AKP hükümetinin yoğurt yeyişine göre şekillenmiş "çağdaş Türk demokrasisi" üstüne, Başbakan R. T. Erdoğan dışında kimsenin söz söyleme hakkı yoktur.Millet, elbette söz sahibidir? Ancak Türk demokrasisinde herkes her şeyi dilediği gibi, istediği zaman konuşamaz. Hatta planlayıp hayal kuramaz.Hükümet dilediğine haddini bildirir. Dolayısıyla millet öyle veya böyle "demokratik haddini" bilmelidir.Milletin söz söyleme yeri sandıktır.Vatandaş sandıkta sözünü söyler, oyunu kullanır ve söz hakkı biter.Ondan sonra artık her türlü sözü söyleme hakkına sahip olan iktidardır. Hükümettir? Muhalefet partisi dahi her istediğini söyleyemez!Söylerse ya soluğu Ergenekoncuların, Balyozcuların yanında "Silivri"de alır, yahut haklarında F tipi bir kaset patlatılır.Türk demokrasisine hiçbir halel gelmez! Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.Köylüçiftçi konuşamaz? Öğrenci konuşamaz. İşçimemur konuşamaz. Gazeteciyazar filan konuşamaz, yazamaz. Askersivil konuşamaz.Demokratik yollarla işbaşına gelen hükümet karşıtı veya Başbakan'a muhalif rüya bile göremez!Demokratik açılım süreci hiçbir şekilde engellenemez. Engellenmesi hayal dahi edilemez.Böyle bir ihanet olursa, "demokratik" olarak ya kafasına balyoz iner, yahut kodesi boylar! Köylüçiftçi anam yandım, bittim gibi sadece evinde ağlayabilir.Hükümet ise köylüye, ananı al da git, diyebilir.Fakat köylü, hükümet üyelerinin birine veya Başbakan'a aynı cümleyi sarf edemez. Ensesinden yakalandığı gibi kodesi boylar.Türk demokrasisine yine hiçbir halel gelmez! Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.İşçi, dilediği yere doğru, dilediği gibi yürüyemez. Kışın ortasında kar banyosu yapabilir. Ayaz ve kırağı altında brandalar içine sığınıp tir tir titreyebilir. Toplumun açlık sınırının altında yaşayan 20 milyonluk kesimi gibi, açlık grevi yapabilir... Daha ileri gidemez? Giderse emniyet güçleri "demokratik jop"unu kullanır, yetmezse biber gazı!Türk demokrasisine yine hiçbir halel gelmez! Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.Öğrenci de öyle her istediğini konuşamaz, harçların kaldırılmasını, yüksek öğretimin parasız olmasını isteyemez.Türk milleti açlık ve yoksulluk içinde kıvranırken, şayet onlar, hükümet üyelerinin kafalarını "teflon tava" zannederek yumurta yağmuruna tutarlar, böylece yumurta israfı yaparlarsa, "demokratik kargatulumba" yöntemlerle analarından emdikleri burunlarından getirilir.Öğrenciler şayet haddini aşar, hala parasız eğitim, harçsız öğretim gibi ipesapa gelmez şeyler isterlerse, derhal "biber gazlı demokrasi" yöntemi kullanılır. Yüzlerinegözlerine basılır biber gazı!Türk demokrasisine yine hiçbir halel gelmez! Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.Türkiye'de 2 bin gazeteciye dava açılır, 4 bin tanesi ise soruşturma? 60 civarında gazeteci kodese konur. Bu, medyayı "demokratik haddini bilme eğitimi"nden geçirmektir. Bu bir hükümet hizmetidir.Nitekim İçişleri Bakanı Beşir Atalay, en özgür medya Türkiye'dedir, kimse demokrasimize laf söyleyemez, diyor.Sınır tanımayan gazetecilerin 178 ülkede yaptığı "demokrasi ve özgürlük araştırması"nda 138. sıradayız. Fas ve Meksika ile aynı sıradayız. Şimdilerde isyan fırtınasına tutulmuş Bahreyn 144. sırada! Bize çok yakın?Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri bile 87. sırada? Bizden önde!Olsun? Bütün bunlar Türk demokrasisine hiçbir halel getirmez! Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.Başbakan, yeni RTÜK yayası ile, dilediği TV'nin yayınını dilediği anda durdurabilir, karartabilir. Hukukmukuk gerekmez. Başbakan veya vekalet verdiği kişi dedi mi, tartışılmaz, karartılır.Padişahların bile kararlarını verirken Şeyhulislam veya Danışma kuruluna danıştıkları doğrudur. Bu danışarak karar mekanizması eskide kaldı; şimdi Başbakan, ne derse, odur. Bizdeki çağdaş demokrasi de budur.Bu da Türk demokrasisine hiçbir halel gelmez! Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.Aksi düşünenlere biber gazı sıkılır.Başbakan Sakarya'dan geçerken, SEDAŞ arıza ekibi görevlisi de olsanız; kargatulumda yere yatırılır, özel sorguya çekilirsiniz. Yüzü koyun yattığınız yerde, derhal secdeye kapanarak, gözünüzün içine biber gazı sıkılmadığı için şükretme hakkınızı kullanabilirsiniz!Biber gazlı Türk demokrasisinin cilvesidir bu!Mısır'daki halk ayaklanmasıyla yönetime el koyan "asker"e selam durulabilir, Amerikan askerlerinin vahşice Irak ve Afganistan işgallerine destek verilebilir? Hatta hükümet yandaşı ve yağdanı gazeteciler, Mısır ordusunun tankları üstüne çıkarak demokrasi selamı durabilirler. Çünkü her şey demokrasi için! Ama Türkiye'de milletin canını, malını, vatanını ve namusunu korusalar bile, F tipi demokrasiye aykırı vaziyette duran her çeşit Türk askerinin başlarının "balyoz"lanmasıyla, başlarına "Amerikan çuvalı gibi Ergenekon çorabı" geçirilmesiyle ancak "çağdaş demokrasimiz" güçlenebilir.Türk ordusunun komuta kademesinin yüzde 20 civarındaki kesimi, kodeste? Askere kodese tıkma oranı arttığı nispette Türk demokrasisi gerçek açılım ve saçılımı sağlayacaktır.Çünkü Türk demokrasisi Adana kebabı gibi, "biber gazlı bir demokrasi"dir. Gazdaki biber oranı ise Pensilvanya ölçütleriyle F tipi standartlara göre ayarlanır.Biber gazlı Türk demokrasisini geliştirmek için daha pratik bir yol var: TOKİ'ye vazife verilip, Türkiye'nin sınırları 5 metrelik cezaevi duvarlarıyla örülmesidir.Böylece hem biber gazı kaçağı olmaz, hem de zaman aşımı vs sebeple cezaevinden olur olmaz tahliye? Yargıtay'ın da yükü ortadan kalmış olur! Biber gazlı çağdaş demokrasimizin çıtası en az 5 metre yükselmiş olur.Aksi halde vaziyet ortada; bir arpa boyu yol alamıyoruz?Güya 12 Eylül'e köpürenler; 28 Şubat'a selam duruyor? Yaşar Büyükanıt paşanın "emuhtırası" ile yüzde 15'lik oy elde edip demokratik sıçrama yaptıkları için bayram yapanlar, bilmem hangi paşaya güya "demokratik balyoz" indirme gayretkeşliği yapıyorlar?Ne bu perhiz, ne de bu lahana turşusu; devlete, millete yaramıyor? Ecnebinin ekmeğine yağ sürüyor. Dün gece rüyamda bu şekilde konferans verdim "biber gazlı çağdaş demokrasimiz" hakkında? Siz ne dersiniz?!Ne derseniz deyin; vakıa şu:ne koyarsan sandığa elinle, o gelir demokrasi adına seninle!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019