Bir kutlu doğum günü

Ramazan-ı Şerif, birçok yönüyle kıymeti paha biçilmez bir yere sahiptir. Kıymetlidir, çünkü ümmete hediye edilen bir aydır. Kıymetlidir, çünkü Kur'an-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Kıymetlidir, çünkü bin aydan daha hayırlı bir geceyi içinde barındırır. Kıymetlidir; çünkü günahların affına, duaların kabulüne vesiledir. Kıymetlidir; çünkü oruç gibi, teravih gibi, sahur gibi muhabbet kaynağı ibadetleri yaşama fırsatı verir.Daha nice güzelliklere sahip olan Ramazan-ı Şerif; aynı zamanda İslam'ın özü olan, Ehl-i Beyt soyunun 9. İmamı, İmam Muhammed et-Taki'nin doğumuna şahittir. İdrak ettiğimiz ay ve bu güzel doğum vesileyle, İmam (a.s.)'ın hayatından birkaç noktayı sizlerle paylaşmak istedik.Kaynaklar bize, bu kutlu doğumun Ramazan ayında gerçekleştiğini gösteriyor. "Yüz doksan beş senesinin Ramazan ayının on yedisinde doğdu. Bazılarına göre, Ramazan'ın on beşinde Cuma gecesi dünyaya gelmiştir." (İ'lamu'l-Vera bi-A'lami'l-Huda, 2/91).İmam (a.s.)'ın annesinin adı; Subeyke (Reyhane, Dürre) olup, soyu Peygamberimizin (s.a.a.) Mariya isimli eşinin soyuna dayanmaktadır. Babası İmam Rıza (a.s.)'dır. İmam Rıza (a.s.)'ın oğlunun doğumundan duyduğu sevinçle şunları söylediği rivayet edilir: "İmran oğlu Musa gibi denizleri yaran, Meryem oğlu İsa gibi anasına kutsiyet kazandıran bir oğlum oldu." (Hayatu'l-İmam Muhammed el-Cevad (a.s.), s.22).Medine'de dünyaya gelen İmam (a.s.)'ın birçok lakabı vardır. Allah'tan (c.c.) çok korkup sakındığı, sürekli O'na yönelip, sığındığı ve nefsanî isteklere hiç kapılmadığı için et-Taki lakabını almıştır. İnsanlara büyük iyiliklerde, ihsan ve bağışta bulunduğu için kendisine el-Cevad lakabı verilmiştir. Beğenilmiş manasına gelen el-Murtaza, kanaat getiren manasına gelen el-Kani ve seçilmiş anlamındaki el-Muhtar O'nun lakaplarındandır. Aynı zamanda hoşnut olan anlamına gelen er-Razi ve murad kapısı anlamındaki Babu'l-Murad da lakapları içinde yer alır. İmam Muhammed et-Taki (a.s.)'ın daha 3 günlükken konuşması ve şahadet getirmesi kerametlerindendir. Bu mübarek insan daha 7 yaşında imamet makamıyla şereflenmiştir. Görüyoruz ki; Cenab-ı Hak, istediği yaşta, sevdiği ve seçtiği kuluna ilim veriyor. Bu kadar küçük bir yaşta O'na hikmetin verilmesi, seçilmişliğinin en güzel kanıtlarındandır.İmam Cevad (a.s.), cömertliği zirve noktada yaşayan, çöldeki kurdun kuşun dahi aç kalmasına gönlü razı olmayan bir imamdı. İbadetiyle, zikriyle, şükrüyle, tevbesiyle bizlere her konuda örnek bir yaşantısı vardır. Darda kalana el uzatmasıyla, haceti olana ihsanda bulunmasıyla, acısı olanın acısını paylaşmasıyla Babu'l-Murad lakabını zerrelerine kadar üzerinde taşıyan bir imamdı, İmam Cevad (a.s.).Ömrünü her şeyiyle Rabbinin rızasına adamış ve gencecik bir yaşta, henüz 25 yaşında ahirete göç etmiştir. O, bu yönüyle de Ehl-i Beyt imamlarının en küçüğüdür. İmam Hasan (a.s.) ile aynı kaderi paylaşan İmam Muhammed et-Taki de, eşi tarafından zehirlenerek şehit edilmiştir. O'nun ve diğer tüm imamların hayatları bizler için en güzel örneklerdir. Onları tanımayı ve hayatlarını hayatlarımıza geçirmeyi bir görev edinmeliyiz. Bu noktada Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı Ehl-i Beyt Külliyatı adeta bir derya, bir umman. Dünyayı teşrif ettiği Ramazan ayı vesilesiyle bir nebze de olsa İmam Muhammed et-Taki (a.s.)'ı anmayı murad ettik. Cenab-ı Hak; bu mübarek ay ve bu kutlu doğum hürmetine, Habibullah'ın (s.a.a.) ve tüm Ehl-i Beyt imamlarının şefaatlerini bizlere nasip etsin.