CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AB dönem başkanı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ve üye ülkelerin büyükelçileriyle bir araya geldi ve 'batılı değerleri benimseyen' bir parti olduklarını söyledi.
Baykal, AB dönem başkanı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz'ın ev sahipliğinde, üye ülkelerin büyükelçileriyle yemekli bir toplantıda bir araya geldi. Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili genel bir sunuş yapan Baykal, Avrupa'da şu sıralarda Türkiye'nin üyeliği için somut bir taahhütte bulunulacağı yönünde bir hava olmadığını söyledi. Türkiye ile ilgili olarak, "özel statü" ya da "Akdeniz Birliği" gibi alternatiflerden söz edildiğini kaydeden Baykal, bütün bunları tam üyelik açısından olumsuz işaretler olarak yorumladığını belirtti. ABD'deki 11 Eylül saldırılarının ardından Avrupalılarda genel olarak İslam'a yönelik kuşkulu bir bakışın söz konusu olduğunu, ancak Türkiye'nin halkı Müslüman olan diğer ülkelerle karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Baykal, Türkiye-AB ilişkileri değerlendirilirken laiklik konusu üzerinde dikkatle durulmasını istedi.Halk hıristiyansa, laikliğe gerek var mı?!Baykal, CHP'nin, batılı değerleri benimseyen, laiklik konusunda hassasiyetleri olan bir parti olduğunu kaydederek, laiklik olmadan demokrasi olmayacağını vurguladı. "Bunun Avrupalı dostlarımız tarafından yeterince anlaşılamadığını düşünüyorum. Halkı Müslüman olan bir ülkede laiklik olmazsa demokrasi olmaz" diyen Baykal, Türkiye'de son dönemde laiklikle ilgili hassasiyetlerini artıran bazı gelişmeler yaşandığına işaret etti. Baykal, halkı Hıristiyan olan bir ülkede laiklik olmadan demokrasi olup olmayacağı konusunda ise değerlendirme yapmaktan ısrarla kaçındı.
Baykal, AB dönem başkanı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz'ın ev sahipliğinde, üye ülkelerin büyükelçileriyle yemekli bir toplantıda bir araya geldi. Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili genel bir sunuş yapan Baykal, Avrupa'da şu sıralarda Türkiye'nin üyeliği için somut bir taahhütte bulunulacağı yönünde bir hava olmadığını söyledi. Türkiye ile ilgili olarak, "özel statü" ya da "Akdeniz Birliği" gibi alternatiflerden söz edildiğini kaydeden Baykal, bütün bunları tam üyelik açısından olumsuz işaretler olarak yorumladığını belirtti. ABD'deki 11 Eylül saldırılarının ardından Avrupalılarda genel olarak İslam'a yönelik kuşkulu bir bakışın söz konusu olduğunu, ancak Türkiye'nin halkı Müslüman olan diğer ülkelerle karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Baykal, Türkiye-AB ilişkileri değerlendirilirken laiklik konusu üzerinde dikkatle durulmasını istedi.Halk hıristiyansa, laikliğe gerek var mı?!Baykal, CHP'nin, batılı değerleri benimseyen, laiklik konusunda hassasiyetleri olan bir parti olduğunu kaydederek, laiklik olmadan demokrasi olmayacağını vurguladı. "Bunun Avrupalı dostlarımız tarafından yeterince anlaşılamadığını düşünüyorum. Halkı Müslüman olan bir ülkede laiklik olmazsa demokrasi olmaz" diyen Baykal, Türkiye'de son dönemde laiklikle ilgili hassasiyetlerini artıran bazı gelişmeler yaşandığına işaret etti. Baykal, halkı Hıristiyan olan bir ülkede laiklik olmadan demokrasi olup olmayacağı konusunda ise değerlendirme yapmaktan ısrarla kaçındı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.