Bıçak kemiğe dayandı

İdlib'den dün gelen 33 şehit haberiyle millet olarak yüreğimiz dağlandı. 

Dün Ankara'da, Konya'da, Mersin'de, Tekirdağ'da, Osmaniye'de, Antalya'da, Bitlis'te, Kayseri'de, Kahramanmaraş'ta, Uşak ve Batman'da, Tokat, İstanbul ve Adıyaman'da, Bursa, Samsun ve diğer şehirlerimizde binlerce vatandaş şehitlerimizi son yolculuklarına dualarla uğurladı.

Şehitlerimize rahmet, ocaklarına unutulmaz ateş düşen acılı ailelerine de baş sağlığı ve sabır diliyorum. 

Bu 33 şehidimiz yanılmıyorsam Türkiye'nin yakın tarihinde sınırlarımız dışında bir günde verdiğimiz en yüksek şehit sayısı oldu. 

Toplamda 497 şehit verdiğimiz Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan bu yana dışarıdaki hiçbir mücadelede bir günde 33 şehit verdiğimiz vaki olmadı.

Bu durum İdlib'de bıçağın kemiğe dayandığını gösteriyor. Zembereğin boşalmak üzere olduğunu gösteriyor. 

Diplomatik trafik yoğunlaştı

Millet olarak hepimizin yüreğini dağlayan İdlib haberinden sonra dün Ankara yoğun bir diplomatik trafiğe sahne oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bazı Avrupalı liderlerle hem de bunlardan daha önemlisi Rusya lideri Putin'le İdlib'de yaşananları telefonda görüştü.

Görüşmede iki liderin en kısa zamanda bir araya gelip, yüz yüze bir görüşme gerçekleştirilmesinin de karara bağlandığı ifade ediliyor.

Devletlerin asla bırakmaması gereken diplomatik iletişimin hâlâ sürüyor olması bence çok önemli. 

Zira krizi güç kullanarak çözmeye çalışmak iki ucu keskin bıçak, hem bizi hem de karşı tarafı kesiyor. 

Dün Ankara'da bulunan Rusya heyeti de temaslarda bulundu. Bu görüşmelerde bir şekilde uzlaşma olması gerekiyor, çünkü artık şehit cenazesinin gelmesinin engellenmesi gerekiyor. 

Bu yüzden diplomatlarımızın sorumluluğu çok büyük, ölümle burun buruna kahramanca mücadele veren Mehmetçiğimizin hayatı onların oturdukları müzakere masalarındaki görüşmelere bağlı.

Rusya ile İdlib konusunda uzlaşılamayanlar her ne ise şu bilinmelidir ki; İdlib konusunda verilecek hiçbir taviz bir Mehmetçikten daha kıymetli değildir.

Bu bağlamda İdlib'de gerekiyorsa taviz verilmeli, gözlem noktalarımızın güvenliğinin sağlanması ve şehit verilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir.

Yoksa Rusya için Afganistan, ABD için de Vietnam ne ise bizim için de İdlib o noktaya doğru hızla gidiyor.