Gündemimiz çok yoğun. Ülkenin esas sorunlarını tartışmak için vaktimiz bile yok. Hâlbuki sorunlar tartışılmadan ve temele oturtulmadan çözüme gidilmesi olanaklı değildir.Ülke bir yerlere sürükleniyor. Dün PKK'yı besleyen kaynaklar hangi amaçla beslemişlerse, bugün de IŞİD ve benzeri terör kuruluşlarını o amaçla beslemektedirler. Adım adım iç savaşa yaklaşıyoruz. Ülkemizde genel seçimin üzerinden iki ayın üstünde bir zaman geçti. Ben bir seçimin üzerinden bu kadar zaman geçip de bir sonuca ulaşılmayan bir seçim sonucu yaşamadım. Halk iradesine inanan, demokrasinin özünü özümsemiş her sorumlu sonuca saygılı olmalı ve bir an önce sorumlu bir hükümetin kurulmasını sağlamalıdır. Ama bizde toplum cezalandırılmak istenmektedir. Siz mi bizi tek başımıza iktidar yapmadınız alın size çıkmaz yolu.Ülke kan gölüne dönmüş; ama başta istifa etmiş bir hükümet var. Topluma karşı sorumluluğu olmayan bir hükümet, koltukları bekliyor o kadar. Sayın Cumhurbaşkanı, kendi başkanlığından önce, ülkede yanan ateşi söndürmenin hesabını yapmalıdır. Toplumun karşısına çıkarak 400 milletvekili isteyen bir Cumhurbaşkanı isteğinin çok çok altında milletvekili bulunca önce şok oldu, sonra mantığının önüne hırsını geçirdi ve ülkeyi buraya getirdi.Biz barış istiyoruz ülkemizde. Silah tüccarları, silah fabrika sahipleri ise savaş istiyor. Bunlara bir de yerli işbirlikçileri eklemek gerekir diye düşünüyorum. "Kurt puslu havayı sever" sözüne bugünkü durumumuz tıpa tıp uyuyor. Kandan beslenen insanlar için fakir fukaranın çocukları ölmüş umurlarında mı? Ölen insanlarımızı izliyorum da hep köylü, kenar mahallenin çocukları ölüyor her nedense. Bu mutlu azınlığın hiç mi askere gidecek yaşta oğulları yok. Bakanların, cumhurbaşkanın, generallerin şehit olan oğullarını duymadım ben. Geçimini zor sağladığı, sosyal güvencesi olmayan ama gerçekten vatansever olarak yetiştirilen fakir ailelerin çocuklarının tabutları diziliyor musalla taşlarına. O an duygusal konuşmalar, timsah gözyaşları ve birkaç gün sonra onu yetiştiren anne- baba ve şehit olan kınalı kuzular unutulup gidiyor.Biz barış istiyoruz. Türk'ü ile Kürt'ü ile Laz'ı, Çerkez'i Gürcü'sü ile bu güzel vatanımızda kardeşçe yaşamak istiyoruz. Irk, dil, din ayırımını körükleyerek çıkar sağlayanlara inatla biz huzur istiyoruz.Kandırılan gençlerin evlerine dönmelerini, yaşıtları ile köyündeki meydanda kol kola gezmelerini, düğünlerde birlikte halay çekmelerini istiyoruz. Dini ve milli bayramlarımızı yaşlısı, genci, kadını, kızı ve çocukları ile birlikte barış ve huzur içinde kutlamak istiyoruz.Kandan beslenen insanlar ellerini gençlerimizin üzerinden çekmelerini istiyoruz. Çünkü toplum olarak barış istiyoruz.Savaş heveslisi olanlar ön saflara kendileri ve çocukları dizilirlerse biz de kerhen de olsa onların arkasından yine de gideriz. Var mısınız?Yine de barış için el ele.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023