Milli Ekonomi rüzgarının toplumun her katmanındaki etkisinin derecesini, artık yerleşen ve bu yüzden taklitleri çıkan Kuvayi Milliye anlayışından sonra Milli Ekonomi Modeli'ni telaffuz ederek sahibinden bahsetmeyen bazı fikir hırsızlarının tavırlarından rahatlıkla ölçebilirsiniz. Ama ne olursa olsun bu durum, yine de bu fikrin, bu tezin kamuoyu tarafından özümsenmesi açısından bir sağlık belirtisidir. 26 - 27 Kasım'da İstanbul'da yapılacak Milli Ekonomi Modeli Kongresi ve bu kongrede değerlendirilecek olan Milli Ekonomi Modeli kitabıyla ilgili tanıtım çalışmaları da yoğun bir şekilde devam etmekte. Bu vesileyle, dünyadaki çeşitli üniversitelerden pek çok akademisyenin reylerini öğrenme fırsatı elde etmiş olduk. Kazan Devlet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Goulnar Baltanova'nın reyinde yer alan tespitleri tıpkı diğer reyler gibi çok değerli. Baltanova reyinde, Milli Ekonomi Modeli'nin çerçevesini tanımlayarak, bu tezin niçin mukayese edilemeyecek kadar değerli ve rakipsiz olduğunun ipuçlarını vermiş.Ne diyordu Baltanova? "İktisat teorisi, istatistik, matematik ve enformasyonun gerçek sentezi olan çalışmasıyla Prof. Dr. Haydar Baş'a da bir Nobel ödülü gerekecektir. Bunda milli sistemi ve modeli mühim rol oynayacaktır." Prof. Dr. Baltanova'nın ilk cümlesinde yer alan, modelin çeşitli disiplinlerin gerçek bir sentezi oluşu kısmı, bu güne kadar ayrı ayrı ele alınan ve bu sebeple çoklu terazinin kefelerinin aynı hizada bir türlü tutulamadığı gerçeğinden hareketle yapılmış bir hak teslimidir. Çünkü bunun kıymetini en iyi, bu ayarsızlıkların sebep olduğu sonuçları görüp yıllarca bu işin fikir çilesini çeken namuslu bilim adamları ve kadınları bilir. İlk cümlenin sonundaki, "Prof. Dr. Haydar Baş'a da bir Nobel ödülü gerekecektir" kısmında ise Sayın Baltanova herhalde aklına gelen en büyük ödül o olduğu için böyle konuştu. Fakat şunu söylemeden edemeyeceğim; günümüzde temel bilimlerin dahi gelişimi küçük küçük ama sürekli adımlarla devam etmekte, bugün doğru olan yarın geçersiz olabilmektedir. Bu adımlar içinden her yıl birini seçip Nobel ödülü verilmekte ve bilim adamları taltif edilmektedir. Prof. Dr. Haydar Baş, ekonomi bilimindeki gidişata yukarıdan bir müdahaledir. Baş çalışmasıyla kuralları bozarak ekonomi bilimini nihai noktaya bir seferde taşımıştır. Bu sebeple Sayın Baltanova'nın bahsettiği Nobel ödülü meselesi, diğer kulvar için geçerlidir, bu kulvar başka kulvardır. Ama eğer bundan sonraki bütün ekonomi nobelleri bu teze ve sahibine baştan verilirse o zaman belki düşünülebilir. Modelin genel karakterini ifade eden milli yaklaşımının, başarısında en önemli rolü oynayacağı tespiti, reyde son olarak ifade edilen kısım. Zaten, böyle bir model milletin faydası noktasından yola çıkılmadan inşa edilemezdi ki. Milli Ekonomi Modeli'nin çıkış noktası, bu milletin ve diğer ezilen milletlerin midesi nasıl doyar, nasıl refah içinde adil bir sosyal hayata kavuşurlar probleminin dert edilmesidir. Yalnız bu bir gerek şart olup yeter şart değildir. Çünkü geriye kalan akademik dehayı, şu ana kadar bu bilim dalında hiç kimse göstermeye muvaffak olamamıştı.Kazan Devlet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Goulnar Baltanova'nın Milli Ekonomi Modeli'ne ilişkin reyini irdelemeye çalıştık.
Serdar Peker / diğer yazıları
- Domuz jeltini / 09.07.2012
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007