Baş Hoca’nın milletimiz üzerinde hakkı var

Bizi biz yapan değerlerimize nasıl sahip çıkılacağını, hakkımızı ve hukukumuzu nasıl savunacağımızı, İslam'ı doğru anlamak ve yaşamanın yegâne yolu olan Ehl-i Beyt'i, Atatürk'ü, vatan, millet ve devlet kavramlarının önemini ve daha binlerce vazgeçilmez değerimizi bizlere iyice bellettikten sonra Haydar Baş Hocamız asıl âleme rıhlet etti.

'Her nefis ölümü tadacaktır' ilahi düsturunun önünde boynumuz kıldan incedir.

Allah gani gani rahmet eylesin, O'nu Kevser Havuzu'nun başında Hz. Resulüllah, Hz. Fatıma ve İmam Ali Efendimizle buluştursun ve bizi de şefaatinden mahrum etmesin.

Türkiye'de Haydar Baş deyince akla iş ve aş gelmektedir. Zira milletinin her ferdinin kimseye muhtaç kalmadan karnı doysun, sırtı giysin diye ömrünü harcayan örnek bir insandan bahsediyoruz. 

Muhterem Haydar Baş Hocamız hayatımıza silinmez izler bıraktı.

Haydar Baş demek, din, iman ve vatan düşmanlarının karşısında dimdik duran adam demektir.

Haydar Baş demek, Ehl-i Beyt demektir.

Haydar Baş demek, Hoş Geldin Atatürk demektir.

Haydar Baş demek, vatan, millet ve de bayrak demektir.

Haydar Baş demek, dinlerarası diyalog başta olmak üzere milletimizi İslam'dan koparıp batıl inançlara bağlamayı amaçlayan projelere karşı olmak, bu projelerin taşeronu şer odaklarla her türlü mücadeleyi göze almak demektir.

Haydar Baş demek, Türkiye'nin kalkınması için her şeyi yapmak, ülkemiz kaynaklarının yabancılara peşkeş çekilmesine karşı çıkmak demektir.

Haydar Baş demek, hakkını ve hukukunu asla çiğnetmemek ve bunlara sonuna kadar sahip çıkmak demektir. 

Haydar Baş demek devleti 'baba' yapmak, askere, orduya sahip çıkmak demektir.

Haydar Baş demek kendini milletine ve de devletine ait hissetmek, aidiyet duygusunu doruk noktada yaşamak demektir.

Haydar Baş demek, yanlışı kim yapıyor olursa olsun ona karşı olmak, o yanlışa ortak olmamak ve engel olmak için her şeyi yapmak demektir.

Haydar Baş demek, millete ve devlete bağlılıktır, askere ve orduya sonuna kadar sahip çıkmaktır.

Haydar Baş demek, eğilip bükülerek, rol yaparak değil, tıpkı İmam Ali ve İmam Hüseyin gibi İslam'ın yaşanması demektir. 

Haydar Baş demek, onurdur, haysiyettir ve de şereftir.

Haydar Baş demek, bilimdir, eğitimdir ve araştırmadır. 

Sevenleri olarak artık bize düşen Haydar Baş Hocamızın tam da yerli yerine oturttuğu, yukarıda saydığım ya da sayamadığım değerlerimize sahip çıkmak ve bu vazgeçilmez değerlerimizi O'nun istediği şekilde yaşamak olmalıdır.

Yıllardır yanında yetişen bizlere çok büyük emek vermiş olan Hocamızın hakkını bir nebze de olsa ancak bu şekilde ödeyebiliriz.

Yani her birimiz bir Haydar Baş olmalıyız. 

Haydar Baş gibi yaşamalı, Haydar Baş gibi haksızlıklara karşı durmalı, nefsimizi bir kenara bırakıp ülkemizin dini ve milli bütünlüğü için gayret etmeliyiz. 

Haydar Baş Hocamın 83 milyon milletimiz üzerinde de çok büyük hakkı vardır. Zira O'nun uyarıları olmasaydı, bugün FETÖ darbe girişiminde hedefine ulaşmış ve belki de Türkiye'de iktidar olmuştu. Bunların foyalarını Baş Hoca her türlü mücadeleyi göze alarak yıllar öncesinde ortaya çıkardı. Bu onurlu duruşu yüzünden ömrünün son 7-8 yılı mahkemelerde FETÖ kalıntılarıyla mücadeleyle geçti. 

Bu yüzden milletimize de düşen Haydar Baş Hocamızın dosdoğru uyarılarının gereğini çok geç kalınmış da olsa yapmaktır.

Asıl âleme uğurladığımız Haydar Baş hocanın üzerimizdeki hakkını bu şekilde davranarak bir nebze olsun belki ödeyebiliriz.