Batmaya mahkum millet ve devlet!

Millet ve devlet olarak madden ve manen kârımızı-zararımızı bilme yetimizi kaybettik?Millet olarak fıtrî melekelerimizi ve duyularımızı, devlet olarak da hafızamızı, geleneğimizi, ilkelerimizi ve tüm kırmızı çizgilerimizi yitirdik.Polinöropati yaşıyoruz.Prof. Dr. Haydar Baş, bu cadde çıkmaz sokak diye kulaklarımızın zarını patlatırcasına haykırıyor, duymuyoruz.Ellerimizle ateşi tutmuşuz; saçımız, başımız, her tarafımız yanıyor, hissetmiyoruz... Ateşin ortasına deniz-derya diye atlıyoruz. Vahşete ve hunharlığa hayat diye yapıştık gidiyoruz. Millet-memleket hainlerine "adam" diye ve din haramilerine "evliya" diye sarıldık sürükleniyoruzŞeb-i Arus yaşar gibi yılan ile, ejderha ile aynı yatağa-aynı batağa giriyoruz.ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi savaş, ateş, kan, gözyaşı ve ölümden başka nedir?!Kârını-zararını bilme melekesi, zerre kadar imanı, iz'anı ve aklı olan bir toplum veya "milli menfaat ilkesi" olan bir devlet böyle bir ateş ve savaş batağında debelenir, kapı kulluğu yapar mı?Ama bunu yapıyoruz, bunu yaşıyoruz.O halde ortada bir iman, iz'an ve ilke zaafiyeti var!Deccalları Hızır belletmişler, Karunları Harun diye yutturmuşlar; peşlerine takıldık gayyaya gidiyoruz.Böylesi bir hissiyatsızlığa yakalanmış, kârını-zararını bilmeyen bir millet ve devlet, er veya geç batmaya ve iflas bayrağı çekmeye mahkumdur.Türkiye bugün madden de, manen de böyle bir iflasta debelenmektedir.Prof. Dr. Baş'ın, devlet ve milleti kendi kaynaklarıyla şahlandıran ve Rusya, BRICS ülkeleri başta olmak üzere 120 ülkede uygulanan Milli Ekonomi Modeli'ne sırtını dönüp Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in liberal-kapitalizmine talim eden bir millet iflah olur mu?Bölgemizi kan gölüne çeviren küresel işgal güçlerinin sermayedarlarından ve Vahşi Batının para babalarından faiz yüklü banknot dilenerek çarkını döndürmeye ve kamu maliyesini yürütmeye çalışan bir devlet payidar kalabilir mi?Böylesi apaçık zararı "kâr" gören bir anlayışın aklının, iz'anının ve imanının varlığından söz edilebilir mi?Hesap ortada?2004 yılında asgari ücret 318 TL, 1 Amerikan doları 1.44 TL. Dolar hesabıyla 2004 yılı asgari ücret, 220 Dolar.Ve 2015'teyiz. Asgari ücret 949 TL. Dolar fiyatı 2. 88 TL. Dolar hesabıyla 2015 yılı asgari ücret, 329 Dolar? Asgari ücret, 10 senede 1.4 kat artabildi.Milletin emeği, sermayesi, kesesi, kasası ise Doların 1.44 TL'den 2.88'e fırlaması sebebiyle 10 yılda yarı yarıya eridi. Yüzde 50'lik fiili devalüasyon yaşadık; bunu konuşan var mı?Bakın nasıl soyuldu devlet ve millet?Petrolün, Temmuz 2008'de varil fiyatı 147 dolardı. 1 litre benzin istasyonda 3,61 TL? Ağustos 2015'teyiz. Petrol varil fiyatı 43-44 dolardan işlem görüyor.  1 litre benzin istasyonda 4.55 TL? El-insaf yahu!2004 Ağustosunda petrolün varil fiyatı 40-42 dolardı, yani bugünkü seviyelerde? Bir litre benzinin fiyatı ise 1. 98 TL.Bugün de petrolün varil fiyatı 43-44 dolarda seyrediyor. Benzin litre fiyatı ise 4.55 TL. Bugün petrolün varili 2004 yılındaki 40-45 dolarlara düştü ise, petrol ürünü olan benzinin fiyatı da o zamanki 1. 98 TL değilse de, 2 TL olması gerekmez mi; aklın hesabı bu değil mi?2 kere 2 eşittir 4 ediyorsa, aklın hesabı böyle olması lazım. Ama olmuyor. Zira bizim İslamcılar ve liboşlar, kendi aklını, Prof. Dr. Baş'ın ilmini ve modelini kullanmıyor; Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes'in aklına teslim olmuşlar!Bu yüzden petrolün varil fiyatı 2004'teki ile aynı, ama vatandaşın kullandığı benzin fiyatı uçmuş, yüzde 229 katlanmış...Aradaki yüzde 229 katlı haraç nereye gidiyor? Bölgemizi kan gölüne çeviren küresel güçlerin ve Vahşi Batının kasalarına. Papaz Malthus'un liberal kapitalizmiyle eli-kolu bağlanmış ve kendi parasını dahi basamayacak derecede bağımsızlığını kaybetmiş Devlet, banknot borçlanmış. Millet ve devletin emeği, GSMH, onlara gidiyor? Milletin ensesinde boza pişirilerek akaryakıttan alınan bu vergi ve haraçların bir bölümü, borçların faizine akıyor, hatırı sayılır kısmı da ayakkabı kutularına!IŞİD ve PKK'nin bile artık kendi parasını bastığı bir süreçte koca Türkiye, yıllardan beri parasını basmıyor, faiz yüklü banknot dileniyor, elin banknotuyla devran yürütüyor.Bu devran böyle gitmez.Bu millet ve devlet, Prof. Dr. Baş'ın modelinde ve yerli duruşunda buluşup Vahşi Batının kölesi ve emir kulu olmaktan kurtulmadığı müddetçe; madden de" manen de iflah olmaz? Haydar hocasız iflasa ve ateşe batmaya mahkumsunuz ey ahali?!