Bayrak ve ezan ekonomi konusu oldu!

Bir politikacı hamaset yapmaya başladıysa artık bulunduğu görevde ülkeye verecek fazla bir şeyi kalmamış, lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyor demektir.

Türkiye'de böyle politikacıların yokluğunu hiç çekmedi…

Peki, bir maliye bakanı hamaset yapmaya başladıysa ne demektir?

Ekonomi uçurum aşağı yuvarlanıyor, 'yakında ben yokum' demektir.

Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Hepimiz bir ülkü peşindeyiz. Bayrak yere inmeyecek, ezan susmayacak. Bırakın onlar başlarını duvara vursunlar" demiş.

Oysa bir maliye bakanının işi gönderdeki bayrakla ilgilenmek değil, Türkiye ekonomisindeki bayrağımız olan milli paramızın itibarının yükseltilmesi olması gerekmez mi?

Milli paranız hak ettiği değerdeyse, itibarı sürekli artıyorsa bayrak düşmemiş demektir, ancak milli paranızın durumu Türk lirasının bugün olduğu gibiyse ekonomide bayrak yerlerde sürünüyor demektir.

Zaten bunu Sayın Bakan da itiraf ediyor.

'Türk lirası zaten bulunabileceği en zayıf durumda, bundan daha kötüsü ne olabilir? O yüzden vatandaş rahat olsun' mealinde açıklamalar yapan da maliye bakanımız…

Yani Maliye Bakanı Nebati'ye göre vatandaş rahat olmalı, çünkü Türkiye ekonomisi İÇİN mevcut bulunduğumuz durumdan daha dip noktası yok.

İyi de Türkiye ekonomisini bu dip noktaya CEHAPE mi düşürdü?

Çıraklık ve kalfalık dönemini anladık da hani ustalık döneminde Türkiye şahlanacaktı? 

Şahlandık şahlandık diyor, ancak sonunda kendimizi dipte buluyorsak bunda büyük bir terslik yok mu?

Bu arada Maliye'nin başında oldukları halde vatan, millet, bayrak ahkâmı kesmeye başlayan isimler genellikle birkaç ay sonra 'hadi bana eyvallah' deyip ortadan kayboluyorlar.

Buna en yakın örnek olarak eski Maliye Bakanı Berat Albayrak verilebilir.

3 Mayıs 2020'de Hazine ve Maliye Bakanlığı görevindeyken yaptığı bir konuşmasında Berat Albayrak, "Ay yıldızlı bayrağımızın göklerde dalgalanmasına mani olamayacaklar. Ezanlarımızı susturamayacaklar" demişti.

Çok değil, bu sözlerden 6 ay sonra 8 Kasım 2020'de Berat Albayrak, sessiz ama olaylı bir şekilde görevden affını istedi.

Şimdi benzer sözleri Maliye Bakanı Nureddin Nebati'den duyuyoruz. 

Yoksa ufukta yeni bir görevden af talebi mi belirdi?