Kurtarıcı olarak Dünya Bankası'ndan getirilen, kimilerine göre gönderilen Kemal Derviş, kurtarıcılık rolünü herhalde terk etmemiş. Öyle olacak ki, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) başına getirilmesine rağmen, yine aklı fikri Türkiye'nin ekonomisinde. Yeni koltuğunu ısıtmadan, hemen Türkiye'ye koştu. Beraber çalıştığı arkadaşlarıyla toplantılar yaptı. Medya aracılığıyla gerekli uyarılarda bulundu. Kendince görevini yerine getirdi ve gitti. Kemal Derviş'in Türkiye'ye ilk geldiği günleri hatırlayalım. Arkasında bir medya ordusu, her söylediğini haber olarak duyuruyor ve halka büyük bir ümit aşılanıyordu. Kemal Derviş ise şaşkındı. Ne yapacağını bilmiyordu. Bir ara itiraf etti: "Acil çare gerekiyor. Ama çarenin tümü nedir, ben de bilmiyorum" dedi. Arkasından ABD'ye uçtu. IMF, Dünya Bankası ve ABD Hazine Bakanı ile görüşmeler yaptı ve döndü. Göreve geldiği günden tam 53 gün sonra "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" adıyla bir program açıkladı. Kemal Derviş'in açıkladığı bu programda insan yoktu, üretim yoktu, sadece bankaları kurtarmak vardı. Halk merak ediyor ve şu soruyu soruyordu: "İşsiz, aşsız ve güçsüz bırakılan halkla, güçlü ekonomi nasıl olacak?".O zaman, bu sorulara kulak tıkayan Kemal Derviş, şimdi baş mimarı olduğu programda yeni düzenlemeler yapılmasını teklif ediyor. Diyor ki: "2001 yılında sermaye çıkışı ile mücadele etmek durumunda kaldık. Bugünkü durum ise global anlamda aşırı likidite sebebi ile sermaye girişinden kaynaklanıyor. Bugünkü tehlike 2001'in tam tersi. Türkiye'de aşırı sermaye girişi ve aşırı değerli TL sorunu var. Bunun yanıda ekonomide işsizlik ve para politikası ile ilgili problemler var". Bu programın işsizlik doğuracağı, halkı perişan edeceği baştan belli değil miydi? Tabii ki, belliydi, fakat ses çıkarılmadı. Peki, Kemal Derviş, programın tümüyle terk edilmesini veya değiştirilmesini mi istiyor? Hayır, o şunu diyor: "Kolay reçete yok. Çeşitli araçları kullanarak ve bunu temel bir sorun olarak kabul ederek, bir ayarlama ve rota değişikliği yapılabilir. Hiçbir program sürekli devam etmez. Programda rakidal değişikliklere gidilmeden bazı düzenlemeler yapılması gerekir".Devlet Bakanı Ali Babacan, Kemal Derviş'in bu kadarcık bir değişiklik teklifine bakınız nasıl cevap veriyor: "Çok sıktınız, biraz gevşetin gibi söylemler var. Bu yönde beklentileri olanlar heveslenmesin. Enflasyonla mücadele ekonomik programımızın temelidir. Asla taviz yok. Hiçbir söylentiye, duyuma prim vermeyeceğiz. Ana ilkelerden nasıl taviz vermediysek, bundan sonra da öyle olacak". Programın baş mimarı ile uygulayıcısı niçin medya aracılığıyla atışıyor? Kapalı kapılar arkasında bir araya gelip konuşamazlar mıydı? Elbette konuşurlardı, fakat gündem olmazdı. Kemal Derviş'in, bu açıklamaları hakkında ekonomistler ne dediler? Biraz da ona bakalım. Güngör Uras diyor ki: "Ekonomik dengelerin bıçak sırtında olduğu günlerde Kemal Derviş, 'tetiği çekti'. Kendi mimarı olduğu programı tek bacağından da değil, iki bacağından vurdu. Bundan sonra olacakları hep birlikte izleyeceğiz" (Milliyet Gazetesi, 8 Mart 2006). Ekonomist Selim Somçağ ise, Kemal Derviş'in sözlerini samimi bulmuyor, ikiyüzlülük olarak değerlendiriyor ve şu soruyu soruyor: " Kemal Derviş, bilinçsiz bir adam mı ki, bunun nereye gideceğini anlayamadı? Şimdi çıkmış kendi yaptığı rezaleti eleştirip, böyle yalandan da olsa doğru söyleme numaraları ne için?". Bana göre, ekonomide başka tartışmaların önünü kesmek için. Daha açık bir ifade ile söylersek, amaç, yediden yetmişe herkes tarafından konuşulan ve kabul gören 'Milli Ekonomi Modeli'ni gündemden düşürmektir. Ne yaparsa yapsınlar, bunda muvaffak olamayacaklardır. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018