Bir kez olsun Atatürk’ün yaptığını yapın

Bakın! Dün bu millet aç kalmıştı, çıplak kalmıştı. Evlatlarını, analarını, babalarını kaybetmişlerdi. Ama vatanını kaybetmemek için her şeylerini de vermeye hazırlardı. Bugünde öyle.

Dün savaş halindeydik. Büyük bir afetti. Bugün deprem halindeyiz. Yine büyük bir afet yaşıyoruz. Milletimiz yine sahada. Aynen dün olduğu gibi maddi-manevi her şeyini ortaya koyuyor. Ama yetmez. 

21 yıllık tek parti iktidarı ve muhalefet partileri birlik mesajı veriyor. Birlik tamam. Ama o da yetmez.

İktidar partisi acil eylem ve önlem planları açıklıyor. Ama yetmez. 

Dün büyük insan Atatürk, 'savaşları askerler değil milletler kazanır' demişti. Savaş halindeyiz ve yine kazanacağız.

Ama o büyük insan Atatürk bunun yanında birçok adımda atmıştı. 

Bugün Sayın Erdoğan yardım çağrıları yanında 'depremin yaşandığı 10 ilimiz için OHAL' İlan etti.

Yetmez. Bu afetin maliyetini milletimiz kaldıramaz. 50 milyon dolar için tank fabrikasını satıp, 'ekonomiyi yükten kurtardık' diyen, Araplardan gelen swaplarla ekonomiyi döndüren İktidar partisi hiç kaldıramaz.

Onun için iktidar partisi bir an önce Atatürk'ün yaptığını yapıp o günkü adıyla 'Tekâlif-i Milliye' kanunu çıkarması lazımdır.

Atatürk'ün çıkardığı Tekâlif-i Milliye emirlerini aşağıda vereceğim. Ama şimdi iktidar partisi bu mantık ile güncel kararlar almalıdır.

Örneğin Türkiye'de AKP'den önce 5 dolar milyarderi vardı. Şimdi 30'dan fazla.

AKP'den önce ülkemizde hesabında 1 milyon TL ve u?stu? para bulunan kişi sayısı 6 bin civarındaydı.

Aralık 2022 itibarıyla bu sayı 760 bin 982'ye ulaştı ve bu kişilerin hesaplarında 5 trilyon 723 milyar TL var.

Zenginlerin, AKP'nin kurduğu, kur korumalı mevduat sistemine (KKM'ye) 10 ayda yatırdığı para 1 trilyon 4 milyar TL.

Beşini çok iyi bildiğimiz AKP döneminde devletten 400 milyar liralık ihale alan kişiler, şirketler.

Türkiye'nin % 5'lik bu kesiminin bu mal varlıklarının % 20'sine duruma göre % 40'ına değeri korunarak, geri ödemek koşuluyla devletin el koyması lazımdır. 

Bakın Atatürk ne yapmıştı?

On ayrı yükümlülüğü kapsayan Tekâlif-i Milliye Emirlerinin bazılarını hatırlayalım.

1- Her kazada (ilçede) birer " Tekâlif-i Milliye Komisyonu" kuruldu. Bu komisyonların çalışmaları sonunda topladıkları malzemeleri ordunun çeşitli kısımlarına dağıtım şekli düzenlendi. Komisyon üyelerinin hizmetlerine karşılık ücret ödenmeyecekti. Görevlerini ihmal eden komisyon üyeleri, vatana ihanet suçu işlemiş sayılarak cezalandırılacaklardı.

2- Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek.

3- Her aile bir askeri giydirecek.

4- Yiyecek ve giyecek maddelerinin %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.

5- Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.

6- Her türlü makineli aracın %40'ına el konacak.

7- Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının %20'sine el konacak.

8- Sahipsiz bütün mallara el konacak.

9- Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrinde çalışacak.

10- Halkın elindeki araçlar bir defa olmak üzere 100 km'lik mesafeye ücretsiz askeri ulaşım sağlayacak.

Her ilçede kurulan Tekalif-i Milliye Komisyonları, kimden ne kadar borç alındıysa kayıt altına aldı. Vatandaşlarından alınan bir iğne bile defterlere yazıldı. 

Tekâlifi Milliye borçlarının büyük bir kısmı nakit, az bir kısmı ise hazine tahvilleriyle ödendi. Borç ödemeleri için 12 Nisan 1923 tarihli ve 328 sayılı bir kanun çıkarıldı. (Düstur, 3.T, C.4, s. 71-72). 

Bu kanuna göre toplamı 6.003.663 TL olan Tekâlifi Milliye borçları hak sahiplerine ödenmeye başlandı. 

Borcun yüzde 72,3'üne karşılık gelen 4.340.508 TL tutarındaki bölümü 1923'te, geri kalan yüzde 27,7'lik kısmı ise 1924-1929 arasında ödenip bitirildi. (C. Duru, K. Turan, A. Öngeoğlu, Atatürk Dönemi Maliye Politikası, Ankara, 1982, s. 298)

Yok, dış yardım ve borç ile bu yükü kaldırmaya kalkarsanız artık bağımsızlık bile tartışılır hale gelir.