Beni gaza mı getirmeye çalışıyorsunuz?

Soru Sayın Erdoğan'a ait. Emeklilerin bayram harçlıkları ile ilgili olarak bir meslektaşımız, asrın lideri, milletin umudu Sayın Erdoğan'a, 'bayram ikramiyelerinde bir artış olacak mı' diye sordu.

Neden sordu? Çünkü asrın lideri, milletin umudu, fakir-fukaranın, garip-gurebanın hamisi Sayın Erdoğan'ın hükümeti 3 bin liralık harçlığı 4 bin lira olarak takdir etmiş.

İşte bunun için sormuş olmalı diye düşünüyorum. Sayın Erdoğan'da malum tepkiyi verip, 4 bin lira için 'daha ne olsun' dedi.

Siyasette kendi tabiri ile çıraklık, kalfalık, ustalık dönemlerini yaşayan ve artık sona yaklaşan Sayın Erdoğan'ı gaza getirmek kimin haddine?

Onlar eskidendi! Borçlanarak büyüyelim, diye gaza getirdiler. Borca battık.

Devleti şirketleştirelim, diye gaza getirdiler. Her şeyi yok pahasına sattı.

Et, süt, buğday, yağ, saman vs. batıda daha ucuz, diye gaza getirdiler. Türkiye'yi tarım ithalatçısı yaptı.

Sonra yap-işlet-devret modeline inandırdılar, bir sürü yol, köprü, tünel vs. yaptırdılar. Şimdi geçen de ödüyor, geçmeyen de. Hatta geçiş garantisi tutan projelerde bile nasıl gaza geldilerse yine hazineden ödüyorlar.

Avrasya Tüneli; 2024 garanti edilen araç geçiş sayısı: 25.888.234 adet Gerçekleşen araç geçiş sayısı: 27.714.680.

Hazinenin şirkete 'fiyat farkı' adı altında yaptığı ödeme tutarı: 3.294.173.626 TL

Hülasa içerde ve dışarıda sıkça gaza gelen Sayın Erdoğan söz konusu emekli, emekçi, asgari ücretli kısaca millet olduğunda öyle kolay gaza filan gelmiyor. Gaza gelmeleri için seçim şart.

Umarım milletimizde seçimlerde gaza gelmez ki, hükümetler hizmette gaza gelsin.

Devlet veren eldir

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş bu gerçeği şöyle dile getiriyordu: Devletin "alan el değil, veren el" olma vasfını anlatan bu proje, Türkün geçmişinden gelmektedir. 

19. yüzyılda Batıda Türk tarihinin en ünlü uzmanlarından biri olan Claude Cahen Türk hakanlarının bu özelliğine dikkat çekerek şunları söylemişti: "Başka milletlerin aksine Türk'lerde halkı besleyen, giydiren ve harçlığını veren bizzat hakandır. Onlarda vergi demek, halkın genel masrafı emektir. Eğer hakan yurttaşlarının gelirini sağlayamayacak hale gelirse, onlara izin verir. Onlar da gidip nafakalarını başka bir hakanın bayrağı altında ararlar."

Yani devlet, milleti için gaza gelir! Başkaları için gelmez…

Dış politika

Dış politikada gaza gelenler çok. PKK'lı Mazlum ve HTŞ'li Ahmet Şara, ABD'nin kurduğu masaya oturup, ABD'nin istekleri konusunda anlaştılar.

Bizimkiler takdir ve tebrik ile karşıladılar.

Trump sağından uyanırsa Avrupa Birliğini, solundan uyanırsa Ukrayna'yı hedef alıyor. Yüzüstü yatmışsa hedefte İran, Gazze var demektir.

Ukrayna devlet başkanı uşak olmanın dayanılmaz sancılarını yaşıyor. Putin askeri üniforma ile sınır hattında poz verirken bizim ülkemizdekiler ABD-Rusya yakınlaşmasından mutluluk duyduklarını açıklıyor.

Çin ile ABD restleşiyor. İran tehdide tehditle karşılık veriyor. Ve Rusya, Çin, İran ortak askeri tatbikat için karar alıyor.

Bizimkiler yine dünya barışı için umutlarını dile getiriyor. Gazze, Filistin filan… artık gündemlerinde değil.

Türkiye, Ortadoğu ülkesidir

ABD Temsilciler Meclisi'ne, Türkiye'nin Avrupa yerine resmi olarak Orta Doğu ülkesi olarak tanımlanmasını öngören bir yasa tasarısı sunuldu.

Açıklamada, bu statü değişikliğinin, "Türkiye'nin Rusya, Çin ve İran ile artan bağları, Hamas'a verdiği destek ve Yunanistan ile Kıbrıs'a yönelik düşmanca askeri eylemleriyle tutarlı olduğu" belirtildi.

"Türkiye'nin, Batı'nın güvenlik çıkarlarıyla temelden çeliştiği, Türkiye'nin giderek artan Batı karşıtı duruş sergilediği, Avrupa hedeflerinden uzaklaştığı ve NATO müttefiklerine yönelik düşmanca tutumunu sürdürüyor" diyen Meclis üyeleri, bu statü değişikliğinin Türkiye'yi İran, Suriye ve Libya ile aynı kategoriye yerleştireceğinin altını çizdi.

Sayın iktidarımız yasa geçtikten sonra açıklama yapacak herhâlde!

Evlat

Üç çocuğu da yurt dışından diploma alan ve bütün torunları ABD'de dünyaya gelen Sayın Erdoğan'ın şu sözleri yine gündem oldu:

"Kendi evlatlarını Paris'e Londra'ya, Brüksel'e Washington'a gönderip en iyi eğitim kurumlarında okutup lüks ve şatafat içinde yaşattılar; Anadolu ve Trakya'nın pırlanta gibi çocuklarını ise fakirliğe, cahilliğe hatta ölüme ittiler."

Tabi laf lafı açınca ta 2013'lere gittik. O günlerde de yine evlat-okul gündemi vardı ve Devlet Bahçeli "Kızım başörtüsü yasağı yüzünden ABD'de okumak zorunda kaldı" diyen Erdoğan'a, "Oğlun da mı başörtülü' çıkışını yapıyor ve ekliyordu: '57 Müslüman ülke varken kaçacak, doktora yapacak Vatikan'ı mı buldun?"

Bugüne gelirsek! Bilal Erdoğan'dan 'bolonez sos' ve 'tortellini' hakkında şu uyarıları yaptı; "Bolonya'da bolonez sosta haram olan hayvanın yağını kullanırlar. Türkiye'de bir çok insan bunu bilmeden gider yer. Tortellini'nin içinde, yemediğimiz, bize haram olan hayvanın eti olur."

Bunların ne olduğunu ben, bilmiyorum. Çünkü ben, Anadolu'nun evladıyım.