Bayram kredisi

Cep telefonlarınıza gelen mesajlardan, televizyonlardaki reklamlardan görüyorsunuzdur ki geride bıraktığımız bayram vesilesiyle yoğun bir 'bayram kredisi' bombardımanı altındaydık. Uzun süredir hayatımızın her alanına giren kredi kavramı, sonunda dini bir vecibemiz olan kurban ibadetine kadar geldi dayandı. Haram-helal kavramlarının hemen hemen hiç konuşulmadığı, para kazan da nasıl kazanırsan kazan zihniyetinin insanımızı alabildiğine kuşattığı günümüzde kurban ibadetine de kredinin karıştırılmasına gülsek mi, ağlasak mı, şaşırsak mı bilemedim.Kredi ile kurban kesilmesi ne kadar caizdir doğrusu benim konum değil. Elbette bunu konunun uzmanı din adamları tartışabilirler. Beni asıl şaşırtan; ağırlıklı olarak Müslüman olduğunu her fırsatta öne çıkaran bu toplumun hayatına, faiz olduğunu bildiğimiz kredi kavramının nasıl bu kadar rahat girebildiği... Öyle ya, her fırsatta çok detay sayılabilecek dini konular üzerine uzun uzun tartışan bu toplum, nasıl olup da dinin en hayati kurallarından biri olan faiz kavramını, kurban kesmek gibi bir ibadetle bağdaştırabiliyor?Tabii ki faiz ile kredi alarak kurban kesen insanımızın sayısını bilemeyiz. Ancak onlarca bankanın bu iş için harcadığı reklam giderlerine bakacak olursak bunun da bir getirisi olduğu sonucuna varabiliriz. Öyle ya, bunca paralar boş yere harcanmıyor. Bu da gösteriyor ki, yüzde doksan dokuzunun Müslüman olduğunu iddia ettiği ülkemizde, maalesef epeyce bir kesimin kredi parası ile kurban kestiği gerçeğiyle yüzleşiyoruz. O zaman hemen şu soruyu soralım: Gerçek bir Müslüman olmak mı, yoksa Müslüman gibi olmak mı önceliğimiz? Muhterem üstadım Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar yılı dile getirdiği; "insanımızın içi boşaltılıyor, imanı sulandırılıyor, dini hassasiyetleri yok ediliyor" ikazlarının geldiğimiz bu noktada ne kadar isabetli ve önemli olduğunu görüyoruz. Maalesef her alanda 'mış gibi' yaşayan toplumumuz dini anlamda da Müslüman-mış gibi yaşamaya başladı.Bu anlamda birkaç ay önce "Türkiye'de gerçek muhafazakârlık azalıyor, muhafazakâr görünme artıyor" sonuçlu bir kamuoyu araştırması da medyada yer almıştı. İnsanımız adına ne hazindir ki, haram-helal kavramlarını hayatından kaldıran, kredi parasıyla kurban kesme noktasına gelen, muhafazakâr görünmenin yeterli ve geçerli kabul edildiği bu toplum karşısında Prof. Dr. Haydar Baş bir kez daha haklı çıkmıştır.