenin hüznü içinde. Ve aynı zamanda, almış olduğun şehitlik makamının huzuru içinde sana dua ediyor.
Nur içinde yat baba!..
Çok erken olmadı mı bu ansızın çekip gidişin? Daha sana doymadan, bize anlatacağın çok şey varken, çok erken olmadı mı?..
Bütün hayallerimiz yıkıldı. Bu gidişini, "nazını" nasıl çekeceğiz bilmem. Daha şimdiden seni çok özlüyoruz.
Seninle geçirdiğimiz vakitler, şimdi tatlı bir hatıra. Sözlerin kulaklarımda. Onlarla teselli buluyorum.
Bana, "Hacı abla!" deyişini, "Bir tanecik gelinim" deyişini, seherde bizi namaza uyandıran sesini ve derin derin bakan yeşil gözlerini, şimdi buruk bir şekilde hatırlıyoruz.
Nasihatlerin altın gibiydi. Her biri kulaklarımda çınlıyor. Senin altın gibi olan nasihatlerinden hep yararlandım.
Sen, yükü çok ağır olan babamdan haberler getirirdin. Şimdi köprüm kırıldı.
Ali Haydar'ın boynunu bükük koydun. Ahmet'in kolunu, kanadını kırdın. Yavrularını öksüz koydun.
Oldu mu böyle şimdi?..
Ne güzel anılarımız vardı. Bir soru sorduğunda, istediğin cevabı alamayınca "Ben siyasette senden daha eskiyim" derdin.
Sen çocuklarına hem ana hem baba oldun.
Hizmetinde hep örnek oldun.
Vazifelerini eksiksiz yerine getirdin.
Şimdi sıra bizde.
Bize bıraktığın bütün emanetlere, çocuklarına, torunlarına biz sahip çıkacağız artık.
Şu anda sabah ezanı okunuyor. Seher vakti sensiz ne kadar buruk geçiyor.
Gelinin, seni kaybetmenin hüznü içinde. Ve aynı zamanda, almış olduğun şehitlik makamının huzuru içinde sana dua ediyor.
Nur içinde yat baba!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.