logo
02 MAYIS 2024

Ben bu plana 'HAYIR' derim

04.04.2004 00:00:00
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Annan Planı'nın olumsuzluklarını göz önünde bulundurduğunda, plana "hayır'' diyeceğini ve neden "hayır'' diyeceğini de halka açıklayacağını söyledi

Devleti ve egemenliği koruma yemini olduğunu ve halka yol gösterme sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Denktaş, halka, Annan Planı'nı 'kabul edin'' deme zorunluluğu olmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Denktaş, KKTC'den yayın Avrasya Radyo ve Televizyonu'nda (ART) yayımlanan 'Kamuoyu'' programında yaptığı açıklamada, Annan Planı'nın, Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkaran bir plan olduğunu belirtti.

Denktaş, Başbakan Mehmet Ali Talat'ın, kendisinden, referandum sürecinde "tarafsız olmasını'' istediğinin anımsatılması üzerine, Annan Planı konusundaki tavrını, gerekçesiyle birlikte halkına söylemekle mükellef olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Mal-mülk konusunda perişanlık yaratan, garantileri zaman içinde kaldıran, deragasyonları sadece şu kadar yıl kabul edip, ondan sonra bizim koruyucu tedbirlerimizi sıfırla çarpıp ortadan kaldırmak suretiyle bizi eskiye götüren bir planı 'kabul ediniz' demek mecburiyetim yoktur.'' Referandum sürecinde bir fikir mücadelesinin yapılacağına işaret ederek, kimsenin işi kavgaya götürmemesini, medeni bir şekilde davranılmasını isteyen Denktaş, "Herkes hangi fikri benimsiyorsa istediği şekilde fikrini beyan etsin, ama kimse işi kavgaya, sövüşmeye, darbeye, taşkınlığa götürmesin. Çünkü kardeşiz. Çünkü bu adada yaşayacağız. Çünkü Rum'un karşısında yumruk gibi olmalıyız. Onlar yumruk gibidirler'' dedi.

Devletten yana tarafım

"Tarafsız ol'' çağrısının partiler arası seçimlerde olacağını, kendisinin devletten yana taraf olduğunu kaydeden Denktaş, şöyle devam etti:

"Ama bu 'Devlet ortadan kalksın mı, Türkiye'nin garantisi sona gelsin mi, bizim talep ettiğimiz koruma tedbirleri (derogasyonlar) daimi olarak kalsın mı yoksa bir süre sonra ortadan kalksın ve Kıbrıs, 1963'ten evvelki Kıbrıs haline gelsin mi? Toprak konusunda yaratılan harabiyet kabul edilsin mi?' bütün bunlar gündemdedir. Ve benim değerlendirmeme göre, Kıbrıs Türkü'nün, Miçotakis'in deyimiyle, bu plan kabul edildiği takdirde Kıbrıs'ta 10 yıl içinde Ada'dan çekilip gitmesi bahis konusudur. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumda, ben bu plana 'hayır' derim.

Ve halkıma da niçin 'hayır' dediğimi anlatmak görevim olur.'' Cumhurbaşkanı Denktaş, bir soru üzerine, Türk Hükümeti ile aralarında mesafe olmadığını, ancak Türk Hükümeti'nin konuya bakış açısının kendilerinden biraz farklı olduğunu belirterek, "Kıbrıs Türkü, bugün kaderini tayin aşamasına gelmiş bulunuyor. Anavatanlarını arkalarında görmek ister'' dedi.
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Meteorolojiden uyarı geldi
34 il için sarı kodlu alarm
İsmailağa'dan Cübbeli'ye 15 Temmuz suçlaması
Erdoğan için 'Gözünüz aydın' dedi
AK Parti MYK'dan çıkan kararlar sızdı
Erdoğan 'peyderpey' kelle alacak!
'İthalatı artırırken ihracatı baskılayabilir'
İTO'dan 'kur baskısı' uyarısı
Nedeni hiç düşünmediğiniz bir şey olabilir
Sürekli başınız ağrıyor mu?
DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi
Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir
Görenleri hayrete düşüren kaza
Binanın 3'üncü katına otomobil çarptı
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Özgür Özel'den Erdoğan görüşmesi öncesi kritik hamle
Eski genel başkanlarla görüştü
‘Benim adıma yalan uyduranlar benden sonra da çoğalacaktır'
Konu: Uydurma hadisler
Yasaklı 1 Mayıs'ın bilançosu açıklandı
210 kişi gözaltına alındı
İYİ Parti'de toplu istifa
İl yönetimi düştü
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Meteorolojiden uyarı geldi
34 il için sarı kodlu alarm
İsmailağa'dan Cübbeli'ye 15 Temmuz suçlaması
Erdoğan için 'Gözünüz aydın' dedi
AK Parti MYK'dan çıkan kararlar sızdı
Erdoğan 'peyderpey' kelle alacak!
'İthalatı artırırken ihracatı baskılayabilir'
İTO'dan 'kur baskısı' uyarısı
Nedeni hiç düşünmediğiniz bir şey olabilir
Sürekli başınız ağrıyor mu?
DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi
Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir
Görenleri hayrete düşüren kaza
Binanın 3'üncü katına otomobil çarptı
Tepkiler peş peşe geldi
1 Mayıs’ın kaybedeni Özgür Özel mi?
Özgür Özel'den Erdoğan görüşmesi öncesi kritik hamle
Eski genel başkanlarla görüştü
‘Benim adıma yalan uyduranlar benden sonra da çoğalacaktır'
Konu: Uydurma hadisler
Yasaklı 1 Mayıs'ın bilançosu açıklandı
210 kişi gözaltına alındı
İYİ Parti'de toplu istifa
İl yönetimi düştü

İsmailağa Cemaati’nden Cübbeli Ahmet'e suçlama: 15 Temmuz gecesi, birini arayarak Erdoğan için "Gözünüz aydın bu da ancak böyle gönderildi" dedi

02.05.2024 10:09:00 / Güncelleme: 02.05.2024 12:01:57
Independent Türkçe
İsmailağa Cemaati’nden Cübbeli Ahmet'e suçlama: 15 Temmuz gecesi, birini arayarak Erdoğan için "Gözünüz aydın bu da ancak böyle gönderildi" dedi
İsmailağa Cemaati’nden Cübbeli Ahmet'e suçlama: 15 Temmuz gecesi, birini arayarak Erdoğan için "Gözünüz aydın bu da ancak böyle gönderildi" dedi
Hasan Kılıç'ın ölümünün ardından başlayan liderlik kavgasıyla gündeme gelen İsmailağa Cemaati, kapılarını ilk kez gazetecilere açtı.

Söz konusu toplantıda 15 Temmuz darbe girişiminde sokağa ilk çıkan grupların başında olduklarını belirten cemaat üyeleri, herhangi bir bağlarının olmadığını deklare ettikleri Ahmet Mahmut Ünlü hakkında da dikkati çeken bir iddiada bulundu. Toplantıya katılan gazetecilerden Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak da bilinen Mahmut Ünlü hakkında konuşulanları "Cübbeli Ahmet Hoca'nın 15 Temmuz gecesi yanındaki kişinin telefonundan birini arayarak Recep Tayyip Erdoğan için 'Gözünüz aydın bu da ancak böyle gönderildi' dediğini bunu ilgili mercilere ilettiklerini ileri sürüyorlar" şeklinde aktardı.

İsmailağa Cemaati, Fatih'teki İsmailağa Camii'nin kapılarını gazetecilere açtı. Toplantıya katılanlardan biri de Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek oldu.

Çiçek, dün kaleme aldığı yazısında İsmailağa cemaati içinde neler yaşandığını 30 soruda derledi.

Çiçek'in aktardığına göre, kahvaltı ile başlayan toplantıyı gazeteci Ekrem Kızıltaş modere etti.

Cübbeli Ahmet açıklaması

Nevzat Çiçek, söz konudu toplantıdan şunları aktardı:

"Cübbeli Ahmet Hoca'nın cemaatin hiçbir karar organında hiçbir zaman olmadığını, Mahmut Efendi tarafından oluşturulan 8 kişilik istişare heyetinde yer almadığını; sadece Mahmut Efendi tarafından kendisine tefsir heyetinde yer verildiğinin altını çizerek, 'Hiçbir zaman cemaati temsil etmedi. Öyle bir görevi olmadı ve öyle bir görevde verilmedi' diyorlar.

Cübbeli Ahmet Hoca ile ilgili bugüne kadar susmalarının, 'Kimsenin gönlünü kırmayalım' anlayışından kaynaklandığını, kendisine sürekli olarak arkadaşların gönderilerek uyarıldığını ama Cübbeli Ahmet Hoca'nın verdiği hiçbir sözü tutmadığını iddia ediyorlar.

Cübbeli Ahmet ve başka kimseler tarafından, FETÖ ve İsmailağa kelimelerinin yan yana gelmesinin bile kendilerini çok rahatsız ettiğini, meseleye siyasetin ötesinde imanî olarak baktıklarını geçmişte FETÖ'nün cemaat üzerinde birçok operasyon yapmaya çalıştığını, Çavuşbaşı süreci başta olmak üzere birçok süreci böyle okuduklarını belirtiyorlar."

"Cübbeli Ahmet'in cemaati bitirmek için çalıştığını bununla görevlendirildiğini iddia ediyorlar"

Çiçek'in aktardığına göre, toplantıda 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili de şunlar konuşuldu:

"15 Temmuz darbe girişimi sırasında bütün mensuplarına sokağa çıkmaları için çağrı yaptıklarını ve ilk sokağa çıkan grupların başında yer aldıklarını ifade ediyorlar. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Mahmut Efendi'yi Çavuşbaşı'na götüren ekibin içerisinde bazı kişilere FETÖ meselesinden dolayı yurt dışına çıkış yasağı konduğunu söylüyorlar. Cübbeli Ahmet Hoca'nın 15 Temmuz gecesi yanındaki kişinin telefonundan birini arayarak Recep Tayyip Erdoğan için 'Gözünüz aydın bu da ancak böyle gönderildi' dediğini bunu ilgili mercilere ilettiklerini ileri sürüyorlar. Cübbeli Ahmet'in cemaati bitirmek için çalıştığını bununla görevlendirildiğini iddia ediyorlar. Cübbeli Ahmet'in cezaevi vb korkularından dolayı bazı insanların dediğini yaptığını söylüyorlar. Cübbeli Ahmet ve Doğu Perinçek arasındaki ilişki ve açıklamalardan dolayı sürekli yıpratıldıklarını ve açıklama yapmak durumunda kaldıklarını belirtiyorlar."

Ankara'da bazı metro istasyonları hizmet dışı kaldı

Ankara'da dün akşam saatlerinde başlayan kuvvetli sağanak nedeniyle metro hattının Yenimahalle-Atatürk Kültür Merkezi istasyonları arasında kalan bölümü hizmet dışı kaldı.
02.05.2024 09:53:00 / Güncelleme: 02.05.2024 09:58:08
İhlas Haber Ajansı
Ankara'da bazı metro istasyonları hizmet dışı kaldı
Ankara'da bazı metro istasyonları hizmet dışı kaldı
Ankara'da dün akşam saatlerinde etkili olan gök gürültülü kuvvetli sağanak yağış ulaşımın da aksamasına sebep oldu. Ankara Metrosu Akköprü İstasyonu'nu su basması nedeniyle Yenimahalle-Atatürk Kültür Merkezi istasyonları arasında seferler yapılamadı.

Elektrik Gaz Otobüs (EGO) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 'Değerli vatandaşlarımız, Ankara'yı etkisi altına alan sağanak yağış nedeniyle Ankara Metrosu Akköprü İstasyonu'nda su seviyesi yeniden kritik seviyeye yükselmiştir. Bu nedenle Atatürk Kültür Merkezi ve Yenimahalle istasyonları arasında ulaşım ring otobüsleriyle sağlanacaktır' ifadelerine yer verildi.



Öte yandan, dün metro hatlarında kesinti yaşanması nedeniyle OSB Törekent-Atatürk Kültür Merkezi istasyonları arasında da seferler yapılamamıştı.

DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi: Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir

DİSK, Taksim'e çıkılmasına izin verilmeyen 1 Mayıs kutlamalarına dair bir değerlemdrirme açıklaması yaptı.
02.05.2024 08:27:00 / Güncelleme: 02.05.2024 12:04:05
Haber Merkezi
DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi: Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir
DİSK'ten 1 Mayıs değerlendirmesi: Bu irade zorbalığı mutlaka yenecektir
1 Mayıs için Taksim Öeydanı çağrısı yapan ancak polisin izin vermemesi üzerine Saraçhane'de bir açıklama yaparak eyleme son verdiği gerekçesi ile eleştirilerin hedefi haline gelen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 1 Mayıs'ta yaşananlara dair bir açıklama yaptı. 

Açıklamada, "Saraçhane'de buluşanların mücadelesi nasıl ki 2010'da 1 Mayıs alanın tümüyle kazanıldığı bir süreci başlattıysa, bugün de "bizim gösterdiğimiz yerlerde 1 Mayıs kutlayın" dayatmasına karşı aynı meydanda toplananlar Taksim 1 Mayıs alanını kazanacağımız büyük bir mücadelenin önemli bir aşamasını hayata geçirmişlerdir. Bu irade önümüzdeki sene başta olmak üzere her sene daha da büyüyerek zorbalığı mutlaka yenecektir." ifadelerine yer verildi.

DİSK'in açıklaması şöyle:

2024 1 Mayıs'ı Türkiye'nin dört bir yanında oldukça yaygın biçimde kutlanmış, illerde ve hatta ilçelerde son yılların en kitlesel 1 Mayıs buluşmaları gerçekleşmiştir. Ekmek, Adalet ve Hürriyet için 1 Mayıs meydanlarında buluşan, emeğe yönelik ağır bir saldırı sürecine 1 Mayıs meydanlarından karşı duran herkese, tüm sınıf kardeşlerimize teşekkür ederiz.

Tüm bunlara ek olarak, işçi sınıfının Anayasal düzene, hakkına, hukukuna sahip çıkma iradesi İstanbul 1 Mayıs'ına damgasını vurmuştur. Hukuku ve Anayasa'yı hiçe sayan bir düzenin işçi sınıfı için ne kadar büyük bir tehdit olduğunun bilinciyle Saraçhane Meydanı'nda buluşan on binler bu memleketin sigortasının kendileri olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Her türlü hukuk dışı yasağa, engele, tüm şehrin bir açık hava hapishanesine çevrilmesine ve tehditlere aldırış etmeden Saraçhane'ye akan on binler ekmeğimizin, aşımızın, haklarımızın teminatıdır. DİSK'in en baştan beri ortaya koyduğu "Toplumsal, tarihsel ve hukuksal olarak Taksim 1 Mayıs alanıdır" gerçeğine sahip çıkarak, meşruiyetimize inanarak, sürecin en başından beri açıkça ilan ettiğimiz barışçıl eylem çağrısına yanıt vererek, çiçeklerimizle, çocuklarımızla ve hatta pusetteki bebeklerimizle Saraçhane'ye gelen, emeğin disipliniyle omuz omuza duran herkesin emeğine, yüreğine sağlık.

Bugün Saraçhane Meydanı'nda toplanan on binler en önde DİSK kortejinin yürüyüşüyle, iktidarın tarihe kalacak simge bir fotoğraf karesi yarattığı su kemerlerindeki barikata kadar dayanmış; ancak iktidarın tümüyle hukuksuz engeliyle karşı karşıya kalmıştır. Öte yandan iktidarın bu yasağı karşısında işçi sınıfının Taksim iradesi toplumda büyük bir karşılık bulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kitlesel fiili 1 Mayıs buluşmasının yaratılmasına katkıda bulunan herkes, Taksim 1 Mayıs alanının kazanılmasında kritik bir eşiği aşmamız için güç vermiştir. 2004 yılında "Çayıra çukura gitmeyeceğiz" diyerek işçi sınıfının 1 Mayıs'ı kendi belirlediği meydanlarda kutlaması iradesini gösterip Saraçhane'de buluşanların mücadelesi nasıl ki 2010'da 1 Mayıs alanın tümüyle kazanıldığı bir süreci başlattıysa, bugün de "bizim gösterdiğimiz yerlerde 1 Mayıs kutlayın" dayatmasına karşı aynı meydanda toplananlar Taksim 1 Mayıs alanını kazanacağımız büyük bir mücadelenin önemli bir aşamasını hayata geçirmişlerdir. Bu irade önümüzdeki sene başta olmak üzere her sene daha da büyüyerek zorbalığı mutlaka yenecektir.

Evet; 2024 1 Mayıs'ında bu ülkeyi yönetenler Anayasa'yı, yasaları ve mahkeme kararlarını ayaklar altına alarak suç işlemişlerdir. İktidarın 1 Mayıs'ı yasaklama ısrarı sadece 1 Mayıs'a katılmak isteyen işçileri, emekçileri, emeklileri değil adı konulmamış bir OHAL ile tüm İstanbulluların kişisel hak ve özgürlüklerini hedef almıştır.

Bu koşullar altında birden fazla koldan kurgulanan yürüyüşümüzün son gün tek kola inmesi bir dizi örgütsel ve teknik sorunlara da yol açmış, Tertip Komitesi'nin inisiyatif kurmasında, kararları duyurmasında ve uygulanmasını sağlamakta yer yer aksaklıklara neden olmuştur. Bu aksaklıkların giderilmesi de boynumuzun borcudur.

Çağrımızın haklılığına inanarak 2024 1 Mayıs'ında Türkiye'nin en kitlesel fiili 1 Mayıs'ında toplanan on binler bizlere büyük bir sorumluluk vermiştir. Hem Taksim 1 Mayıs alanının kazanılması hem de işçi sınıfına yönelik IMF destekli ağır bir saldırı programına karşı acil bir mücadele programının oluşturulması gibi ikili bir görevle karşı karşıyayız.

Bilinmelidir ki, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamalarında ortaya çıkan irade 2 Mayıs'tan itibaren bu görevler için seferber olacaktır.

Zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapan bu adaletsiz düzene karşı, gelirde ve vergide adaletsizliğe, hepimizi yoksullaştıran IMF programına karşı mücadeleyi 1 Mayıs alanlarından alınan güçle yarından itibaren tüm gücümüzle işyerlerinden sokaklara, sokaklardan meydanlara büyüteceğiz.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yolumuz açık olsun!

Mücadeleye devam!

Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" dedi.
01.05.2024 19:22:00
İhlas Haber Ajansı
Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür
Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında Kocaeli'de bulunan Seka Park'ta bir miting gerçekleştirdi.

Mitingde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurların yanında olduklarını belirterek, "Gözyaşı, dili ve vicdanı olmak zorundayız. Onun için savaşın acılarını yaşayanlara, iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun pençesinde çırpınanlara, mültecilere, göçmenlere merhamet elimizi uzatıyoruz. Filistin'de, Gazze'de, Kudüs'te, Yemen'de, Mısır'da, Suriye'de, Arakan'da, Doğu Türkistan'da, Afganistan'da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulüm, soykırım ve vahşete karşı çıkıyoruz. Dünyanın tüm mazlum ve mağdurları için barış, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" diye konuştu.

"Kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz"

Arslan, dayanışma için birlik ve beraberlik mesajı vererek, 1 Mayıs'ta Kocaeli'den sendikal taleplerini şöyle sıraladı:

"Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını, sendikalara üye olduğu için işçilerin işten çıkarılmasının doğru bulmuyoruz, son bulmasını istiyoruz. Bugün, bu alanda ücretler üzerindeki ağır vergi yüküne bir kez daha dikkat çekiyoruz. Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Artan hayat pahalılığına karşı emekçileri koruyacak daha etkin politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye'den emekçiler daha fazla pay alsın istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın azaltılması, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulması ve daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi için alanlardayız. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Çocuk işçiliği ile daha etkin mücadele edilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. 4857 sayılı iş kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak iş güvencesi kapsamının genişletilmesini ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek korunmasını talep ediyoruz. Kapsam dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Çaykur başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolüne belediyelerin ve özel idarelerin de dahil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/ şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz."

Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanlar Derneği yöneticilerinden Tamer Kızılgün, 1 Mayıs'ta haklarını savunmak için buraya geldiklerini ifade ederek, "Bizler buraya 1 Mayıs'ta haklarımızı savunmak için geldik. 1 Mayıs işçiler için her ne kadar bayram olsa da biz taşeron çalışanlar için bayram olarak geçmiyor. Bizler 696 sayılı kanunda kadro dışı kalan taşeron kesimiz. Hastanede yaptığımız görev çok kritik ve önemli. Seçimlerden önce bakanımız Vedat Bilgin müjde verdi. Bu müjdeyi hala bekliyoruz. Bakanımız değişti ama hala müjde gerçekleşmedi. Şu an da hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bize her seçim öncesi sözler verildi. Bizler artık bu sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.