logo
20 NİSAN 2024

BiLMEK ZORUNDASINIZ-II

15.06.2001 00:00:00
Bazı ilahiyatçı veya olmayan prof'larımızın "İslam'da evrim var" iddiaları ise, inanın evrimbilim kadar İslam, bilim ve akıldışıdır. Yaşam tarihinde, bitkiler-hayvanlar-insanlar şeklinde görülen kronolojik bir sıralama vardır. Bu hem bilimin, hem de dinin önermesidir. Ama bu sıralama esnasında, ne tedrici bir gelişme, ne tekamül, ne de bir evrim asla söz konusudur. Yaşam tarihi; zaman zaman yaşanan "toplu ortaya çıkmalar" ve zaman zaman görülen "toplu yok olmalar" tarihidir. Bu bilimsel gerçek ise, zaten bir tedrici gelişmeyi (evrimi) kesinlikle ortadan kaldırmaktadır. Bilimsel olan da, Kur'ani olan da budur. Bunun dışındaki iddia laf salatasıdır.

Söz konusu programların sonuncusuna telefonla katılan bir prof'umuzun, ilk Darwin, (MÖ. altıncı yüzyılda yaşamış) Anaksimondros'tu iddiasını duyunca da şaşmamak elde değildi. Evrimbilimden gelen bu iddia için, günümüzün en önemli evrimbilimcilerinden Stephan Joy Gould bile, "kitaplarda yer alan böyle bir iddia budalalıktır" derken bunu ileri sürmek bilmemenin ötesinde bir şey değildir (üstelik, Anaksimondros gibi MÖ. 5-6'ncı yüzyılın düşünürleri "her şeyin başlangıcı su"dur dedikleri için yaratılışçı bile sayılabilmeleri gerekirken bunu yapmak anlaşılır değildir). Hele anlı şanlı evrimbilimci olmayan prof'larımızın, balıklar 400 milyon yıl önce yaşamış, kuşlar ve çiçekli bitkiler yine milyonlarca yıl önce ortaya çıkmıştır şeklindeki evrimbilimci iddiaları yazıp çizmeleri ise başka alemdir.

Bunun gibi, yılları önce bir dergimizin, "ne insan ne hayvan" başlığı altında, Neandertal adamı denilen evrimbilimci safsatayı esas alarak, kapaktan verdikleri haberin söz konusu programda malzeme olarak gösterilmesi de, geçmişte yapılan bir yanlışlığın nelere sebebiyet verdiğini ortaya koyması açısından ilginç olmuştur. O dergide söz konusu haber çıktığında, kendilerine önce sözlü olarak yanlışlık yapıldığını belirtmiş, istek üzerine yazılı olarak gönderdiğim görüşlerim ise anlaşılmaz bir şekilde dikkate bile alınmamıştı. Bu kardeşlerimiz benzer bir hatayı zaman zaman Nuh Tufanı konusunda da yapmakta, bilemedikleri bir konuyu öğrenmeye bile niyetleri olmadan, evrim bilimci-ateist insanların iddialarını ve de M. Tevrat'tan gelen görüşleri sayfalarına taşımaktadırlar.

Şu veya bu nedenle Anadolu'dan İstanbul'a gidip bir anda kendini yazılı ve görsel medyanın içinde bulan birtakım insanlar, bilgi sahibi olmadan ülkeyi aydınlatmaya, kimileri de pireye kızıp feminist olmaktadırlar. İslamcı elit diye tanımlanan bir başkası bir konferansta "küreselleşme" ile ilgili konuşuyor ama, "küreselleşmenin" dünkü emperyalizmin yeni adı olduğunu bile bilmiyor. Öyle olunca da, üniversiteli gençler "küreselleşmenin edebiyatımıza faydası ne oldu?" diye sormadan edemiyorlar. "Postmodernizm" diyerek hadiseleri yorumlayanlar ise, her devrin kendi zamanında modern olduğundan haberi bile olmadan, modern-modern sonrası şeklindeki bir ayrımın çağdışı-gerici Avrupa merkezci bir ayrımlama olduğunu bile bilmeden, medeniyetin bir bütün olduğundan, modernizmin ise emperyalizm olduğundan haberleri bile olmadan yazıp çizip, yorumluyorlar.

Köşesinden "izleyen" ama göremeyen biri, yaratılışın bilimsel delili olan Big-Bang Kuramı için, bu kuramı kimin ortaya koyduğunu bile bilmeden "Hawking'in ortaya attığı kafadan saçma teori olarak bulduğunu" söyleyebiliyor, ama merak edip de bilen birine sormuyor. Söz konusu kuramın, yaşamı ve ahiret hayatını bilimsel bir gerçek olarak ortaya koyan iddialar manzumesi olduğunu bile öğrenmek istemiyor.

Bilim adamı, aydını, gazetecisi-yazarı, hacısı hocası bu olan bir topluluğun Demirsoy'lara kızmaya hakkı yoktur. Sayın Demirsoy bilmiyor, bilmediği için de bence öğrenmek istiyor. Fakat, bunu kim yapacak? Din adına bir şey öğrenmek istese bunu sorabileceği kaç tane (prof.. gibi unvanları kastetmiyorum) bilim adamımız var? Cevat Babuna hocamızdan başka bir tek yetişmiş bilim adamımız yok. Varsa henüz ortaya çıkmadı diyorum (evrimbilimciler arasında ise hiç yok, kendi iddialarını bile bilmiyorlar).

Önceliğimiz bilmek olmalıdır. Bilmediğimizi bilmek zorundayız. Bir "tarihsel kültürel model"e sahip olmadığımızı bilmek zorundayız. Böyle bir modeli ortaya koyabilecek olanlar olsa da, onları da istemediğimizi bilmek zorundayız. Birilerinin, kabahatin bizde olduğunu bilmelerine rağmen ise, karşı düşman oluşturarak kendi dümenlerini İslam adına sürdürdüklerini de bilmek zorundayız. Bilemediğimiz için de bu durumdayız.

Bilmek zorunda olan bir kişi daha vardır ki o da, sayın Ali Demirsoy'dur. Çünkü, kendi ilmi bile ona inançsızlığı yasaklamaktadır. İşte sayın Demirsoy'un yaratılışın başlangıcı hakkındaki görüşleri: "Başlangıçta bir kozmik öz veya baz vardı... Başlangıçtaki bu kozmik öz kararlığını yitirdi. İşte karasız hale geçen bu enerji kütlesi, ki mistik düşünenlerin -Tanrı tarafından verilen yaratılsın (ol) emri idi- tüm boyutlara doğru korkunç bir hızla yayılmaya ve yayıldıkça soğumaya, galaksiler, yıldızlar, gezegenler halinde düzenlenmeye başladı" (Demirsoy, Kalıtım ve Evrim, 1999, s. 24). "Başlangıçta, belki de santimetre küpü milyarlarca ton olan bir kozmik öz ya da baz vardı... İşte kararsız hale geçen bu enerji kütlesi, ki mistik düşünceler bu anı Tanrı tarafından verilen -yaratılsın- emrinin buyurulduğu an olarak kabul ederler, tüm boyutlara doğru korkunç bir hızla yayılmaya ve yayıldıkça soğumaya, galaksiler, yıldızlar, gezegenler halinde düzenlenmeye başladı... İşte bu sıfır noktasında gerçekte hiç bir şey yoktu (Sadece Yaratan vardı) Yani enerji ve madde kavramları da, bir sıfır noktasına göre düşünmeye alışmış insan için görecelidir. Çünkü tüm yargılarımızda bir sıfır noktasından hareket etmeyi düşünce sistemimizin temeli saymışız. Acaba, aslında gerçekten hiçbir şey yok mu ve her şey göreceli mi?" (Demirsoy, Evrenin Çocukları, 1997, s. 43).

İşte sayın Demirsoy'un kıyamet olacağına dair görüşleri: "Albert Eiınstein'ın formüllerine göre, evren ya genişlemeye devam edecek -evrenin nefes alması- ya da tekrar biraraya gelerek çökecektir-Evrenin nefes vermesi-... Din kitaplarındaki kıyamet, belki, bu çöküşün simgesel tarifinden başka bir şey değildir" (Demirsoy, Evrenin Çocukları, 1997, s. 41). "Bu yayılma (evrenin genişlemesi), çoğu astrofizikçiye göre sonsuz olamaz... Tüm sistemler kararlı, yani değişmez duruma geçecektir... Ya da... bir büzülme başlayacaktır. Bu büzülme evrenin nefes vermesi, büyümesi gibi milyarlarca yıl sürecek... tüm cansız ve canlı varlıklar, onların oluşturduğu her düzeydeki kültür, büyük bir patlama ile bir noktaya birleşecek ve her şey bir anda yok olacaktır. Çağlarca tariflenmeye çalışılan kıyamet fiziki anlamda olacaktır" (Demirsoy, Kalıtım ve Evrim, 1999, s.25).

20'nci yüzyıl ilmi ateizmi yasaklamış, yaratılışı ispatlamıştır. Tartışılmaz gerçek budur, bilim adamı da bunu itiraf eden kişi olmalıdır.

Ahmet Musaoğlu

Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.