'Bedava Başbakanlık istemiyorum'

Akşener, Mustafa Dağıstanlı Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin 3. Olağan Samsun İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, hikayesi olan insanların oluşturduğu bir siyasi parti olduklarını söyledi.

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının 13'üncü cumhurbaşkanı olacağını öne süren Akşener, "Sizin stratejiniz, Türkiye sevdanız, sizin millet sevdanız, 'Türkiye'nin menfaatleri, milletimin çıkarları karşısında boynum kıldan incedir.' tavrınız olmamış olsaydı, İYİ Parti kurulmamış olsaydı, bugün neyi konuşuyor olacaktık' Bu diktatörlük heveslilerinin ülkenin bütün değerleriyle top oynar gibi oynadığı, umutsuz, yarına dair inancı kaybolmuş bir Türkiye ile karşı karşıya kalacaktık." diye konuştu.

Seçimlerden İYİ Parti'nin birinci parti çıkacağını savunan Akşener, "Millet İttifakı'nın seçimi kazanacağına olan inancımız ve inançları nedeniyle bu ülkeden gitmeyi erteleyen çocuklar aşkına, sokakta yürürken endişe eden, bu ülkede 'Ben ne yapacağım'' diyen, umudu yerlere düşmüş, her dakika şiddete uğrayan ve uğrayacağından endişe duyan ama 'İşte seçim geliyor, inşallah biz kazanacağız.' diye bizlere inanan kadınlar, istismara uğrayan çocukların, yerlerde sürünen hakları, 6 yaşında evlendirilen, 'Ne olmuş evlendirildiyse.' denilen bir Türkiye'de o çocuklar adına bu seçimden birinci parti İYİ Parti çıkmalıdır. Ben bedavadan başbakanlık istemiyorum, kimseyle de pazarlık etmedim, etmem. Biz bunu hak edeceğiz, İYİ Parti birinci parti çıkacak." ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye borçları bulunduğunu belirten Akşener, "Nasıl sadece kurulduğumuzda, seçime gittiğimizde her şey değiştiyse, bu ülkede birinci parti çıktığımızda nelerin değişeceğini hayal edin. Bu ülkeye, bu millete borcumuz var. Atatürk'ün değerlerini altüst ettiler. Atatürk'ü itibarsızlaştırmak için ona savaş açtılar. Cumhuriyet'in değerlerini dibine batırdılar. Bütün bunlar için İYİ Parti birinci parti çıkmak zorunda. Atatürk için birinci parti çıkmak zorunda. Cumhuriyet için birinci parti çıkmak zorunda. Kadınlar, çocuklar, çevremiz, doğamız, katledilen, yakılan, yıkılan ormanlarımız, ormanda yanan canlılara, 'beyaz et' deyip geçen zihniyetin yıkılması için birinci parti çıkmak zorundayız. Biz bu yola, 'Sandalye değil, ayakkabı eskiteceğiz.' sözüyle çıktık. Allah'ıma şükürler olsun ki ayakkabıları eskittik." diye konuştu.

Akşener, başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifine değinerek şöyle devam etti:

"Sayın Kılıçdaroğlu, başörtüsüyle ilgili bir kanun teklifi verdi, helalleşme çerçevesi içinde olduğunu iddia etti. Sayın Erdoğan bunu kendine bir pas olarak aldığını iddia etti. Dedi ki 'Kılıçdaroğlu bana pas attı, ben bunu gole çevireceğim.' 28 Şubat'ta acı çeken kadınların, annelerinin, babalarının eşlerinin, abilerinin o acısı, o haksızlığa uğramanın getirdiği ruh dünyası seni bu ülkede 20 yıl iktidar etti. Sana, 'milletin adamı' dendi. Meğerse bütün bunlar pasmış ve gole çevrilmesi gerekirmiş. Ben o dönemde iki başörtülü yeğenin halasıydım. O kızların neler çektiğini bilir misin' Elbette bilirsin ama unuttun Sayın Erdoğan. Senin için güç, her şey oldu. Bir gol atmak için başörtüsü ile ilgili bir anayasa metni getirdiler. Cumhuriyet Halk Partisi ile görüştük, DEVA Partisi ile ortak bir düzeltme yaptık. Bakın düzeltme, değişiklik bile değil. Çünkü o kadar yalap şalap metin olmuş ki, gol için olmuş ya, gol atacak ya, o kadar özensiz, dikkatsiz bir anayasa maddesi hazırlanmış bir başörtüsüyle ilgili. İktidar değiştiğinde, bizden bahsetmiyorum, harp olduğu, darp olduğu takdirde ya da birileri çıkıp, 'Sen siyasi nedenlerle başını örtüyorsun, aç bakalım başını' diyebilecekleri bir madde yazmışlar. Biz de dedik ki, 'Başını örten veya örtmeyen, kıyafetindeki tercihleri için, bir kadının kıyafetindeki, başından bahsediyorum, üzerinden bahsediyorum, tercihleri hiçbir şekilde sorgulanamaz' maddesini düzelttirdik. Ne yaptılar' Komisyonda her iki siyasi parti oy birliğiyle reddetti. Hey gidi hey, 'Bas müminin dalına, gör ondaki imanı.' Gördük ki bunların derdi problemi çözmek değilmiş. Bunların derdi meseleyi kalıcı biçimde, yani karşılıklı bir rövanş meselesi olmaktan çıkarmak değilmiş."

Ülkenin birbirine sarılmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Akşener, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu ülkenin kuruluş ayarlarına dönmeye ihtiyacı var. Bu ülkede komşunun komşuya, birbirinin tuzuna muhtaç olduğunu bilen geleneğin yeniden oluşmasına ihtiyacı var. Bu ülkenin birbirine taş atmayan insanlarının birbirine yeniden sarılmasına ihtiyacı var. Başı açık kadınla başı örtülü kadının zaten birlikte genel manada bir derdi yoktu. Aralarına nifak koymanın artık son bulmasına ihtiyaç var. Dolayısıyla kutsal değerlerimiz üzerinden birbirimizle dövüştürülmenin sona ermesine ihtiyaç var. İşte İYİ Parti, bu ihtiyaçtır. Onun için İYİ Parti, bu seçimde birinci parti olmak mecburiyetindedir. Evet, ben başbakan olacağım. Böyle dediğim için de çok siniri bozuldu herkesin. Evet başbakan olacağım ama birinci partinin genel başkanı olarak başbakan olacağım. Bu ülkenin yeniden birbiriyle sarılan, birbiriyle görüşen, birbirine şucu bucu demeden dost, arkadaş olarak, bu ülkenin seçmeninin velinimet olması için İYİ Parti'nin birinci parti olması gerekiyor."
AA